AB Yol Ayrımında

Euro Bölgesi’ndeki borç krizinin yayılmasını engellemek ve aylardır düşüş eğiliminde olan güven ortamını yeniden oluşturmak için Brüksel’de iki gün sürecek zirvede bir araya gelen Avrupa Birliği liderlerini zorlu bir maraton bekliyor. Zirve Euro Bölgesi’nin istikrarı, aylardır somut bir adım bekleyen piyasaların takınacağı tavır ve Avrupa Birliği’nin geleceği açısından kritik öneme sahip.

Yoğun tartışmaların yaşanmasının beklendiği zirvede, “disiplin-dayanışma” ve “Ulusal çıkar-Birlik ruhu” denklemleri arasında kurulacak denge çıkacak sonucun niteliğini belirleyecek. Aylardır kâğıt üstünde önlem alınması ancak pratikte bunların bir türlü hayata geçirilememesi disiplin yaklaşımının daha ağır basması sonucunu doğursa da bunun sağlanması için izlenecek yöntemler konusunda görüş ayılıkları oldukça derin.

Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, zirve öncesinde yaptığı açıklamada, “Avrupa hiçbir zaman bu kadar tehlike altında olmamıştı” derken zirvenin başarısızlığı halinde ikinci bir şans olmadığı uyarısını yaptı. Almanya Başbakanı Angela Merkel de “Tüm sorunlara çözüm bulacağımıza inanıyorum. Dışarıya güçlü bir sinyal göndermeliyiz. Tek başına kelimeler yeterli değil, daha çok bağa ve antlaşma değişikliklerine ihtiyacımız var” dedi.

Zirvedeki tartışmaların odağında hafta başında Sarkozy ve Merkel tarafından açıklanan öneriler paketi yer alıyor. Bu öneriler arasında bütçe açıklarına anayasal sınırlama getirilmesinin ve bu sınırları aşanlara otomatik yaptırım uygulanmasının yanı sıra vergilerle ilgili düzenlemeler yapılması da yer alıyor.

ABD’nin de yakından izlediği ve somut sonuç beklediği zirvede, üye ülkeler arasında ciddi bir kamplaşma söz konusu. Mevcut antlaşmalarda değişiklik talep eden Almanya ve Fransa’ya İspanya, Lüksemburg ve Avusturya gibi ülkeler destek verirken, İngiltere ve İsveç, müktesebat değişikliğine sıcak bakmayan kampın başını çekti. Zirvede büyük bir çoğunluk ise iki kamp arasına sıkışıp kaldı.AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy ve AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ise bir yandan Paris-Berlin hattının isteklerini kabul ettirecek diğer yandan ise çoğu ülkenin çekindiği antlaşma değişikliklerini yasal yöntemlerle gereksiz kılacak formüllere odaklandı.

Zirvenin en önemli tartışmalarından birini de benimsenecek reçetenin tüm AB ülkelerini kapsayan 27’li formatta mı yoksa Euro Bölgesi’ni kapsayan 17’li formatta mı uygulamaya sokulacağı oluşturuyor. Sarkozy ve Merkel öncelikli tercihlerinin 27’li format olduğunu söyleseler de bunun sağlanamaması halinde 17 Euro Bölgesi ülkesinin yola devam edeceğini açıkladı.

Fiilen çok vitesli bir AB’yi hayata geçireceğinden 17’li formata dayalı bir anlaşma pek çok AB ülkesi tarafından riskli olarak görülüyor. Zirveden çıkan sonuçta büyük ölçüde Alman-Fransız ikilisiyle İngiltere arasında kurulacak denge belirleyici olacak.

 

(tuicakademi-VOAnews)

Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Gençlere Avrupa Turu: DiscoverEU ile Kültürel Keşifler

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu tarafından başlatılan DiscoverEU programı, gençlere...

Srebrenitsa Soykırımı Anma Günü BM Genel Kurulu’nda Tartışılacak

📣 Eylem Çağrısı: 11 Temmuz'u Srebrenitsa Soykırımı Anma Günü...

Yükseköğretime Erişim İzleme Anketi

Bu anket, 6 Şubat Depremi sonrasında Hatay'da yükseköğretime erişimde...

Küresel Güney Sorunu: Batı’nın Yanıldığı Noktalar

Bu yazı Uluslararası Kriz Grubu CEO'su Comfort Ero tarafından...