Ateşkes Süreci ve PKK’nın Son Durumu

 Sonbaharın yavaş yavaş etkisini arttırdığı şu günlerde Türkiye tamamen 12 Eylül’de yapılacak olan referanduma dikkatini vermiş durumdaydı. Parti liderleri şehir şehir dolaşarak “Evet” yada “Hayır” dedirtmek için meydanlarda birbirleriyle kıyasıya bir mücadele içine girmişler, Türkiye’de gündem tamamen referanduma odaklanmış durumdaydı.

Tüm bu gündemin yoğunluğunda 11 Ağustos’ta Müslümanlar için kutsal olan Ramazan ayı başladı. 1 Haziran’dan beri saldırılarını devam ettiren PKK 13 Ağustos’ta bir ateşkes ilan ederek, aktif savunmadan pasif savunmaya geçileceğini duyurdular. Ateşkesin bitiş tarihi olarak 20 Eylül’ü gösterdiler. Açıklamada 3 maddelik barış planı da duyuruldu. Plana göre, cezaevinde bulunan 1700 civarındaki Kürt siyasetçisinin ve barış grubu üyelerinin derhal serbest bırakılması, terör örgütü PKK’nın elebaşı Öcalan’ın barış sürecine aktif katılma koşullarının yaratılması ve yüzde 10 seçim barajının düşürülmesi istendi.[1]

  •  PKK neden ateşkes ilan etti?

Aslında PKK, 2008 yılı Ramazan Bayramı sırasında da sözde ateşkes ilan etmiş, ancak bayram sonunda yeniden menfur saldırılarına başlamıştı. Daha sonra aynı yılın Kurban Bayramı sırasında (8 Aralık 2008) PKK’nın yeni bir “Ateşkes”i daha duyuldu. O dönemde “Kürt sorununda silahsız çözüm girişimi” için “Kürt Konferansı” hazırlığı yapılmaktaydı. Bu maksatla Irak Devlet Başkanı Celal Talabani de Türk basınını “PKK ateşkes ilan etti ve sürdürüyor” şeklinde aydınlatmıştı.[2] Talabani’nin o tarihlerde, “Kürtlerin kimlik ve dile ilişkin taleplerinin karşılanması durumunda PKK’nın silah bırakmaya hazır olduğu yolundaki açıklamaları” henüz kapatılmamış olan DTP’nin bazı milletvekilleri tarafından da desteklenmekteydi.[3] Bunlar Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Binici, Siirt Milletvekili Osman Özçelik ve konu hakkında, “Türkiye’deki asıl çözüm noktası TBMM’dir. TBMM, bütün siyasi partiler bu noktada bir proje sunmalıdır. Irak yöneticilerinin bu iyi niyeti değerlendirilmelidir. Tabii ki bizim de yıllardır söylediğimiz, Kürtlerin dili, kimliği, kültürüne Anayasa ve yasalar düzeyinde güvence istiyoruz. Dağdakilerin hayata dahil edilmesi için yeni bir proje sunulması gerekir!” diye konuşan Muş Milletvekili Sırrı Sakık’tı.[4] Ateşkes tek yanlı idi ve TSK hava harekâtıyla da olsa Kandil’e harekât yapmayı sürdürmüştü.[5]

Yaz mevsiminin başında PKK’nın strateji değişikliği yaparak, büyük şehirlerde eylemler yapma kararı aldığını biliyoruz. Hatta bunun gerçekliğini İzmir’de patlatılmaya hazırlanan bombalı araç polisler tarafından yakalanmış ve büyük bir facianın eşiğinden dönülmüştür.[6] Gene aynı şekilde 30 Ağustos günü Cizre’de biri kadın, dört terörist eylem hazırlığı yaptıkları sırada yakalandılar.[7] Aynı gün içerisinde Diyarbakır’da da bir kamyonda 65 kilo patlayıcı ele geçirildi.[8] Bu hareketli günün iki gün sonrasında da bu kez Hakkari’de iki bombacı yakalandı.[9] Ateşkes süreci içinde böyle faaliyetlerde bulunmaları örgütün kendi içinde bölündüğünü ortaya koymaktadır. PKK bu stratejisini uygulamaya devam etti; enerji ve yer altı kaynaklarına birçok kez saldırı düzenledi. İlk saldırı 11 Ağustos günü Şırnak’ın İdil ve Mardin’in Midyat ilçeleri arasından geçen BOTAŞ’a ait Kerkük-Yumurtalık boru hattına PKK’lı teröristlerce saldırı düzenlendi.[10] En son saldırı ise 7 Eylül günü Tunceli’de yapımı süren Hidroelektrik Santrali inşaatına yapıldı. Çıkan çatışmada bir uzman çavuşumuz şehit oldu.[11]

TSK, PKK’ya karşı operasyonlarını tüm yaz boyunca ara vermeden sürdürmüştür. Bu süreçte PKK çok yıpratılmıştır. Ele geçirilen bombalar ve operasyonlar sonucu yakalanan ya da çatışma anında öldürülen teröristler ile kayıpları artan PKK sessizliğe gömülmüş durumda. Fakat tabii ki bu uzun sürmeyecektir. Operasyonların sonuncusu 7 Eylül’de Hakkari’de gerçekleştirilmiş ve 9 PKK’lının öldürüldüğü açıklanmıştır.[12] 6 Eylül günü ise PKK’nın Kuzey Irak’ta bulunan kamplarından kaçan 13 terörist Habur sınır kapısında güvenlik güçlerine teslim oldular.[13] 31 Mayıs günü İskenderun’da bulunan donanma üssüne saldırısıyla eylemlerine başlayan PKK bugün bir çözülme dönemi yaşamaktadır. Yabancı ülkelerden ve özellikle Avrupa devletlerinden bugüne kadar maddi ve manevi destek alan PKK, bu desteği kaybetmiş gibi görünmektedir. İlk olarak, İtalya’da başlayan PKK’ya karşı operasyonlar[14] ve PKK’ya en çok açık destek verenlerin başında gelen Danimarka’da sürmüştür. Terör örgütü PKK’nın yayın organı Roj TV`nin yayın lisansı Danimarka Medya Sekreterliği tarafından örgütün kara parasını akladığı, terör örgütünün 5 yılda Roj TV’ye 25 milyon avro aktardığı tespit edildiği için alınmıştır. Roj TV’nin geçmişinde ilk olarak MED-TV olarak 1995 yılında kurulduğu bilinmektedir. Londra merkezli yayın yapan kanal terör örgütü başı Abdullah Öcalan’ın yakalanmasının ardından İngiliz otoritelerce terörü ve şiddeti teşvik ettiği gerekçesiyle kapatılmıştır. Daha sonra yerine kurulan MEDYA TV de Fransa otoritelerince kapatılmıştır. ROJ TV 2004 Yılında Danimarka makamlarından aldığı izinle Kopenhag’da faaliyetlerine başlamıştır. [15]

Hükümetin başlatmış olduğu “Demokratik Açılım” paketi ile PKK’nın güç kaybedeceği düşünülmektedir. AB’nin bu gelişmeyi yakından takip etmesi PKK’nın Avrupa’da desteğini kaybedeceği anlamına gelebilmektedir.

Avrupa’dan desteğini kaybetmeye başlayan ve yapılan operasyonlar ile öldürülen veya teslim olan teröristlerin sayısında olan artma ile PKK güç kaybettiği için böyle bir ateşkes kararı almış olabilir. Buradaki amaç yeniden güç toplamakta olabilir. Yani yaralarını sarmak için bir oyalama taktiğidir. Zaten yaşanan saldırılar ateşkesin tam olarak geçerli olmayıp sözde kaldığının bir kanıtı durumundadır. 20 Eylül’den sonra PKK’nın ne yapacağı merak konusudur. Hep birlikte bu süreci bekleyip göreceğiz.

Serhan DURAK

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi


[1] http://www.haberturk.com/yasam/haber/542033-pkk-ateskes-ilan-etti

[2] http://www.taraf.com.tr/haber/baris-adimi-pkkya-ateskes-uzattirdi.htm

[3] http://www.yozgathaber.com.tr/haberdetay.asp?ID=9102

[4] http://www.taraf.com.tr/haber/baris-adimi-pkkya-ateskes-uzattirdi.htm

[5] http://www.turksam.org/tr/a2160.html

[6] http://www.comuuit.org/index.php/yazarlar/36-serhan-durak/191-pkk-teroru-yeniden-hortladi-

[7] http://www.milliyet.com.tr/pkk-eylem-hazirliginda/turkiye/sondakikaarsiv/08.09.2010/1282768/default.htm

[8] http://www.milliyet.com.tr/kamyonda-65-kilo-patlayici-yakalandi/guncel/haberdetayarsiv/08.09.2010/1282686/default.htm

[9] http://www.milliyet.com.tr/hakkari-de-2-bombaci-yakalandi/turkiye/sondakikaarsiv/08.09.2010/1283799/default.htm

[10] http://www.hurriyet.com.tr/gundem/15527457.asp?gid=373

[11] http://www.milliyet.com.tr/tunceli-de-catisma-1-sehit/turkiye/sondakika/07.09.2010/1286130/default.htm

[12] http://www.hurriyet.com.tr/gundem/15730125.asp?gid=373

[13] http://www.comuuit.org/index.php/haberler/1-son-haberler/296-sirnakta-13-terorist-teslim-oldu

[14] http://www.usakgundem.com/haber/56977/%C4%B0talya-39-da-ter%C3%B6r-%C3%B6rg%C3%BCt%C3%BC-pkk-operasyonu.html

[15] http://www.21yyte.org/tr/yazi.aspx?ID=5418&kat=9

Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Teknolojinin Göçmen Havaleleri Üzerindeki Etkisi: Gelişmekte Olan Ülke Perspektifi

Gökçen Ayzıt Kırkali  Göç Çalışmaları o-Staj Programı Giriş Yurt dışında çalışan göçmenlerin...

Kosova Avrupa Konseyi Üyeliğine Bir Adım Daha Yaklaştı

Avrupa Konseyi'nin Siyasi İşler ve Demokrasi Komitesi, 31 ülkenin...

Bosna Hersek Seçim Yasası Değişti

Bosna Hersek, Dayton Barış Anlaşması sonrasında kurulan karmaşık siyasi...

Dijital Araçların Göç Süreçlerindeki Rolü

Hazırlayan: Büşra KEŞLİ TOROSLU Özet Bu araştırma, dijital teknolojilerin göç ve...