Avrupa Birliği’den Hizbullah’a Terör Örgütü Muamelesi

Burgaz saldırısının arkasında Hizbullah’ın olduğu fikrinin, Bulgaristan hükümetinin Hizbullah’ı terör örgütü listesine alma ihtimalini oluşturduğu belirtildi.

18 Temmuz 2012’de Bulgaristan’da Lübnan’lı turistleri taşıyan bir otobüse düzenlenen bombalı saldırı sonucu Bulgaristan hükümetinin 6 ay süren soruşturmasının ardından, olayın finansörünün Hizbullah olduğunu ortaya çıkarmaları, dünyada büyük bir yankı uyandırmıştı. Hizbullah’ın suçlamaları reddederek ABD ya da İsrail’in bu işi desteklemiş olabileceklerini ortaya atması sonucu, soruşturma dosyasının Lübnan hükümetine iade edilmesi kararı alınmıştı. Ayrıca Lübnan hükümetinin yaptığı açıklamada uluslararası bir sorun haline gelen bu olayı Bulgaristan ile birlikte çözüme kavuşturacaklarını ve bu işbirliğinin iki ülke arasındaki dostane ilişkileri geliştireceğini ifade ettiği açıklanmıştı. Bu olayın aslında tüm Avrupa için büyük bir önem taşıdığı dile getirildi. Bir AB ülkesi olarak Bulgaristan’da bu saldırının yaşanmış olması, Bulgaristan’ın Hizbullah’ı terör dosyasına bir terör örgütü olarak eklemesini gündeme getirdiği bildirildi. Ancak bazı uzmanlara göre, bu durumun Lübnan’a zarar vereceğini düşündükleri ifade edildi.

Almanya hükümetinin toplanan kanıtların güçlenmesi durumunda Hizbullah’ı terör örgütü listesine ekleyeceği belirtildi. Hıristiyan Birlik Partileri (CDU/CSU) Dış Politika Sözcüsü Philipp Mißfelder, Hizbullah’ın AB’nin terör listesine alınması için ortada yeterince kanıt olduğunu bildirdi. Mißfelder, “Hizbullah Lübnan’da bile devlete karşı bir örgüttür ve İsrail devletine de karşıdır. Ayrıca İran’dan kumanda edilmektedir. Benim şahsi görüşüme göre tüm bunlar bile Hizbullah’ı AB’nin terör listesine almak için yeterli sebeplerdir” diye açıklamada bulunduğu aktarıldı.

Avrupa Birliği suç kriterlerine göre, rehin alma veya adam öldürme gibi ağır suç işleyen, halkı sindirme ve bir ülkenin temel yapılarını ciddi bir şekilde istikrarsızlaştırma ya da parçalama amacı taşıyan organizasyonlar, terör örgütü listesine alınmaktadır. Bu listede Hamas ve El Kaide bulunmaktadır. Mißfelder’in yaptığı açıklamada AB’nin, bugüne kadar Hizbullah’a karşı gerektiği kadar sert olmadığını söylediği bildirildi. Zira Hizbullah’ın Avrupa’da birçok yasal girişimde bulunduğu ve Avrupa’dan Hizbullah’ın Lübnan’daki bankalarına büyük miktarda para aktığını da eklediği ifade edildi. Mißfelder’ın bu şekilde Batılı ülkelerin dolaylı olarak terörü desteklediğini kaydettiği ve : “Hizbullah kendini bazen göstermeye çalıştığı gibi bir sosyal refah organizasyonu değil, aksine siyasi, agresif, kendisini Lübnan devletinin bile üstünde görmeye çalışan ve amacına ulaşmak için şiddet kullanmaktan çekinmeyen köktendinci bir örgüttür. Sofya’dan gelen rapor hepimize bir kez daha gösterdi ki Hizbullah’ın terör eylemlerine karıştığı ispatlanmıştır.” Şeklinde bir açıklamada bulunduğu dile getirilmiştir.

ABD’nin, Avrupa Birliği’ni terör örgütü olarak tanıması konusunda Birliğe baskı yaptığı da söylenmektedir.

‘Terör Örgütü Nitelendirmesi Hizbulla’ı Güçlendirebilir’

Tüm bunların yanı sıra bazı uzmanların ve ünlü düşünce kuruluşu Chatham House’dan Nedim Şehadi’nin aceleci davranılmaması konusunda uyarıda bulundukları açıklandı. Şehadi’nin bir konuşmasında ‘her ne kadar terör örgütü tanımının Hizbullah’a uygunluğu tartışılamaz bir gerçek olsa da, Hizbullah’ın hükümetin yasal olarak bir parçası olması, Lübnan’ı tehlikeye sokar.’ şeklinde bir çıkarımda bulunduğu aktarıldı. Ayrıca konuşmasına ‘’Eğer gerçekten terör örgütü olarak tanınırsa ve yaptırımlar uygulanırsa, bu Lübnan’ı izole edilmesiyle sonuçlanır. Bu da Hizbullah’ın konumunu zayıflatacağına aksine güçlendirir” eklediği de bildirildi. Hizbullah’ın elinde savaşa girecek kadar güçlü savaş malzemelerinin, silahların bulunması da O’nu bir terör örgütü olarak nitelerken daha da dikkatli olunması gerektiğinin bir göstergesidir.

(TUİÇ Akademi, dunyabulteni.net)

Ecem ÖZAYAN

TUİÇ Stajyeri

Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Teknolojinin Göçmen Havaleleri Üzerindeki Etkisi: Gelişmekte Olan Ülke Perspektifi

Gökçen Ayzıt Kırkali  Göç Çalışmaları o-Staj Programı Giriş Yurt dışında çalışan göçmenlerin...

Kosova Avrupa Konseyi Üyeliğine Bir Adım Daha Yaklaştı

Avrupa Konseyi'nin Siyasi İşler ve Demokrasi Komitesi, 31 ülkenin...

Bosna Hersek Seçim Yasası Değişti

Bosna Hersek, Dayton Barış Anlaşması sonrasında kurulan karmaşık siyasi...

Dijital Araçların Göç Süreçlerindeki Rolü

Hazırlayan: Büşra KEŞLİ TOROSLU Özet Bu araştırma, dijital teknolojilerin göç ve...