Chavez Vefat Etti, Şimdi Ne Olacak?

5 Mart 2013, saat 4:25’de Venezüela Devlet Başkanı Hugo Chavez Frias kanser hastalığı sebebi ile hayata gözlerini yumdu. Venezüela ve Chavez ile ilgili makaleler yazmış biri olarak ben de bu makaleyi yazmadan geçmek istemedim.

Chavez’in ülkesi neler yaptığını anlatmayacağım bile. Zaten bu konu ile ilgili bir makale bir de LATAM grubu olarak bir de raporumuz var.  Zaten ölümünden hemen sonra da neler yaptığı bol bol yazıldı çizildi. Makalenin bilimselliği açısından çok fazla duygularıma yer vermek istemesem de vefatından ötürü derin bir üzüntü yaşadığımı bildirmek bir nevi borcum sanırım. Ülkesinin iyiliği için çalışan her lider gibi kendisine saygım sonsuzdur ve de her az gelişmiş ülkenin güçlü lideri gibi sevmeyeni de çoktu. Hele de beyaz ırktan olmayan yerli bir devlet başkanı olarak işi daha da zordu. Küçümsenmek, diğer Avrupalı liderler gibi olmadığı için dışlanmak, beyaz, Avrupa kökenli zengin kesimin kendisinden utanması ve bunun açık açık kötü örneklerle dile getirilmesi de hayatının bir parçasıydı. Herkes gibi o da bir insandı, kimine göre adeta bir baba, kimine göre ise kamyon şöförü nerede nasıl davranmasını bilmeyen bir yerli. Tabiki de her insan gibi aldığı yanlış kararlar oldu. O yüzden onu tanrılaştırmak da yerden yere vurup demokrasi düşmanı ilan etmek de yersiz bir davranış olurdu. Her yönetim de uzun süre hakkıyla kalan devlet başkanı gibi oy oranı da düşmeye başlamıştı ve her zaman en kolay yol olan zenginleri desteklemek, güçlüyü yanına almak yerine o fakir olan halkını koruyup ülkede ki eşitsizliği gidermeye çalıştı. Zor yolu seçti, kendisine büyük hedefler, ilerisi için büyük idealler ortaya koydu. Ne düşünürsek düşünelim ülkesi için çok çalıştı.

Bu kadar kişisel görüşten sonra asıl makalenin konusu olan Chavez’in cenaze töreni ve Venezüela’nın geleceği olan konumuza geri dönelim.

Chavez’in Cenazesi

Chavez’in vefatının resmi kanallardan duyurulması ile birlikte ülkede yas ilan edildi. Uluslararası arenadan da Chavez için taziyeler gelmeye başladı.

Chavez’in cenazesine 55 ülkeden temsilci katıldı. Beklendiği gibi sıkı müttefikleri olan solcu Latin Amerika ülkelerinin başkanları yüksek düzeyde ve eksiksiz bir katılım gerçekleştirdiler. Arjantin’de 3 gün yas ilan edildi. Pek çok ülke lideri üzüntüsünü dile getirdi. İran cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad’da cenaze törenine katılan devlet başkanları arasındaydı ve de cenazenin en dikkat çeken isimlerinden biri haline geldi. Venezüela’yı müttefikleri olarak tanımlayan Ahmedinecad Chavez’in kaybından ötürü duyduğu üzüntüyü de açıkça dile getirdi.

Chavez’in vefatı ile ilgili en kafa karıştırıcı tepki Birleşik Devletler’den geldi. Başkan Obama yaptığı açıklamada Venezüela’da batı tipi bir demokrasi görmeyi dilediğini ve de insan hakları ve demokrasi konusunda daha iyi bir liderin başa gelmesi konusundaki temennilerini dile getirdi. Başsağlığı olmaktan çok da uzak olan bir açıklama ile Birleşik Devletler Venezüela’da ki önceliklerini açıkça dile getirmiş oldu.

Chavez’in naaşı bir hafta boyunca ziyaret edilebilecek. Halkı için yaptıklarından sonra halkının onu görmek istemesini anladığını belirten Başkan Yardımcısı Maduro bütün Chavez’i ziyaret etmek isteyen Venezüelalılar için bir hafta ziyareti uzattıklarını duyurdu. Aynı zaman da izdihamı da engellemek istendi. Zira cenaze günü 2 milyon Venezüelalı cenaze konvoyuna katıldı . Chavez’e olan sevgi gösterileri ve bağlılıklarını son yolculuğunda ona eşlik ederek gösterdiler.

Peki Şimdi Venezüela’da Neler Olacak?

Chavez’in ölümü ile birlikte özellikle yoksul halk derin bir üzüntüye kapıldığı gibi bir boşluk içine de düştü. 14 yıl boyunca ülke de iktidar olan Chavez’in vefatı ülkeyi her anlamda derinden sarstı.

Dış politika bağlamında yarattığı Güney Amerika ülkeleri ile dostluk ve beraber hareket etme ve birbirini destekleme şu anda bir nevi tehlikede.

İç politika da ise inşa ettiği koca bir sistem tehlikede. Özellikle sosyal açıdan dezavantajlı insanlar için yaptığı sosyal reformlar ve ülkenin yarısının geleceği tehlikede. Yani Venezüela tekrar eski günlerine geri dönebilir. Yaşanan moral bozukluğu ile Güney Amerika birliği parçalanabilir.

Bu durum tabiki de hemen gerçekleşecek bir durum değil. Fakat öncelikle Venezüela sonra Güney Amerika ülkeleri sonra da tüm kıta için duru ve izlenen politikalar tamamen değişebilir.

Güney Amerika’da Birleşik Devletler’i müttefiki olarak tanımlayan tek ülke Kolombiya’dır. Aynı zamanda zengin sağ kanat yönetime sahiptir. Dünyada ise zengin fakir ayrımının en uçta olduğu ülke konumundadır. Eşitsizlik açısından üst sıralardadır. Aynı zamanda da bölgesinde yalnızlığa mahkum olmuştur. Birleşik Devletlere verilen desteğin yüksekliği bölgesindeki ülkeler tarafından hoş karşılanmamaktadır. Özellikle yaşanan darbelerden sonra Birleşik Devletler bölgeden kesinlikle uzak tutulmak istenmektedir. Şimdi ise Venezüela’nın Kolombiya ile aynı durumu paylaşması tehlikesi vardır.

Bu zamana kadar Birleşik Devletler arka bahçesi olarak adlandırılan Latin Amerika’yı çok fazla kontrol edebilecek durumda değildi. Daha çok Orta Doğu ve oradaki demokrasilerle ilgili politikalar üretiyordu. Fakat Chavez’in vefatı ile birlikte Başkan Obama’dan gelen açıklama Birleşik Devletlerin Latin Amerika’da etkin bir hale gelmek istediğinin göstergesi. Latin Amerika’ya olan ilgilerini kaybetmedikleri mesajı ile birlikte aslında Latin Amerika için istenen düzenin de mesajı verilmiş durumda.

Bu durum hem ülke içinde hem de bölge de endişe yaratmış durumda. Sonuçta pek çok Latin Amerika ülkesi hala ayakta kalma çabasında ve çoğu ayakta kalabilmek için farklı alternatifler arıyorlar. Bu alternatifler içerisinde en iyi olanı bölgesel işbirliği.

Kim Devlet Başkanı Olacak?

Chavez’in vefatından sonra Başkan Yardımcısı Nicolas Maduro geçici devlet başkanlığına getirildi. 14 Nisan 2013 de seçimlerin yapılması karara bağlandı. Bu kararın hemen ardından, muhalefet lideri Henrique Capriles Maduro’yu suçlayarak yaptığının yasalara aykırı olduğunu ileri sürdü. Chavez’in ölmeden önceki dileği seçimler gerçekleşene kadar Maduro’nun yönetime geçmesi idi. Öyle de oldu. Chavez’in vefatının ardından yaptığı konuşma ile Chavez tipi liderliği sürdüreceğini ve Bolivarcı Devrime bağlı kalacağını beyan etti. Halkı motive eden bir konuşma oldu. Cenaze buyunca sokakta halk Chavez’i son yolculuğuna sevdiği şarkılar, konuşmalar ve onun adına atılan sloganlarla uğurlamış oldular.

Maduro’nun seçimleri kazanması yüksek bir ihtimal. Hem Chavez tarafından destekleniyor olması hem de sosyalist bakış açısına sahip olması, başkanlarını kaybeden Venezüelalılar için önemli özellikler. Aynı zamanda ülkenin resmi kurumları ve ordunun desteğine de sahip durumda.

Geçen seçimler de seçimleri kaybeden muhalefet lideri Henrique Caprilas seçimlere tekrar aday oldu. Yoksulluk ve suçla savaşacağını dile getiren Caprilas, ülkenin zengin kesiminden aldığı destek ve bu yas süresindeki davranışları ile seçimi kazanamaya daha uzak görünüyor.

Yurtdışında özellikle Birleşik Devletlerde yaşayan Venezüelalılar seçim tarihi belirlendiği halde hala ülkenin seçimlere gitmeyeceği ve demokrasinin gelmeyeceği korkusunu yaşamaktalar. Birleşik Devletler ile müttefik olma ve Henrique Capriles’in kazanması isteklerini dile getiriyorlar.

Sonuç

Geçen seçimlerden bahsederken Chavez’in reformlarını sağlamlaştırması ve kalıcı bir hale getirmesi için çok önemli bir dönm noktasında olduğundan bahsetmiştim. Şu anda Venezüela’nın içinde bulunduğu durum kesinlikle birkaç ay öncesi ile benzer bir durum hatta daha bile kötü.

Venezüela bir ay içerisinde sosyalist devlet politikalarına devam edip etmeyeceğinin kararını verecek. Bu tercih maalesef ki çok da kolay bir tercih olmayacak özellikle dış baskılar ve destekler dikkate alındığı zaman. Hele de ikinci kez iktidara gelme şansı eline geçen muhalefet küçük ama güçlü bir azınlığın desteği ile bu sefer daha aktif ve de daha saldırgan bir seçim politikası izleyeceği kesin gibi duruyor. Buna Birleşik Devletler’den gelecek desteği de eklersek aslında hiç de küçümsenmeyecek bir rakip olarak Maduro’nun karşısında yer alacak.

Yine de kesin sonucu 14 Nisandan sonra öğreneceğiz. Venezüela ve Latin Amerika’nın kaderini de…

Aslıhan BAŞER

TUİÇ Latin Amerika Çalışma Grubu Direktörü

Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Kosova Avrupa Konseyi Üyeliğine Bir Adım Daha Yaklaştı

Avrupa Konseyi'nin Siyasi İşler ve Demokrasi Komitesi, 31 ülkenin...

Bosna Hersek Seçim Yasası Değişti

Bosna Hersek, Dayton Barış Anlaşması sonrasında kurulan karmaşık siyasi...

Dijital Araçların Göç Süreçlerindeki Rolü

Hazırlayan: Büşra KEŞLİ TOROSLU Özet Bu araştırma, dijital teknolojilerin göç ve...

Sığınmacıların Ev Sahibi Ülkelere Katkıları: Türkiye’deki Suriyeliler

Sena Özdemir Göç Çalışmaları o-Staj Programı ÖZET İnsanlık tarihi kadar eskiye dayanan...