Erdoğan ve Sarkozy’nin Psikopolitik Hamleleri

Geçtiğimiz hafta Türk kamuoyuna damgasını vuran olay, sözde Ermeni soykırımını reddedenlere 1 yıl hapis ve 45.000 euro (avro) para cezasını öngören bir yasa teklifinin Fransız Ulusal Meclis’inde kabul edilmesiydi. Bu olay ve sonrasında Türkiye’de gelişen tepkiler Türk basınında daha çok siyasal düzlemde açıklansa da, aslına bakılırsa Arap Baharı sürecinde Tunus, Mısır ve Libya konularında karşı karşıya gelen ve Akdeniz hâkimiyeti konusunda birbirleriyle rekabet eder durumda bulunan Türkiye ve Fransa’nın liderlerinin, yani Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Fransa Cumhurbaşkanı Nicholas Sarkozy’nin birbirlerine yönelik psikopolitik hamleleri ve bu ikili arasındaki mücadele de olayın bir diğer önemli unsuruydu. Ben bu yazıda politik psikoloji biliminin kurucularından ve en önemli uzmanlarından kabul edilen Prof. Dr. Vamık Volkan’ın “Uluslararası İlişkilerde Psikanaliz” makalesinden yararlanarak Erdoğan ve Sarkozy’nin hamlelerini yorumlamaya çalışacağım.

Öncelikle 2012 başlarında Cumhurbaşkanlığı seçimlerine girecek ve Sosyalist Parti’nin (PS) güçlü adayı François Hollande karşısında koltuğunu kaybetme riski taşıyan Sarkozy’nin seçimleri kazanma yolunda kendisine avantaj sağlaması muhtemel Fransa’daki Ermeni asıllı vatandaşların oylarını almak adına önemli bir stratejik hamle yaptığını söylemek mümkün. Zira 1915 olayları Ermeniler için Volkan’ın “seçilmiş travma (chosen trauma)” adını verdiği çok önemli ve kara bir olay. Seçilmiş travma bir grubun tarihinde felaket, küçük düşürülme ve çaresizlikle andığı ve kendisinin büyük grup aidiyetine olumsuz anlamda da olsa katkı sunan bir olaydır. Bu anlamda Ermenilerin “büyük felaket” olarak adlandırdıkları 1915 Ermeni tehcirinin soykırım olarak adlandırılmamasını yasaklamaya yönelik bir hamlenin, Ermenilerde nesilden nesile aktarılan travmatik durum sayesinde hala fazlasıyla canlı olan duyguları ortaya çıkardığını ve böylelikle Sarkozy’e Ermeni asıllı Fransızlardan daha yüksek oranda oy kazandıracağını iddia etmek mümkündür. Vamık Volkan’a göre nasıl Çekler 1620’de Habsburg hanedanı altında itaate zorlandıkları Bila Hora muharebesini ve İskoçlar 1746’daki Culloden muharebesini toplumsal belleklerinde taze tutabilmişlerse, Ermeniler için de son derece önemli olan 1915 olaylarının Sarkozy tarafından gündeme getirilmesi psikopolitik açıdan önemli bir hamledir. Volkan’a göre siyasi liderler büyük bir grubun seçilmiş travmasını harekete geçirdiklerinde, ilgili hisler ve duygular sanki travma yeni ortaya çıkmış gibi algılanır ve sonucunda bir “zaman çöküşü” getirerek, kitleyi geriletir ve lider etrafında toplar. Bu doğrultuda Sarkozy Ermeni asıllı Fransızları etrafında toplamak için Ermenilerin acılarını sahiplenmiş ve böyle bir hamle yapmış olabilir. Aynı açıdan değerlendirdiğimizde, Başbakan Erdoğan’ın yaptığı Dersim Katliamı açıklamasını, partisine daha az oranda oy verdiği düşünülen Alevi seçmenlere yönelik yapılan benzeri bir hamle şeklinde de yorumlamak mümkündür. Sonuçta Sarkozy rekabet içerisinde olduğu ve kendisinden hazzetmediği Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ı da bu hamle yoluyla kendi kamuoyu önünde siyaseten ve psikolojik olarak zor duruma düşürmek istemiştir.

Sarkozy’nin yaptığı bu hamle karşısında Türk halkı ve kamuoyunda biriken öfke ve Türk diplomasisinin çaresizliği nedeniyle Türk yönetimi ve Başbakan Erdoğan da çareyi “seçilmiş ihtişamları (chosen glory)” kullanmakta bulmuştur. Seçilmiş ihtişamlar Volkan’a göre “kendileriyle birleştirilmiş, grubun geçmiş zaferleri, kahramanları ve şehitlerinin akli temsiliyeti”dir. Seçilmiş ihtişamlar bizlik duygusunu kışkırtır ve aynı seçilmiş travmalar gibi kuşaktan kuşağa aktarılır. Başbakan Erdoğan Fransız Cumhurbaşkanına cevap verirken, son dönemde yayınlanan ve büyük ilgi gören bir televizyon dizisi (Muhteşem Yüzyıl) sayesinde yeniden gündeme gelen ve Türkiye’de baskın haldeki Müslüman-Türk kimliğinin gurur okşayıcı bir seçilmiş ihtişam olarak andığı Kanuni Sultan Süleyman’ın kendisinden yardım isteyen Fransa Kralı Fransuva’ya yazdığı mektubu kullanmıştır. Aslında yüzlerce yıl öncesinde uygulanmış bir psikopolitik hamleyi gösteren mektupta şöyle denmektedir;

Ben ki sultanlar sultanı, hakanlar hakanı hükümdarlara taç veren Allah’ın yeryüzündeki gölgesi Akdeniz’in ve Karadeniz’in ve Rumeli’nin ve Anadolu’nun ve Azerbaycan’ın ve Şam’ın ve Halep’in ve Mısır’ın ve Mekke ve Medine’nin ve Kudüs’ün ve bütün Arap diyarının ve Yemen’in ve nice memleketlerin sultanı ve padişahı Sultan Bayezid Han oğlu Sultan Selim Han oğlu Sultan Süleyman Han’ım. Sen ki Fransa vilayetinin Kralı Fransuva’sın. Hükümdarların sığındığı kapıma elçinizle mektup gönderip, ülkenizi düşman istila edip, şu anda hapiste olduğunuzu bildirip, kurtuluşunuz konusunda bizden yardım talep ediyorsunuz. Söylediğiniz her şey dünyayı idare eden tahtımızın ayaklarına arz olunmuştur. Her şeyden haberdar oldum. Yenilmek ve hapsolunmak hayret edilecek bir şey değildir. Gönlünüzü hoş tutup üzülmeyesiniz. Böyle bir durumda atalarımız düşmanları mağlup etmek ve ülkeler fethetmek için seferden geri kalmamışlardır. Biz de atalarımızın yolundayız ve daima memleketler ve alınmaz kaleler fetheylemekteyiz. Gece gündüz daima atımız eyerlenmiş ve kılıcımız belimizde kuşatılmıştır. Yüce Allah hayırlara bağışlasın. Allah’ın istediği ne ise olur. Bundan başka haberleri gönderdiğiniz adamınızdan öğrenesiniz. Böyle biliniz.

Metinden anlaşılacağı üzere Erdoğan soykırım iddialarının inkârını yasaklayan yasanın Türkiye’de yarattığı psiko-sosyal tepkileri geçmişteki şanlı günlere atıfta bulunan ve seçilmiş ihtişam yoluyla kitlelerin duygularını harekete geçiren bu mektupla ters çevirmek istemiş ve Kanuni’nin Fransuva üzerinde kurduğu hâkimiyete göndermede bulunarak, rekabet içerisinde olduğu Sarkozy’e de kimin güçlü olduğuna dair bir mesaj vermiştir. Elbette Erdoğan ve Sarkozy başta olmak üzere birçok dünya lideri ve ülkeler içerisinde de farklı siyasal partilerin liderleri arasında devam eden mücadeleleri böyle psikopolitik bir düzlemde okumak da mümkündür. Erdoğan-Sarkozy mücadelesinde kimin öne çıkacağını ise zaman gösterecektir.

 

Dr. Ozan Örmeci

 

KAYNAKLAR

Volkan, Vamık, “Uluslararası İlişkilerde Psikanaliz”, Erişim Tarihi: 27.12.2011, Erişim Adresi: http://www.austenriggs.org/images/uploads/uluslararsi%20iliskilerde%20psikanaliz.pdf.

Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Gençlere Avrupa Turu: DiscoverEU ile Kültürel Keşifler

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu tarafından başlatılan DiscoverEU programı, gençlere...

Srebrenitsa Soykırımı Anma Günü BM Genel Kurulu’nda Tartışılacak

📣 Eylem Çağrısı: 11 Temmuz'u Srebrenitsa Soykırımı Anma Günü...

Yükseköğretime Erişim İzleme Anketi

Bu anket, 6 Şubat Depremi sonrasında Hatay'da yükseköğretime erişimde...

Küresel Güney Sorunu: Batı’nın Yanıldığı Noktalar

Bu yazı Uluslararası Kriz Grubu CEO'su Comfort Ero tarafından...