Faşizm

Faşizm, aşırı radikal sağ görüş ile sosyalist fikirlerin bir araya gelmesiyle oluşmuş bir milliyetçilik veya ırkçılık ideolojisidir. Bunun yanında faşizm liberalizme, muhafazakarlığa ve en önemlisi de komünizme karşı bir yapılanmadır. Ayrıca tarihteki faşist yönetimlere baktığımızda bir devletin bir yıkımdan sonra doğma felsefesinin ışığında faşizmin yükseldiğini görebiliriz. Bunun yanında faşizm ile yönetilen ülkeler otoriter bir rejimi kabul etmişlerdir. Bunlar faşizmi tanımlarken bize yardımcı olan  temel noktalardır.

 

Faşizmin Genel Özellikleri

Bunlardan ilki, güçlü ve devamlı bir milliyetçilik halidir. Faşist rejimlerde genel olarak vatansever bir politika uygulanır ve insanlara empoze edilmeye çalışılır. Sloganlar, semboller ve şarkılar gibi bir çok şey kullanılır. Böylece toplum kendi milletini, toprağını ve devletini daha çok sevip bağlanabilir.

İkinci olarak insan haklarının küçümsenmesi ve aşağlanmasıdır. Faşist yönetimlerde ülke içindeki para militan örgütlere veya günümüzdeki toplumda huzur sağlayan kurum olan polislere sınırsız güç verilerek, yine toplumu koruma amaçlı bazı insanların insani hakları ihlal edilebilmektedir. Sadece bir ihtiyaçtan doğan bir nedenmiş gibi gösterilerek bu insan hakları hiçe sayılabilir.

Üçüncü olarak günah keçisi felsefesi faşizmin özellikleri arasındadır. Bu felsefeye göre toplumda bir azınlık grup hedef alınır ve bu azınlık grubu toplumun huzurunun bozulmasında büyük bir etkenmiş gibi lanse edilir. Böylece insanlar karşılarında bir düşman olduğunu düşündükleri için, toplumun diğer kısmı ile daha yakın ilişkiler kurmaya başlar. Yani günah keçisi toplumu bir arada tutmak, faşist yönetimlerin kullandığı nedenler arasındadır.

Dördüncü olarak ordunun ve militarizimin yüceltilmesi önemli bir özellik olarak gösterilir. Beşinci özellik olan ulusal güvenlik hal takıntısı ile militarizm bağdaştırılabilir. Dış güçlerin sürekli ülke için tehdit oluşturulduğuna inanılır ve bu korku ile insanlar birbirlerine daha sıkı bağlanır ve militarizme verilen desteğin artmasını normal şekilde karşılayabilir. Ordu ya  da devlet tarafından büyük harcamalar yapılır.

Faşizmin altıncı noktası ise medyanın kontrol altına alınmasıdır. Medya, insanları manipüle etmek ve bir olayın gerçekliğine inandırmak için kullanılan en güçlü araçtır. Faşist rejimlerde insanlar medyayı kullanarak algı yönlendirmesi yapabilir. Örneğin, Nazi Almanya’sında Yahudilere karşı olan nefretin artmasında, televizyonlarda gösterilen filmler ve radyodaki haberler çok etkili olmuştur.

Din ve yönetimin iç içe geçmesi ise yedinci özelliktir. Din insanların zayıf noktası olarak görülür ve bu şekilde insanlar daha kolay kullanılabilir. Örneğin, İtalya’da Mussolini zamanında Vatikan bir devlet haline gelmiştir.

Faşizmin sekizinci özelliği ise cinsel ayrımcılıktır. Faşist rejimlerde erkekler yüceltilirken, kadınlar ve homoseksüeller tamamıyla aşağılanmaktadır. Erkek egemen bir toplum yaratılmaya çalışılmaktadır. Bir örnekle desteklemek gerekirse, Hitler sadece Yahudilerin kamplara gitmesini değil homoseksüellerin veya Çingenelerin de zayıf yani alt ırk olduklarını söyleyip, o grupları da bu kamplara göndermiştir.

Britt, dokuzuncu özellik olarak hükümetle  iş dünyasının arasının iyi olmasını göstermiştir. Böylece faşist partiler finansal destek sağlayarak daha çok yükselebilmektedirler.

Onuncu özellik ise işçi sendikaları ve işçi hareketleri bastırılmaya çalışmaktadır. Bunun nedeni ise işçi hareketlerinin komünizmi çağrıştırmasıdır. Ayrıca faşist yönetimlerde sendikalar elimine edilir, işçi ve iş veren arasına devlet girer ve aralarındaki sorun devlet tarafından çözülür. Böylece işçiler de devlete bağımlı hale getirilebilir.

Suç ve ceza ile baskı altına alma, sanatın ve sanatçının küçümsenmesi ve cezalandırılması birbiriyle bağlantılı olabilir. İki ayrı özellik olmalarına rağmen şöyle bir şey denilebilir ki, suç ve ceza ile baskı altına alınmalar genelde sanatçılara veya entellektüellere karşı olmaktadır.

Son iki özellik ise yolsuzlukların artması ve oylarda hile yapılmasıdır. Faşist uluslardaki seçimler bazen tamamen göz boyama amaçlı yapılır. Başka zamanlarda ise seçimler, kirletme kampanyaları, hatta muhalefet adaylarının öldürülmesi, seçmen oylarının ve seçim bölgelerinin kontrolü için yasama kurumlarının alet edilmesi ve medya manipülasyonu gölgesinde yapılır. Bunun yanında faşist rejimler neredeyse her zaman, yönetim kadrolarına birbirini atayarak hükümetin güç ve otoritesini onları hesap vermekten korumak için kullanan bir grup arkadaş ile müttefikleri tarafından yönetilir.(1)

Bu on dört özelliğin yanına Edmund Burke’un organik toplum yapısını da ekleyebiliriz.  Faşist yönetimlerde bireycilik yoktur. İnsanların ancak  bir araya geldiklerinde seslerini çıkarabilirler ve daha güçlü olabilirler. Ayrıca organik toplum bir vücuda benzetilmektedir. Buna göre eğer toplumun bir kısmı hasta olursa bu kısım ya iyileştirilmeli ya da elimine edilmelidir. Aslında bu konsept muhafazakarlıkta var olan bir konseptir. Muhafazakar yaklaşım, organik toplumun geçmiş deneyimlere bağlı olarak yönetilen bir toplum yapısını ve bu toplumun birbiriyle olan bağlantısını anlatırken, toplum içinde ki  huzurlu ve harmoni ortamının yaratılmasınında bireylerinin birbirleriyle olan ilişkilerine ve alakalarına bağlamaktadır. Amacı ise insanların toplum içinde biribirlerine yardım ederek var olmalarını vurgular. Yani bireyler toplumdan ayrı bir yerde düşünülemezler(2). Ancak faşizmde bu olay birazcık daha farklı lanse edilmektedir. Birey toplumdan ayrı düşünülemez ancak faşist toplumlarda bireyin görevi topluma yardım etmekten daha çok güçlü bir devlet yapısı yaratmaktır.

Sonuç olarak  en genel anlamıyla faşizm milliyetçiliğin bir formudur ve çökmekte olan bir toplumun, milliyetçilik devrimiyle birlikte yeniden doğuşu anlayışı olduğu söylenebilir. (3)

 

Buket Sürcan

TUİÇ Stajyeri

 

Kaynakça

1) Britt, L.(2003). Fourteen  Defining Characteristics of Fascism. Free Inquiry 

http://coat.ncf.ca/our_magazine/links/54/54_48-49.pdf

2) Lyod,A,H.(1901). The Organic Theory of Society. The American Journal of Sociology,6(5),577-601

3) Renton,D.(1999).Fascism – Theory and Practices. London:Pluto Press

http://www.e-reading.ws/bookreader.php/135772/Fascism_-_theory_and_practice.pdf

 

Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Kosova Avrupa Konseyi Üyeliğine Bir Adım Daha Yaklaştı

Avrupa Konseyi'nin Siyasi İşler ve Demokrasi Komitesi, 31 ülkenin...

Bosna Hersek Seçim Yasası Değişti

Bosna Hersek, Dayton Barış Anlaşması sonrasında kurulan karmaşık siyasi...

Dijital Araçların Göç Süreçlerindeki Rolü

Hazırlayan: Büşra KEŞLİ TOROSLU Özet Bu araştırma, dijital teknolojilerin göç ve...

Sığınmacıların Ev Sahibi Ülkelere Katkıları: Türkiye’deki Suriyeliler

Sena Özdemir Göç Çalışmaları o-Staj Programı ÖZET İnsanlık tarihi kadar eskiye dayanan...