Geçmişten Günümüze Türkiye-Karadağ İlişkileri

Türkiye-Karadağ İlişkilerine Genel Bir Bakış

Karadağ, Osmanlı döneminden itibaren her zaman Türkiye için önemli bir Balkan devleti olmuştur. Fakat gerek Karadağ’ın kabile tarzı yaşam şekilleri gerek coğrafi özellikleri nedeniyle Osmanlı Devleti’nin tam olarak hâkimiyet sağlayamadığı bir bölge olmuştur.  19.yy da Karadağ’da Osmanlı Devleti’ne karşı panslavist ve milliyetçilik hareketleri nedeniyle birçok isyan meydana gelmiştir. Karadağ ile Osmanlı devleti arasında sınır sorunları da yaşanan sorunlardan biridir. II.Abdülhamid döneminde çıkan Osmanlı-Rus harbi sonunda imzalanan 1878 Berlin Anlaşması ile Karadağ bağımsızlığını elde etmiştir. Osmanlı Devleti, Karadağ’ın bağımsızlığını tanıyan ilk devletlerden olmuştur. Abdülhamid döneminde (1878’den 1908’e kadar) Karadağ ile iyi ilişkiler kurulmuştur. İyiye giden ilişkilerde II. Abdülhamid ile Karadağ Kralı Nikola’nın kurduğu dostlukta etkili olmuştur. Karadağ 1918 yılında Avusturya’nın işgali sonrası bağımsızlığını kaybetmiştir.

Karadağ, eski Yugoslavya’yı oluşturan altı cumhuriyetten biriydi. Yugoslavya’nın parçalanmasından sonra Karadağ, Sırbistan’ın zorlamasıyla yeni Yugoslavya’ya katılmıştır. Karadağ’ın çabalarıyla 2003 yılında Sırbistan-Karadağ olarak daha esnek bir federasyon çatısı oluşturulmuştur. 3 Haziran 2006’da ülkede yapılan referandum sonucunda Karadağ bağımsızlığını elde etmiştir. 12 Haziran 2006’da da Türkiye bağımsız Karadağ Devletini tanıdığını açıklamış ve bağımsızlığını tanıyan ilk devletlerden olmuştur. Sonrasında Karadağ ile iki ülkenin de çıkarına iyi ilişkiler kurulmaya çalışılmış ve çalışılmaktadır. Bu ilişkiler ekonomik, kültürel, siyasi, askeri ve diplomatik ilişkiler olmuştur.

Ekonomik ve Kültürel İlişkiler

2009 yılında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Karadağ’ı ziyaret ederek, Karadağ’ı ziyaret eden ilk Türk Cumhurbaşkanı olmuştur.

Bu ziyaret sonunda “Ekonomik İşbirliği Anlaşması” ve “Yolcu ve Eşyanın Karayolu ile Uluslararası Taşınmasına İlişkin Anlaşma” imzalanmıştır. Aynı yıl düzenlenen Türkiye-Karadağ İş Forumu’nda Türkiyeli işadamlarına Karadağ’daki iş ve yatırım olanakları tanıtılmıştır.

Karadağ Başbakan Yardımcısı Vujica Lazoviç, “Karadağ’ın siyasi ve ekonomik olarak stabil ve yüksek potansiyele sahip bir ülke olduğunu, ülkede yatırımların önünün açıldığını, iş ortamını sürekli geliştirmeye çalıştıklarını, vergi değişikliklerine gittiklerini ve anayasadaki bazı kanunların da değiştirildiğini” söyleyerek Karadağ’a yatırımlar beklediklerine dair açıklamalarda bulunmuştur. Türkiye Enerji ve Tabii Kaynaklar bakan yardımcısı Murat Mercan’da Karadağ ile ilgili, “Türkiye Karadağ’da 100 milyon doları bulan bir ticaret hacmi hedeflemektedir.” demiştir. Bunda Karadağ’ın Avrupa’daki en düşük vergi oranına sahip ülke olması önemli bir etkendir. Ayrıca Karadağ’da Türk yatırımları için gayet uygun bir ortam bulunmaktadır: kişi başına gelir 11 bin dolar civarındadır ve yılda ülke nüfusunun iki katı oranında turist ağırlamaktadır.

2010 yılında Karadağ ile Serbest Ticaret Anlaşması imzalandı ve bununla birlikte Türkiye-Karadağ uçak seferleri artırılmıştır.

2011 yılında Karadağ Cumhurbaşkanı Filip Vujanoviç Türkiye’ye gelmiştir.

2012 yılında “Ortak Ekonomi Komitesi” toplantısında, başbakan yardımcısı Lazoviç, Türkiye ile olan enerji sektöründeki işbirliğinin “bilim, sağlık ve eğitim” alanlarında da yayılması gerektiğini söylemiştir. Şu anda Karadağ’da başta altyapı, enerji ve inşaat sektörlerinde faaliyet gösteren önemli sayıda Türk firması bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi ENKA. Karadağ’da havaalanı inşaatı, hidroelektrik projeleri yatırımlarına ilgi göstermiştir. Türk Tosyalı Holding ise Karadağ Nikisiç’teki zor durumdaki bir çelik haddehanesini satın almıştır. Karadağ’daki en büyük Türk yatırımı Gintaş Grup yapmıştır. Karadağ’daki en büyük alışveriş merkezi ve sebze haline sahip olan Ramada Otel’ini açmıştır. Gintaş Grup, arazi ıslahı ve turizm sektörü gibi çeşitli alanlarda da faaliyetlerde bulunmaktadır.

Karadağ’ın ülkemize ihraç ettiği ürünler arasında ilk sırayı “metal cevherler” almaktadır. Türkiye’nin Karadağ’a ihraç ettiği ürünler ise, “makine ve cihazlar, giyim eşyası ve aksesuar, elektrikli makine ve cihazlar, tekstil elyafı ve mamuller, demir ve çelik”tir.

Mayıs 2012’deki Karadağ başbakanı İgor Luksiç’in ülkemizi ziyareti sırasında, “Daha fazla Türk yatırımları” istediğini dile getirmiştir. Özellikle de “turizm, enerji, deniz ticareti, ulaştırma ve altyapı”. Ve bu ziyaret sonunda Karadağ ile sivil havacılık, sosyal güvenlik ve yatırımların korunması alanlarında beş anlaşma imzalanmıştır.

Aralık 2012’de KEK protokolü imzalanarak toplantıları gerçekleştirilmiştir.

Protokolde ticari ve ekonomik ilişkilerin istenen düzeyde olmadığı, yapılan anlaşmalar ile ikili ticaretlerin artması hedeflendiği dile getirilmiştir. Protokol sonunda iki ülke bakanları da birbirlerine hediyeler sunmuştur. KEK kapsamında ikili görüşmeler başlanmış ve Bilim Sanayi ve Teknoloji bakanımız Nihat Ergün “Türkiye’nin komşuları ile sıfır problem maksimum ilişki” politikası benimsediğinden Karadağ ile de böyle olacağını söyleyerek iyi yönde ilişkiler kurulacağını belirtmiştir.

Nisan 2013’te Bilim ve Teknoloji’de Türkiye-Karadağ İşbirliği’ne imza atılmıştır.

Ergün, “10 yıl önce Türkiye’de 2 teknopark var iken günümüzde sayılarının 50 ye yaklaştığını söylemiş, Karadağ ile işbirliği sonunda da Karadağ’ın Balkanlardaki tecrübelerinden yararlanmak istediklerini” ayrıca tüm ülkeler ile “kazan-kazan” prensibini benimsediklerini söylemiştir. Karadağ Bilim Bakanı Vilahoviç ise, “ülkelerinde teknoparkların kurulması konusunda bu işbirliği ile iyi bir adım attıklarını” söylemiştir.

Bunların yanı sıra, Türkiye Karadağ’ın NATO üyeliği ve diğer konularda Karadağ’ı desteklemektedir. Türk Silahlı Kuvvetleri ile askeri işbirliği anlaşması söz konusu ayrıca eğitim alanında giderek artan bir işbirliği söz konusudur. İki ülke de kaçakçılık ve narkotik alanında mücadeleye önem vermektedir. Bilgi paylaşımı söz konusu ve sahadaki Karadağlı uzmanlar muhtelif olarak çalışmak için sık sık Türkiye’ye gelmektedirler.

Türkiye’de yaklaşık olarak 200 bin Karadağ göçmeni vatandaş bulunmaktadır. Günlük hayatta pek fark edilmeseler de aslında türkülerini, mutfaklarını, geleneklerini ve yüreklerinde Karadağ kültürünü, Türkiye’ye taşıyan bir kültür köprüsü durumundadırlar. Ayrıca Bekir Bozdağ, Husoviç ile görüşmesi sonrasında, “Karadağ’daki Müslüman Boşnakların iki ülke arasında sürekli bir köprü vazifesi gördüklerini” söylemiştir. Bunların yanı sıra, Karadağ’da Niksiç şehrinde Felsefe Fakültesi’nde Türk Dili bölümü açılması planlamaktadır. Aynı fakültenin tarih bölümü öğrencileri yüksek lisanslarını Türkiye’deki üniversitelerden birinde yapmak istemektedirler. Karadağlılar, Karadağ dilini ve kültürünü öğreten okullar açmak ve Karadağ’daki üniversitelerde Türkiye’den birkaç öğrencinin eğitim görmesini istemektedirler.

Siyasi İlişkiler

“Sizin ülkeniz, siyasi açıdan bize dürüst davranan tek ülkedir”

Kral Nikola’nın, Sultan Abdülhamid’i ziyaretleri sırasında, Kral Nikola’ya bir yat ve Emirgân’da bir köşk hediye eden Abdülhamid bu sözü sarfetmiştir. Karadağ Devlet Bakanı Rafet Husoviç ise, Balkan ülkeleri ve kamuoylarının Türkiye’yi, bölgedeki en samimi ülkelerden biri olarak gördüğünü, hâlihazırdaki güçlü Türkiye’nin Balkanlar’daki barışın ana unsuru olabileceğini belirtiyor. Yani Karadağ ulusu, bugün de Türkiye için iyi şeyler düşünmeye devam ediyor.

Karadağ’ın 1918 yılında bağımsızlığını kaybetmesinden sonra Türkiye –Karadağ ilişkilerinin yeniden başlaması 2006 yılına denk gelir. 2006 yılında Sırbistan’dan referandum sonucu bağımsızlığını ilan eden Karadağ’ı ilk tanıyan devletlerden birisi Türkiye Cumhuriyetidir. Günümüze kadar gelinen süreç içinde, Türkiye ve Karadağ arasında, yüksek düzeyde önemli ziyaretler yapıldı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Sanayi Bakanı Nihat Ergün, Karadağ’ı ziyaret ettiler. Karadağ tarafından da, Türkiye’yi, Karadağ Cumhurbaşkanı Filip Vujanoviç, Meclis Başkanı Ranko Krivokapiç, Dışişleri Bakanı Milan Roçan, Ekonomi Bakanı Branko Vujeviç ve iş dünyasından birçok heyet ziyaret etti. Bu ziyaretler sonucu şimdiye kadar anlaşması imzalanmış ya da hazırlık aşamasında olan konularımız arasında;

– Ekonomide işbirliği,

-Yabancı yatırımlar,

-Gümrük engellerinin kaldırılması,

-Çifte vergilendirmenin önlenmesi,

-Turizm ve Kültür İşbirliği anlaşması,

-Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlıkları İşbirliği Anlaşması ve iki ülkenin arşivleri konusunda işbirliği yapılması gibi hususlar var. Türkiye’nin arşivleri arasında Karadağ ile ilgili 60.000 kadar belge bulunuyor.

Rafet Husoviç’e göre Türkiye’nin politikaları Boşnak ve Müslüman azınlıklarca heyecanla karşılanıyor ve Türkiye’nin meselelere daha çok müdahil olmasını istiyorlar. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Husoviç’e göre olağanüstü bir performansla çalışıyor, Balkan ülkelerini çok sık ziyaret ediyor. Rafet Husoviç’in bakış açısıyla, Türkiye’nin bölgede “samimi güç” olarak görülmesinin temelinde TİKA’ nın çalışmaları da yatıyor. TİKA aracılığıyla Türk Hükümetinin ciddi yatırımları oldu. Dini binaların geliştirilmesinde, ilk ve ortaokul binalarının güçlendirilmesinde; yolların, su hatlarının, köprülerin onarılmasında ciddi yatırımlarda bulunuldu. Husoviç, TİKA’nın bu şekilde projelerinde sergilemiş olduğu yaklaşım ve tutumun, hem Müslümanları hem Hıristiyanları hem de diğer toplulukları çok memnun ettiğini,  ön yargının kırılmasında önemli bir faktör oluşturduğunu söyledi.

Aralık 2009’da Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Karadağ’ı ziyareti farklı açılardan tarihi özellikler taşımaktadır. Birincisi Türkiye Cumhuriyeti’nden Karadağ’a yapılan en üst düzeyde ilk ziyarettir. İkincisi Karadağlıların efsanevi lideri Prens Nikola’nın ilki 1883 ve ikincisi 1899 yıllarında yaptığı iki İstanbul ziyaretinden sonra Karadağ’a üst düzeyde bir ziyaret yapılmamıştır. Bu ziyaret 110 yıl sonra yapılan iade-i ziyarettir.

2011 yılında Karadağ Cumhurbaşkanı Filip Vujanoviç, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün davetlisi olarak Türkiye’ye resmi bir ziyaret gerçekleştirmiştir. Cumhurbaşkanı Gül, “Türkiye, Karadağ’ın NATO ile olan ilişkilerini ve NATO üyeliğini desteklemektedir, destekleyecektir. Aynı şekilde Avrupa Birliği ile ilişkileri de önemlidir. Çok yakın zamanda AB’ye aday ülke olmuşlardır, kendilerini bundan dolayı da kutluyoruz ve bu sürecin de en hızlı şekilde tamamlanmasını destekliyoruz. Türkiye aslında bütün Balkan ülkelerinin Avrupa Atlantik kurumlarında yer almasını istemektedir. Hem NATO hem AB çatısı içerisinde olmalarını istemektedir. İstikrarın ve güvenliğin sağlanması için bu iki büyük şemsiye çok önemlidir. O bakımdan Türkiye daima Balkan ülkelerini bu konularda desteklemiştir. Bazı Balkan üyeleri de NATO üyesi olmuştur. Bildiğiniz gibi Türkiye’nin güçlü desteği daima yanlarında olmuştur” demiştir. Bu görüşme, 2006 yılında bağımsızlığını kazanmasından bu yana Karadağ’dan Türkiye’ye Cumhurbaşkanı seviyesinde gerçekleşen ilk resmi ziyaret olmasından ötürü önem taşımıştır.

İki ülke arasında dostluk, barış ve işbirliğinin en üst seviyeye çıkartılmasında, özellikle Abdülhamid-Nikola dostluğunun ışığında iyi bir değerlendirme yapılmalıdır. Bunu hem Karadağlı hem de Türk yetkililer büyük bir fırsat olarak görmelidir.

TUİÇ BALKAM

Esra Biçer – Büşra Doğru

Türkiye

Kaynakça

(arti90dergi.com, diplomat.com, usak.org, yerelce.wordpress.com)

Özcan, Uğur, “II. Abdülhamid Dönemi Osmanlı -Karadağ Siyasi İlişkileri”, Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilimdalı Doktora Tezi, Isparta, 2009.

http://www.deik.org.tr/4057/T%C3%9CRK_KARADA%C4%9E_%C4%B0%C5%9E_FORUMU.html

http://www.ekofinans.com/karadag-ile-ekonomik-iliskiler-gelistiriliyor-h3759.html

http://www.sanayi.gov.tr/NewsDetails.aspx?newsID=7186&lng=tr

http://www.sanayi.gov.tr/NewsDetails.aspx?newsID=1443&lng=tr

http://www.setimes.com/cocoon/setimes/xhtml/tr/features/setimes/features/2012/05/10/feature-04

http://www.podgorica.be.mfa.gov.tr/ShowInfoNotes.aspx?ID=129601

http://www.diplomat.com.tr/atlas/sayilar/sayi13/sayfalar.asp?link=s13-14.htm

http://www.setimes.com/cocoon/setimes/xhtml/tr/features/setimes/features/2012/01/04/feature-05

 

Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Kosova Avrupa Konseyi Üyeliğine Bir Adım Daha Yaklaştı

Avrupa Konseyi'nin Siyasi İşler ve Demokrasi Komitesi, 31 ülkenin...

Bosna Hersek Seçim Yasası Değişti

Bosna Hersek, Dayton Barış Anlaşması sonrasında kurulan karmaşık siyasi...

Dijital Araçların Göç Süreçlerindeki Rolü

Hazırlayan: Büşra KEŞLİ TOROSLU Özet Bu araştırma, dijital teknolojilerin göç ve...

Sığınmacıların Ev Sahibi Ülkelere Katkıları: Türkiye’deki Suriyeliler

Sena Özdemir Göç Çalışmaları o-Staj Programı ÖZET İnsanlık tarihi kadar eskiye dayanan...