İbn Meymun

Yahudilik gibi binlerce yıl öncesine dayanan bir dinin kutsal sözlerinin, felsefi yapısının, yorumlarının, yeni nesillere aktarılmasında Musa bin Meymun çok etkili olmuştur. Arapça “Ebu İmran Musa Bin Meymun Bin Ubeydullah” olan adı İbranice “Moşe Ben Maymon”; Latince “Moses Maimonides Rambam” (30 Mart 1135 Kurtuba – 13 Aralık 1204 Mısır) Endülüslü Yahudi bir filozoftur. İbranice’de Rabbi Moşe ben Meymun isminin baş harflerinden oluşan bir unvanı söz konusudur: RaMbaM. Musa bin Meymun 30 Mart 1135 tarihinde İspanya-Kurtuba’da doğmuş ve orada da büyümüştür. Bu dönemde Yahudiler Helenistik kültür ve bazı Arap-Müslüman filozofların etkisinde kalmışlardır. Farabi, İbn Sina, Gazali, İbn Tüfeyl, İbn Rüşd gibi filozoflar önde gelenler arasındadır. Bunların içinde Musa bin Meymun da vardır. Yahudiler bu hareketli, dinsel özerklik içeren, felsefenin öne çıktığı dönemde kendi inanç ve dinlerini daha özgür bir akılla yeniden tanımaya başlamışlardır. Geleneksel Ortodoks yapıdan kurtulup, kutsal metinler ile insan aklını, Tanrı’yı ve yüksek ahlakı özgür düşüncenin eşliğinde yorumlamışlardır. Böylece Yahudilik sürekli kendini yenileyen, değişime açık, çağını yakalayan, tabulardan uzaklaşan bir döneme girmiştir. Bunda hiç kuşkusuz Musa bin Meymun’un katkısı büyüktür. Birçok Yahudi genci benzeri eğitimi alsa bile, aralarından hiçbiri üst düzeye çıkamamış ve Musa bin Meymun kadar Yahudi tarihinde etkili olmamıştır.

Musa bin Meymun gökbilimci, matematikçi, dilbilimci, doktor, filozof ve bilgelik düzeyinde bir Talmudist’tir. Musa bin Meymun hoşgörülü bir kültür zenginliği içinde doğmuş ve yetişmiştir. Kuşkusuz tüm bu hoşgörü, bilim ve felsefe zenginliğinden fazlasıyla yararlanmış, kendini geliştirmiş ve üst düzeyde bir din âlimi olmuştur. Bugün halen İbrani üniversitelerinde ve yeşivalarda onun Talmud hakkında yazdığı yorumlar ders mahiyetinde okutulmaktadır. Aradan bunca yıl geçmesine karşın, Musa bin Meymun’un büyüklüğü, Yahudi dinine yaptığı katkılar her zaman saygı ve ilgi görmüştür.

Meymun ailesi baskılar nedeniyle 1160 yılında Fas’a göçerler. Musa bin Meymun burada eğitimine devam eder. Ancak baskılar yeniden alevlenince 18 Nisan 1165’te 1 ay süren bir deniz yolculuğunun sonunda, Filistin’e (Akka) varırlar. Bu yılın sonunda ise Mısır’da yaşamaya başlarlar. Yahudiliğin üzerinde sürekli bulunan ağır baskı, tehdit ve ölüm korkusu her yanlarını sarmıştır. İnancını yaşamak ve sonraki nesillere aktarabilmek için okumaya, öğrenmeye ve yazmaya devam eder. Onun tek ideali, yaşam arzusu ve beklentisi Talmud üzerine ve Yahudilikle ilgili bazı eksik gördüğü bilgileri derleyip toparlamak, Yahudiliği geniş bir bakış açısıyla kaleme almak ve kendinden sonraya aktarmaktır. Tüm bunların üzerine, babası ve kardeşi ansızın ölünce ailesini geçindirmek zorunda kalır. Bu dönemde Yemen’de yaşayan Yahudi cemaatlerine yönelik bir risaliye yazar. Her yazdığı ve yaptığı konuşma Yahudi cemaatleri arasında büyük bir saygı ve ilgi uyandırmıştır. 1175’te Mısır’daki Yahudilerin dinî lideri konumuna gelmiştir. Mısır sarayında hekim olarak görev yapmıştır.

13 Ekim 1204’te 70 yaşında Fustat’ta yaşamını kaybeder. Kudüs’te “Yas Orucu”, Mısır’da ise tüm Yahudiler ve büyük bir Müslüman çoğunluğun katıldığı “Üç Günlük Yas” tutulur. Mısır’da böyle bir olay ilk kez gerçekleşmiştir. İbn Meymun’un mezarı Filistin’de Taberiye’dedir. Günümüzde Yahudiler ve Evanjelist Hıristiyanlar için dini bir ziyaret merkezidir. Yahuda el-Harizi el-Endulusi tarafından mezar taşına “Musa’dan Musa’ya, Musa gibisi gelmedi” diye yazılmıştır.

İbn Meymun’un eserleri arasında 16 yaşından önce yazdığı Arapça eseri “Makale fi Sinaati’l – Mantık (Millot ha – Higgayon – Mantık Terminolojisi Üzerine İnceleme) mantık ve metafizikte kullanılan muhtelif teknik terimleri konu almaktadır.

İbn Meymun 23 yaşında Arapça yazmaya başladığı ve 33 yaşında tamamladığı “Mişna” yani Yahudi sözlü şeriat derlemesinin yorumu/tefsiri “Kitabü’s – Sirac” ile ilk büyük eserini ortaya koymuştur. Bu kitapta arkeoloji, ilahiyat ve fen bilimlerine sıkça atıfta bulunarak tek tek kelime ve cümleleri açıklamıştır. Böylece Mişna’daki genel felsefi meselelerle ilgili bir dizi oluşturmuştur. Bunlardan biri de Yahudiliğin öğretileri “13 İman Maddesi” adlı “Yahudiliğin Amentüsü”dür.

İbn Meymun’un 10 yılda İbranice kaleme aldığı “Mişna Tora” (Tevrat’a Yeniden Bakış) O’nun başeseridir. Bu eserinde bütün Yahudi şeriatını duru bir İbranice ile sistemleştirmiştir.

İbn Meymun Yahudi şeriatı üzerine iki dar kapsamlı kitap daha yazmıştır:
a)Sefer ha-mitsvot (Kurallar Kitabı). Ortalama düzeyde bilgiye sahip Yahudiler için yazılan bu eser Yahudi şeriatını özetler. Bu kitap Arapça kaleme alınmıştır.
b)İbranice yazdığı Hilhot ha-Yeruşalmi (Kudüs Kanunları) kitabı ise Filistin Talmud’undaki kanunları özetler.

İbn Meymun (1176 – 1191) tarihleri arasında 15 yılda tamamladığı Latince Doctor Perplexorum (Şaşırmışların Kılavuzu) adlı ve sonradan İbranice More Nevuhim başlığı ile tanınan “Delaletü’l – Hairin” adlı eseri ile Yahudi inancına daha akılcı bir felsefe kazandırma gayesi taşımıştı.

Bu eser, bilim-felsefe-din arasındaki yakınlaşmaya büyük katkıda bulunmuştu. Arapça yazdığı bu kitabı öğrencisi Yehosef İbn Aknin’e göndermişti. Eser İbn Meymun’un sağlığında İbranice’ye çevrilmişti. Daha sonra da Latince ve bazı Avrupa dillerine çevrildi.

İbn Meymun daha pek çok küçük metinler kaleme almıştı. Bunlardan biri “Maamar Kidduş ha Şem ya da İggeret ha – Şemad” (Dinden Dönme Üzerine Mektup) adlı kitabıdır.

İbn Meymun halk sağlığı için yazdığı kılavuzunu Sultan el Efdal’a ithaf etmişti.

Fransa’da aşırı muhafazakârlığı ile tanınan Montpellier hahamı Solomon İbn Meymun’un “Delaletü’l – Hairin” (Şaşırmışların Kılavuzu) adlı eserini yaktırmaya kalktıysa da muvaffak olamamıştı. Üstelik Yahudi filozofların en büyüğü olarak kabul edilmesinin yanında geleneksel Yahudi inancının temellerinden biri olarak “peygamber” muamelesi görmeye başlamıştı. “On Üç İman Maddesi” geleneksel Yahudi ibadetinin temel metinleri arasına girmişti.
Latinceye çevrilen felsefe eseri Orta Çağ’ın büyük skolastik yazarlarını etkilemişti. Spinoza ve Leibniz bazı görüşlerini İbn Meymun’un kitaplarından esinlenerek geliştirmişlerdir.

20. yüzyılda ise Alman Yahudisi-Amerikalı Siyaset felsefecisi Neo-conların temel dayanaklarından biri olan Leo Strauss (1899-1973) İbn Meymun’un görüşlerini din-felsefe-siyaset temelinde Yahudi ırkının koruması ideolojisine dönüştürmüştür.

Yahudi tarihi boyunca birçok din bilgini iman esasları listesi hazırlamıştır. Ortaçağın büyük Yahudi düşünürü İbn Meymun da iman esasları listesi hazırlayarak kendi listesindeki esaslara uymanın her Yahudi için bir zorunluluk olduğunu ifade etmiştir. İbn Meymun’un listesinde ise diğerlerinden farklı olarak “nesh” maddesi dikkat çekmiştir. Bu da içinde yaşadığı Müslüman topluma cevap verme ihtiyacından kaynaklanmıştır. İbn Meymun, listelediği esaslara bağlayıcılık atfetse de onun bu hükmü karşılık bulmamıştır. İbn Meymun’un listesi sonraki asırlarda Yahudi din bilginleri tarafından eleştirilmiş ve yeni liste denemeleri yapılmıştır. Bu da Yahudi din bilginlerin İbn Meymun’un listesi ile yetinmediklerini ve bağlayıcılığını kabul etmediklerini göstermektedir. Bununla birlikte bütün eleştirilere ve alternatif liste düzenlemelerine rağmen İbn Meymun’un listesinin günümüzde en fazla kabul gören liste olduğu da tartışma götürmez bir gerçektir.

ESRA DEĞİRMENCİ
Yahudi Çalışmaları Araştırma Merkezi(YAÇAM) Stajyeri

 

KAYNAKÇA
Abelson, Joshua, “Maimonides on the Jewish Creed”, The Jewish Quarterly Review 19:1 (1906), ss. 24-58.
Doğan, Hatice, Maymonides’in Hayatı ve Eserleri, Gözlem Gazetecilik Basın ve Yayın AŞ., İstanbul 2010.
Goldfeld, Lea Naomi, Moses Maimonides’ Treatise on Resurrection: an Inquiry into Its Authenticity, Ktav Pub Inc., 1986.
Hyman, Arthur, “Maimonides’ Thirteen Principles”, Jewish Medieval and Renaissance Studies, ed. Alexander Altmann, Cambridge 1967.
Melammed, Abraham, “Maimonides’ Thirteen Principles: From Elite to Popular Culture”, The Cultures of Maimonideanism, ed. James Robinson, Brill 2009, ss. 171-190.
Rudavsky, T.M., Maimonides, Wiley-Blackwell Pub., 2010.
Ortadoğu Gazetesi, KURT Ramazan, İbn Meymun Makalesi, 2009.

Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Covid-19 Sonrası Yeni Normal: Dijital Göçebelik ve Güneydoğu Asya

Ecem Hayırcı  Göç Çalışmaları O-Staj Programı ÖZET Günümüzde teknolojinin gelişmesi, küreselleşme, iş verenlerin...

”Deontolojik değil sonuççu liberteryenim” – Dr. Merve Karataş

Bu röportaj Zeynep Naz Terzi tarafından Liberal Demokrat Parti...

Hırvatistan’da Seçim Rüzgarları: Cumhurbaşkanı Milanović, Başbakanlık Koltuğu İçin Yarışa Giriyor

Hırvatistan'da Seçim: Hırvatistan siyasi sahnesi, Cumhurbaşkanı Zoran Milanović'in, Nisan...

İklim Değişikliğinin Göç ve Kalkınma Üzerindeki Etkileri

Esranur Tekin Göç Çalışmaları Stajyeri  GİRİŞ Göç, dünyanın hemen her ülkesini etkileyen...