Rusya’nın Yeniden Var Oluşundaki Modernleşme Çabaları

Rusya’nın komünizmin çöküşünden sonra siyasal arenadaki varlığının ana eksenini enerji gücünün oluşturduğunu bilmekteyiz. Tabi ki bu Rusya Federasyonu’nun komünizmin çöküşünden sonra hemen olayların üstüne bir enerji devi olduğu anlamına gelmemektedir. Rusya Federasyonu özellikle Putin dönemi ile birlikte belki de tekrar eski gücüne kavuşma yolunda ki adımlarını emin bir şekilde atmıştır.

Rusya bu bağlamda kendi içinde birçok modernleşme çabaları içine girmiştir. Özellikle bu modernleşmenin ilk noktalarından biri ‘ordu’ olmuştur. Rusya’nın ordudaki modernleşmeye ayırmış olduğu miktar da halk arasında farklı seslerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Çünkü Rusya’nın orduya ayırdığı miktar 750 milyon ruble idi. (Halk “neden orduya bu kadar miktar ayrılıyor.” diye soruyor. Bu kadar yüksek bir miktarın eğitim ve sağlık alanına da aktarılması görüşündeler.) Tabi bu 2011 yılı için geçerli olan savunma harcaması. Aynı zamanda Putin, 2010 Aralık ayında 2020 yılına kadar ordunun yeniden silahlanması amacıyla 20 trilyon ruble (725 milyar dolar) savunma harcamasında bulunacaklarını da bildirmişti.  750 milyon rublelik savunma harcaması 2020 yılına kadar yapılacak harcamaların ilk ayağı olmasına karşın bu harcama taslağının 2010 yılında Kremlin’de imzalanıp 2011 ile birlikte yürürlüğe girdiğini de unutmamak gerekmektedir. Ordu ya ayrılan bu kadar desteğin yanında son dönemde ordu içinde tasfiyelerinde başladığını görmekteyiz. Bu tasfiyelerin nedenlerinden belki de biri ordu içinde ki üst düzey yöneticilerin Sovyet Rusya zamanından kalma rütbeli kişiler olmasıdır. Aynı zamanda Rusya Federasyonu’nun yeni savunma yerlerinin açmasının nedenlerinin başında var olan savunma yerlerinin de Sovyet Rusya zamanından kalmasıdır. Ayrıca Rusya’nın savunmadaki faaliyetlerini arttırmasında ki nedenlerinden birisinin de büyük bir kara parçasına da sahip olması yatmaktadır.

Halk arasında orduda ki tasfiyelerin ordu içinde yolsuzlukların olduğunu da düşündürmektedir. Belki de bu olanları sadece bir şeye bağlamamak gerekir. Sonuçta Putin ile birlikte yeni bir dönemeçten geçen ve belki de bu dönemeci çok iyi geçen Rusya, Putin ile birlikte yeniden küllerinden doğmuştur.

Rusya siyasal varlığını tekrar her şeyiyle ortaya koyabilmek için modernleşme çabaları içinde en büyük ekonomik desteği orduya ayırmaktadır. Yeni savunma alanları, yeni teknolojik faaliyetlerle birlikte ilerlemeyi hedef tahtası olarak gören Rusya dünya çapında bir güç olduğunu göstermeye çalışmakta. Ayrıca Rusya’nın dünya da ABD’ de den sonra en fazla silah satımı yapan ülke olduğunu da bir kenara yazmak gerekir. Silah satımını yaptığı ülkelerin en başında Shangay’ da işbirlikçisi olan Çin Halk Cumhuriyete gelmektedir.

Rusya Federasyonu’nun küllerinden yeniden doğma çabalarının belki de en can alıcı noktasını ülke çapındaki bilimsel mücadeleler ile gerçekleştirecektir. Bu bilimsel mücadelenin sıkı bir örgütlenme ile gerçekleştirilebileceğini de unutmamak gerekir. Rusya’nın güçlerin inşası içinde dünya da tekrar karşı bir güç olabilmesi bunu algılayış biçimine bağlıdır.

Rusya’nın orduda ki yeni yapılanması kalıplaşmış noktalarını kırmasının bir göstergesidir. Tekrar var olmanın yeni bir düzende, modernleşme tabanında olacağı da aşikârdır.

Öznur TOPCUOĞLILAR

Gazi Üniversitesi

Uluslararası İlişkiler Bölümü

Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Teknolojinin Göçmen Havaleleri Üzerindeki Etkisi: Gelişmekte Olan Ülke Perspektifi

Gökçen Ayzıt Kırkali  Göç Çalışmaları o-Staj Programı Giriş Yurt dışında çalışan göçmenlerin...

Kosova Avrupa Konseyi Üyeliğine Bir Adım Daha Yaklaştı

Avrupa Konseyi'nin Siyasi İşler ve Demokrasi Komitesi, 31 ülkenin...

Bosna Hersek Seçim Yasası Değişti

Bosna Hersek, Dayton Barış Anlaşması sonrasında kurulan karmaşık siyasi...

Dijital Araçların Göç Süreçlerindeki Rolü

Hazırlayan: Büşra KEŞLİ TOROSLU Özet Bu araştırma, dijital teknolojilerin göç ve...