Savaş Suçu

Savaş kanunları sınırları içinde, yerleşmiş güvenliğinin ihlâli, çatışma esnasında kabul edilmiş prosedürlerin ve kuralların çiğnenmesi, örneğin ateşkes bayrağını kaldıranlara saldırmak veya ateşkes bayrağını yanıltıcı şekilde kullanıp saldırmak, savaş suçu sayılır.

 

Savaş esirlerine ve sivillere karşı kötü davranmak da savaş suçu oluşturan davranışlar arasında yer alır. Savaş suçları toplu katliam ve soykırım olaylarının bir parçası olmasına rağmen, bu tip suçlar genel olarak uluslararası insani hukuk çerçevesinde insanlığa karşı suçlar kapsamına girer.

Uluslararası hukuka göre, savaş hukuku kurallarına uymayanlar ya kendi ülkelerince, ya da haksızlığa uğrayan devlet tarafından cezalandırılır. II. Dünya Savaşından sonra oluşturulan Nurenberg mahkemesinde Almanya’nın Nazi devlet adamları ve bir kısım komutanları cezalandırılmıştır.

Savaş suçları, Orta Çağdan beri ulusal mahkemeler tarafından cezalandırılabilmiştir. İlk defa kanun halinde toplanması ise, Amerikan İç Savaşı sırasında Lincoln tarafından Lieber Kanunları’nca gerçekleştirilmiştir. O tarihten bu yana, 1907 La Haye Sözleşmesi başta olmak üzere, Cenevre Sözleşmeleri gibi pek çok insancıl hukuk sözleşmesi imzalanmıştır.

Savaş suçu, askeri veya sivil kişilerin uluslararası ceza hukuku çerçevesinde cezalandırılabileceği suçtur. Özellikle II. Dünya Savaşı’nda yaşanan hak ihlallerinden sonra savaş suçu kavramı alışılagelmiş ve uluslararası hukuk bağlamında yargılamanın önü açılmıştır. İnsanlığa karşı işlenen suçlar kapsamına giren savaş suçları, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM)’nde yargılanmaktadır.

Uluslararası Ceza Mahkemesi, 1 Temmuz 2002 tarihinden sonra işlenmiş savaş suçları davalarının görüşülmesi için Lahey’de kurulmuştur. Bazı ülkeler, özellikle ABD, Çin ve İsrail, mahkemeye karşı eleştirilerde bulunup, katılmayı reddetmişlerdir.

UCM’nin yargı yetkisi şunları içermektedir:

-Doğrudan sivillere yönelik saldırılarda,

-Kızılhaç ve Kızılay amblemlerini taşıyan binalara  ve hastanelere yapılan saldırılarda

-Teslim olmuş askerlerin yaralanması ya da öldürülmesi durumunda,

-Bayrak ya da amblemlerin kötüye kullanılması durumunda,

-İşgal edilen topraklarda, sivil nüfusun zorla transfer edilmesi gibi durumlarda Uluslararası Ceza Mahkemesi yargılama yapabilir.

 

Nur Üstündağ

TUİÇ Stajyeri

 

Kaynakça

1) Uluslararası Ceza Mahkemesi Koalisyonu, Web Adresi: http://www.ucmk.org.tr/, Erişim Tarihi: 24.06.2014

2) Web Adresi: http://www.ushmm.org/, Erişim Tarihi: 24.06.2014

Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Kosova Avrupa Konseyi Üyeliğine Bir Adım Daha Yaklaştı

Avrupa Konseyi'nin Siyasi İşler ve Demokrasi Komitesi, 31 ülkenin...

Bosna Hersek Seçim Yasası Değişti

Bosna Hersek, Dayton Barış Anlaşması sonrasında kurulan karmaşık siyasi...

Dijital Araçların Göç Süreçlerindeki Rolü

Hazırlayan: Büşra KEŞLİ TOROSLU Özet Bu araştırma, dijital teknolojilerin göç ve...

Sığınmacıların Ev Sahibi Ülkelere Katkıları: Türkiye’deki Suriyeliler

Sena Özdemir Göç Çalışmaları o-Staj Programı ÖZET İnsanlık tarihi kadar eskiye dayanan...