Tacikistan’ın Siyasal Sistemi

Tacikistan (1), Sovyetler Birliği’nden bağımsızlığını kazanan 5 Orta Asya Devletinden biri olarak, bulunduğu coğrafi, jeopolitik ve jeostratejik konumu, Orta Asya su nehirlerinin büyük kısmının kaynağının bulunması, değerli yer altı zenginliği ve başka birçok nedenden dolayı bölgesel istikrar bakımından büyük önem arz etmektedir. Bölgede Tacikistan’ı önemli kılan en önemli unsurları şöyle sıralayabiliriz:

Afganistan’la olan 1206 kilometrelik sınırının yanı sıra Çin Halk Cumhuriyeti’yle 414 km. sınıra sahip bulunması; bölgesel dengeler, jeostratejik ve jeopolitik bakımından çok önemli bir komuna yükseltmektedir.

Özbekistan’la 1161 km., Kırgızistan 870 km. ortak sınırının yanı sıra Pakistan ve Hindistan’a çok yakın mesafede bulunması, bu ülkeye jeopolitik açıdan değer katmaktadır. 

Rusya Federasyonu ile olan yakın münasebetleri siyasi, askeri ve diğer alanlarda önemli işbirliğinin yanı sıra halen bu ülkenin sınırının Rus ordusu tarafından korunması Rusya’yla olan yakın münasebetlerin göstergesi olduğu kadar, Rusya’nın, Tacikistan’ın güvenlik ve istikrarına verdiği öneminde yansımasıdır. Ülkede Rus askerlerinin bulunması yine Rus askeri üslerinin varlığı, Rusya’yla olan yakın askeri işbirliğinin göstergesidir. Ülkede içerisinde 16 bin Rus askerinin yanı sıra, sınırlarda da 14 bin Rus askeri sınır muhafızı olarak görev yapmaktadır (2).

Ülke içerisinde bulunan nüfusun yaklaşık % 20’sini Özbeklerin, %10’unu Rus kökenlerin oluşturulması, ülkedeki siyasal gelişmeleri söz konusu ülkeler açısından önemli hale getirmektedir.

Amu Derya, Siri Derya ve Orta Asya’nın diğer önemli nehirlerinin kaynağını oluşturan dev doğal buzulların Tacikistan sınırları içerisinde bulunması ülkeye en önemli stratejik değerler katmaktadır.

Tacikistan’ın içinde yaşayan Taciklerden başka, Orta Asya bölgesinin diğer ülkelerinde de kitlesel halinde yaşayan Taciklerin varlığı, Taciklerin nüfuz olarak önemli bir kitleyi oluşturduklarını ortaya koymaktadır. Afganistan’da sayıları 8 milyon civarında olan Tacikler, ülkenin Peştunlardan sonra en önemli nüfusunu oluşturmaktadırlar.  Sovyet işgaline karşı, savaşan mücahitlerin en büyük komutanı Pençşir Aslanı olarak bilinen Ahmed Şah Mesud, yine ülke siyasetinde ön planda olan eski cumhurbaşkanlarından Burhanettin Rabbani ailesi (Semerkant kökenli) Taciklerin önde gelen isimlerindendirler. Komşu Özbekistan’da da önemli bir Tacik nüfusu yaşamaktadır. Özellikle tarihi Semerkant ve Buhara ve diğer pek çok Özbek kentinde Tacikler önemli bir nüfus oluşturmaktadırlar. Buna karşılık Tacikistan’ın Hocent (Lenin Abant) bölgesinde de önemli bir Özbek nüfusu yaşamaktadır.   

Tacikistan’da akan nehirlerin hemen hemen hepsinin yüksek dağlık bölgelerden akması sonucunda, bu nehirler üzerinde kurulan hidroelektrik santralle enerji üretimi bakımından önem arz etmektedir. Nitekim Sovyetler Birliği döneminde Tacikistan önemli elektrik merkezlerinden biri komundaydı.

Tacikistan yeraltı kaynakları bakımından zengin bir ülkedir. Özellikle çok stratejik madde olan uranyum bakımından çok zengin olması ülkeye çok önem kazandırmaktadır. Verilere göre dünya uranyum kaynaklarının % 14’ü Tacikistan’da bulunmaktadır (3). Uranyum’un çıkarıldığı en önemli bölgeler,  Aderasman ve Tabuşar bölgesidir. Uranyum üretimi buradaki fabrikalarda 1964 yılından beri sürmektedir.  

 Başta alüminyum olmak üzere, ülke topraklarında 400’den fazla değerli maden çeşidi bulunmaktadır. Bunların en önemlileri; kurşun, bakır, çinko, bismot, molibden, tungsten, antimon, bor, stronsiyum, altın, gümüş, demir, kalay, nikel, magnezyum, fosfor, kömür, antrasit, tuz, kuart, cıva, arsenik, florayt, granit, barit, bazalt, talk ve diğer bazı madenler (4).

Bazı kaynaklar Tacikistan’ın gümüş madenlerinin zenginlik bakımından bir benzerinin bulunmadığını ifade etmektedirler. Ayrıca çıkarılan alüminyum madenlerinden, ülkedeki en büyük alüminyum fabrikasında yıllık 450 bin ton alüminyum üretildiği bilinmektedir (5).

Tacikistan’ın Afganistan’la olan uzun kara sınırı, dolayısıyla Afganistan’da meydana gelen siyasal gelişmeler ve özellikle köktendinci fundamentalist militanların, Afganistan’ın Behadşan bölgesinden Tacikistan’ın özerk dağlık Badahşan bölgesine kolayca geçiş sağlamaları sonucunda Orta Asya devletlerinin ve Tacikistan’ın istikrar ve güvenliğini tehdit edecek gelişmeler yaşanmaktadır. Çin Halk Cumhuriyeti ve Rusya’yı da etkilemekte olan bu olaylar, Tacikistan’ın güvenliğini, bölge güvenlik ve istikrarıyla doğrudan ilişkilendirecek bir konuma getirmiştir. Bu hususla ilgili ayrıntılı bilgi için daha önce yazmış olduğum “Tacikistan’ın Bedahşan Bölgesinde Huzursuzluk” (6) adlı makalemde görebilirsiniz.

Ülke sınırları içerisinde doğu bölgesinde yer alan Bedahşan Dağlık Özerk Cumhuriyeti dünyada İsmailiye mezhebinin mensuplarının kitlesel olarak yaşadığı tek coğrafi bölge olması ülkeyi inanç ve çok kültürlülük açısından önemli kılmaktadır (7).

Tacikistan dağlık bir bölge olup, Himalaya silsile dağlarının devamı olan Karakum, Kuvanluk ve Hindikuş dağlarının eteklerine kurulu olan bu bölgede 7495 metre yükseklikte Samani (eski adı Komünizm) ve 7134 metre yükseklikte Lenin zirveleri yer almaktadır. Aynı bölgede 77 km. uzunluğunda 800 metre kalınlığında Fedetsneko Buzulları yer almaktadır.

Ülkede sayıları 8 bine ulaşan buzullar, yine yüksek dağların eteklerinde bulunan yemyeşil vadiler, ılıman iklimi, nehirler, ovalar, halkın egzotik yaşamı, tarihi eserler, kültürel zenginlik, el sanatları ve başka özellikleriyle Tacikistan, komşusu Kırgızistan gibi önemli bir turizm ve gezi potansiyeli barındırmakta, yaz ve kış turizm olanaklarıyla, Orta Asya’nın bu alandaki en avantajlı ülkelerden biri sayılmaktadır.

Tacikistan, Şanghay İşbirliği Örgütü’nün kurucu üyesidir. Bu bağlamda Çin Halk Cumhuriyeti, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan’la önemli işbirliği olanaklarına sahiptir. Ayrıca Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı ve benzer bölgesel ve uluslararası teşkilatlarında faal üyesidir.

1992 – 1997 arasında yaşanan iç savaş, Orta Asya’da İslamcılarla yönetim arasında yaşanan ilk iktidar savaşı olması bakımından araştırmaya değer bir husustur.

Tacikistan, Afganistan ve İran’la birlikte Farsça konuşan 3 devletten biri olup resmi dilleri Farsça olan bu ülkelerin siyasal, kültürel, ekonomik ve diğer alanlardaki işbirliği olanakları gelişme halindedir. Özellikle İran’ın, Tacikistan’ın kalkınmasına katkıları kayda değerdir. Başta dev barajların inşaatı, karayolları ve fabrikaların restorasyonu alanlarında iki ülke arasında önemli işbirliği anlaşmaları yapılmıştır.

Tacikistan’ın Kısa Tarihi

Sovyetler Birliği Öncesi Dönem

Tacikistan’ın da içinde bulunduğu Fergana Vadisi çok eski çağlardan itibaren önemli bir kültür, medeniyet ve kentleşme merkezidir. 2600 sene önce bu bölge İran’da hüküm süren Pers İmparatorluğu (Akameneşler) hakimiyeti altına girdi. İran’ın Kirmanşah ilindeki Bisitun tarihi kalıntılarında bulunan bir taş üzerine yazılmış, tarihe göre Tacikistan Akameneş imparatorluğunun 18. Satraplığı (bölge veya il) idi (8). MÖ 4. yüzyılda Makedonyalı İskender, Persleri yenerek bu bölgeyi ele geçirdi. İskender’in ölümüyle Tacikistan Yunanlıların kurduğu Bakteriya hükümdarlığının bir parçası haline geldi.

MÖ 1. yüzyılda Saka’lar bu bölgeye saldırdı. Daha sonra Kuşaniler bölgeye hakim olup, Taxaristan adıyla 200 yıl sürecek bir imparatorluk kurdular. İmparatorluğun kurucusu Taxar hanedanından Kwei Shuang’tır. MS 3. yüzyılda Hun’ların saldırısı sonucunda Taxaristan Devleti yıkıldı. MS 425 yılında, son Kuşani hükümdarı da Hun’larca devrildi.

7. yüzyılda Müslümanlığın ortaya çıkışıyla, Müslümanlar Tacikistan dahil bütün Orta Asya’yı ele geçirip, adını Maveraünnehir koydular. İran asıllı Samanilar (MS 900-1000) bölgeye hakim oldular. MS 908 yılında İsmail Samani,  Buhara’yı başkent yaparak bölgenin tek hakimi oldu. Bugün de Tacikler kendilerini Samanilerin soyundan geldiğine inanmakta, devletlerin kuruluşunu Samaniler devrinden başlatmaktadırlar.

 İsmail Samani’nin Özbekistan’ın Buhara kentinde bulunan türbesini kutsayıp, çağın en önemli Farsça şairi olan Rudeki ve diğer Fars dilli yazar ve edebiyatçılarla övünmektedirler. 10. yüzyıldan sonra bölgede meydana gelen kargaşa ve iç çatışmalar ardından önce Karahatayiler, ardından Gazzeliler ve Selçuklular Orta Asya, Afganistan ve İran’ın büyük bir bölümüne hakim oldular. 13. yüzyıldan itibaren Cengiz Han komutasındaki Moğolların saldırı sırasında Tacikistan’da diğer bölge ülkeleri gibi Moğol istilası altına girip, gider bölgeler gibi yakılıp yıkılıp yağmalandı. Timurluların ortaya çıkışıyla, Moğol kökenli İlhanlıların Orta Asya’da ki hakimiyeti zayıfladı. Ardından Şeybanilerin hakimiyeti kuruldu.

 19. yüzyılda Buhara emirliğinin Rus hakimiyetine girmesiyle birlikte, Tacikistan’da Rusların egemenliği altına girmiş oldu. 1867 yılında Çarlık Rusya’sı Türkistan vilayetini kurarak, Fergana Vadisi, Harezm ve Maveraünnehir bölgelerini birleştirdi. Ruslar Türkmenlerin yaşadığı bölgeleri de ele geçirerek 1881 yılında İran’la Axal anlaşmasını imzalayarak hakimiyetlerini pekiştirdiler.

Sovyetler Birliği Sonrası

Ekim devrimi sırasında, başta Pamir olmak üzere Orta Asya’nın dağlık bölgeleri, devrimci beyaz ordunun üstlendiği bölgelere dönüştü. Bölgenin ulaşım açısından çok zor bir coğrafya olması nedeniyle devrimin dalgaları bu bölgeye çok geç ulaştı. Öte yandan Afganistan ve Horasan’da üstlenen sömürgeci İngiliz kuvvetleri de Bolşevizm karşıtı güçlere desteklerini sürdürmeleri nedeniyle bu bölge, Sovyet hükümeti karşıtlarının merkezi haline dönüştü. Nihayet 1918 yılında Kızıl Ordu Tacikistan’ın kuzey bölgelerine hakim oldu.

Tacikistan ise özerk Türkistan cumhuriyetinin bir parçası haline getirildi. 3 yıl sonra 1921 yılında Kızıl Ordu, Buhara ve Tacikistan’ın başkenti Duşanbe’yi ele geçirdi. Nihayet 1925 yılında bütün Pamir bölgesi Sovyet hakimiyetine girmiş oldu. Tacikistan, Özbekistan Cumhuriyeti içerisinde özerk bir cumhuriyet olarak yer aldı. 16 Ekim 1929 yılında, büyük Tacik düşünür ve alimleri Sedrettin Ayni ve Abulgasım Lahuti gibi Tacik aydınlarının Moskova’da sürdürdükleri girişimler sonucunda Tacikistan, cumhuriyet seviyesine yükseltildi.

1939 yılında ise, Tacikistan Cumhuriyeti kurulmuş oldu. 9 Eylül 1991’de Sovyetler Birliği’nin çökmesiyle birlikte bağımsızlığını kazanmış oldu. 1985 yılında Gahhar Muhkamov Komünist Partisi genel sekreterliğine getirildi.

Bağımsızlıktan sonra 22 Eylül 1991’de yapılan ilk seçimlerde, Sosyalist Parti’den Rahman Nebiyev, oyların % 58’ini alarak başkanlık görevini üstlendi. Ülkede yaşanan siyasal kriz sonucunda Rahman Nebiyev istifa edip, yerine İmam Ali Ramanov getirildi. Aslında Mihail Gorbacov’la Sovyetler Birliği’yle başlayan demokratikleşme sürecinde 1990 yılların başlarında Tacikistan’da, Tacikistan Demokrat Partisi (Hizbi Demokrati Tacikistan), Tacikistan İslami Hareket Partisi (Hizbi Nihzet İslami) gibi siyasi partiler faaliyete başladılar.

Sovyetler Birliği’nde 19 Ağustos 1991 yılında gerçekleşen darbenin başarısız olması sonucunda Tacikistan’ın geçici cumhurbaşkanı Aslanov, ülkenin bağımsızlığını ilan ettikten sonra Komünist partisini yasadışı işgal etti (9 Eylül). Buna karşılık Meclis Eylülün 23’ünde Aslanovu görevden alıp, yerine eski bir komünist olan Rahman Nebiyev’i getirdi. 1991 yılında yapılan seçimlerde bütün muhalif grupların desteklediği, ünlü sinemacı Hudanezerov’un karşısında seçimleri kazanan Rahman Nebiyev iç savaşın çıkmasını önleyemediği gerekçesiyle görevden alınıp, yerine eski komünistlerden olan İmam Ali Rahmanov (9) getirildi. Rahmanov, 1994 yılındaki seçimleri kazanarak cumhurbaşkanı oldu.

1992-1997 yılları arasında Tacikistan çok yıkıcı bir iç savaşa sahne oldu. Önemli can ve mal kaybına neden olan savaş, yeni bağımsızlığını kazanmış ülkenin ekonomisini felç ederek binlerce insanın ölümüne, kentlerin harap olmasına neden olmuştur. Başta Ruslar olmak üzere, ülkede yaşayan başka etnik gruplara mensup insanlar ülkeyi terk etmişlerdir.

İç savaş sırasında yaşanan dehşet insanın tüylerini diken diken edecek olayların yaşanmasına neden olmuştur. Komünistlerle İslamcılar ve diğer etnik gruplar arasında kanlı hesaplaşmalar meydana gelmiştir. Bir grup Alman yazarın düşüncesine göre: “İç savaş sırasında 60 bin Tacik vatandaşı yaşamını yitirmiş, 500 bin Tacik ise yurt dışına kaçmak zorunda kalmıştır” (10).   

Tacikistan Anayasal Sistemi

Tacikistan başkanlık sistemiyle idare edilen demokratik bir ülkedir. Anayasa gereği yasama, yürütme ve yargı erkleri birbirinden bağımsızdır. Buna rağmen cumhurbaşkanı, genelkurmay başkanlığı, hükümet başkanlığı, yüksek meclis başkanlığı görevini yürütmekte, üst düzey bütün hükümet ve yargı yöneticileri onun tarafından atanmaktadır.

Tacikistan Anayasası

4 Kasım 1994 tarihinde yürürlülüğe giren anayasaya göre Tacikistan, serbest ekonomiye dayalı, demokratik bir devlettir. Ülkenin resmi dili Tacikçe (Farsça) olup, azınlıkların ana dillerinde konuşma hakkı tanınmıştır. Ülkenin toprak bütünlüğü, anayasanın yedinci maddesinde güvence altına alınmıştır. Anayasanın sekizinci maddesinde ise, hiçbir dini inancın devlet tarafından uygulanmaması, dini teşekküllerin devletten ayrı faaliyet göstermelerini öngörmüştür.

 Anayasanın on üçüncü maddesi ise, mülkiyet konusuna değinmiş, bütün milli servetlerin devletin tekelinde olduğunu kararına bağlanmıştır. Anayasa bütün vatandaşların hukuki haklarını güvence altına almıştır. Anayasanın kırk birinci maddesi ise, çalışma hakkı, sosyal güvence, emeklilik ve parasız eğitimi öngörmüştür.

Cumhurbaşkanlığı Makamı (Yürütme Erki)

Tacikistan anayasasının atmış beşinci maddesine göre, cumhurbaşkanı aynı zamanda hükümetin ve yürütmenin de başkanıdır. Cumhurbaşkanı, silahlı kuvvetlerin başkomutanıdır ve kuvvet komutanlarını atama yetkisine sahiptir. 1994 anayasası cumhurbaşkanlığı süresini 5 yıl olarak ön görmüştür. 22 Ocak 2003 yılında yapılan anayasa değişikliği referandumu bu süreyi 7 yıla çıkarmıştır.

Bu değişikliğe göre cumhurbaşkanı 2 kez art arda bu makama seçilebilir. Anayasaya göre cumhurbaşkanı halkın oyuyla seçilmekte ve adaylarda Tacikçe bilen 35 yaşını doldurmuş, seçimlerden önce en az 10 yıl Tacikistan’da yaşamış şartı aranmaktadır. Cumhurbaşkanı seçilmek için adayın kullanılan oyların % 50 sini alması gerekmektedir.

Cumhurbaşkanının görevleri;

Başbakan, bakanlar kurulunu atayarak, güvenoyu almak için meclis onayına sunmak.

Üst düzey yargıçlar, hâkimler, bakan yardımcılarını atayarak, meclise sunmak.

Cumhurbaşkanı birinci yardımcısını atayarak,  meclise sunmak.

Devlet komitelerinin başkanlarını atayarak, meclise sunmak.

Anayasa mahkemesi başkan ve üyelerini atayarak, meclise sunmak.

Yüksek ekonomi mahkemesinin başkanı ve yargıçlarını atayarak, meclise sunmak.

Baş yargıç ve yardımcısını atayarak, meclise sunmak.

Milli bankanın başkanını ve yardımcısını atayarak, meclise sunmak.

Ülkede olağanüstü hal ilan etmek ve milli güvenlik konseyini oluşturmak.

Siyasi iltica taleplerini kabul etmek veya reddetmek.

Askeri, diplomatik ve diğer alanlarda devlet üstün başarı madalyası vermek.

Genel af ilan etmek.

Cumhurbaşkanının vefatı veya görevini yapamayacak durumda olması halinde yeni seçilecek cumhurbaşkanının göreve başlayıncaya kadar görev ve yetkilerini milli meclis başkanı üstlenmektedir.

Başbakan ve bakanlar kurulu, cumhurbaşkanının nezareti altında görev yapmaktadırlar. Başbakan ve bakanlar cumhurbaşkanına bağlı olarak çalışmaktadırlar.

Yasama Erki

Tacikistan yüksek parlamentosu ülkenin en üst yasama organıdır. Yüksek meclis iki meclisten oluşmaktadır. Bunlar, temsilciler meclisi ve milli meclistir.

Tacikistan Temsilciler Meclisi

Tacikistan temsilciler meclisi, 63 üyeden oluşmaktadır. Bu üyeler halkın genel oyuyla 5 yıllık bir süre için gizli oyla seçilmektedirler. Meclis her yasama yılında ekim ayının başından aralığın sonuna kadar görev yapar. Meclis bünyesinde 9 komisyon ve 2 komite bulunmaktadır.

Komisyonlar;

İktisat, para ve maliye komisyonu,

Yasama, anayasa ve insan hakları komisyonu,

Merkezi ve yerel hükümet komisyonu,

Çalışma ve çiftçiler komisyonu,

Haberleşme, devlet kurumları ve uluslararası kuruluşlarla ilgili komisyon,

Gençler kültür ve yükseköğretim komisyonu,

Çevreyi koruma, kadın ve aile ve toplumsal olaylar komisyonu,

Ulusal güvenlik ve savunma komisyonu,

Haberleşme, imar ve enerji komisyonu.

Komiteler;

Lojistik ve organizasyon komitesi,

Temsilcilerin davranış ve ahlaki konularıyla ilgilenen komite.

Temsilciler Meclisinin Görev ve Yetkileri

Cumhurbaşkanı öneriler doğrultusunda seçim ve referandumları yapacak merkezi seçim komisyonluğu oluşturmak,

Temsilcilerin 3’te 2 oyuyla yeni yasalar ve kanun maddeleri çıkarmak,

Uluslararası anlaşmaları kabul etmek veya reddetmek,

Yeni mahkemeler oluşturmak,

Ekonomik, toplumsal ve diğer alanlarda yeni planlar ortaya koymak,

Ülkenin genel bütçesini onaylamak ve denetlemek,

Devletin kredi ve burç durumunu onaylamak ve denetlemek,

Ulusal nişanların vermesini onaylamak.

Milli Meclis

33 üyesi olan bu meclis, ülkenin bir diğer yasama organıdır. 5 yıl görev yapan bu temsilcilerden 25’i yerel temsilcilerce, kalan 8’i ise cumhurbaşkanı tarafından atanmaktadır. Milli meclis yılda en az iki kez toplanmakta, acil durum söz konusu ise bunun dışında da toplanmaktadır. Milli mecliste 5 komisyon ve 1 komite görev yapmaktadır.

Milli meclisin komisyonları;

İktisat ve iletişim komisyonu,

Yasama ve vatandaşların hakları komisyonu,

Çalışma ve tarım komisyonu,

Sağlık, toplumsal, bilim, kültür, kadın hakları ve gençlerle ilgili komisyon,

Temsilciler meclisin ve milli meclisin faaliyetlerini organize etme, sendikalar, kitle iletişim ve uluslararası meseleler komisyonu.

Milli meclisin komitesi ise, Organizasyon ve Lojistik komitesidir.

Milli Meclisin Görev ve Yetkileri

Temsilciler meclisinin onayladığı yasaların kabulü veya reddi,

Cumhurbaşkanınca atanan anayasa mahkemesi başkanı, başkan yardımcısı ve yargıçlarının atanmasının onaylanması,

Cumhurbaşkanınca atanan yüce divanın başkanı, yardımcısı ve yargıçlarının atanmasının onaylanması,

Cumhurbaşkanınca atanan yüksek ekonomi mahkemesinin başkanı, başkan yardımcısı ve yargıçlarının atanmasının onaylanması,

Cumhurbaşkanınca atanan başyargıcın atanmasının onaylanması,

Yeni devlet kurumlarının kurulması, ortadan kaldırılması veya yeniden örgütlenmesini sağlamak,

Milli meclis ve temsilciler meclisinin ilk toplantısı, seçimlerden 1 ay sonra cumhurbaşkanınca yapılmaktadır. Milli meclisin başkanı, cumhurbaşkanından sonra ülkenin ikinci en güçlü makamıdır.

Tacikistan anayasasının değiştirilmesi veya üzerinde değişiklik yapılması, halk oylaması sureti ile yapılmaktadır. Halk oylaması kararı, iki meclisin toplam üyelerinin 3/4 kararıyla yapılır. Yapılan değişiklikler cumhurbaşkanının onayı ve temsilciler meclisinin üyelerinin 1/3 onayıyla ilan edilir.

Tacikistan Cemiyet Konseyi (Şura-ye Cemiyetiye Tacikistan)

Bu konsey, 11 Mart 1996 tarihinde ülkede sürmekte olan iç savaşa barışçıl çözüm getirmek amacıyla kuruldu. İç savaşın taraflarını da bir araya getirerek barışın sağlanmasında etkili oldu. Bu konseyin büyük çabalarıyla 1997 yılında barış anlaşması imzalandı. Barıştan sonra bu konsey bir danışma kurulu olarak, hükümete hizmet vermeye devam etti. Konseyin 90 üyesi, ülkenin önde gelen kanaat önderleri, siyasi parti ve teşekkülleri ve toplumun saygın kişilerinden oluşmaktadır. Kararları tavsiye nitelikte olup, cumhurbaşkanına danışmanlık niteliği taşımaktadır.

Tacikistan’da Faaliyet Gösteren Siyasi Partiler

Sovyetler Birliği döneminde, Tacikistan’da da diğer cumhuriyetler gibi yalnızca Marksist-Leninist ideolojiye sahip Komünist partiler siyasi faaliyet yapıyorlardı. Her cumhuriyetteki gibi Komünist Parti iktidarda olup, genel başkanı yerel halktan, yardımcısı ise bir Rus olarak görev yapmaktaydılar.

Mihail Gorbacov’un başa gelmesiyle birlikte, bütün ülkede siyasal ortamın yumuşamasıyla siyasal partilerin faaliyet alanları genişledi. Böylece Tacikistan’da da diğer siyasi partiler faaliyete geçtiler. Bu partilerden bazıları;

Tacikistan Komünist Partisi (CPT)

Aralık 1991 yılında eski Komünist partisinin kalıntıları üzerine yeniden kurulan parti, 1992 yılında yaptığı 22. kurultayından sonra medeni bir toplum oluşturmak, Tacikistan’ın bağımsızlığını korumak, halk egemenliği ve toplumsal adaleti geliştirmek, programıyla faaliyetlerini sürdürdü. Parti, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasını öngörmekte, güçlü ordu, yolsuzlukla mücadele gibi öngörüleri parti programında yayınlamıştır.

Partinin genel başkanlığını Şadi Şebdalov yürütmekte olup, seçimlere iştirak etmektedir. 1992 yılından itibaren Farsça olarak “Cumhuriyet Gazetesi” ve Rusça olarak “Halk Gazetesi (Narotniye Gazeta)” adlı gazeteleri yayınlamaktadır. Ayrıca parti tarafından Farsça olarak “Çiftçinin Sesi (Nevaye Renciber)”, Rusça olarak “Glos Tacikistan (Tacikistan’ın Sesi)” ve Özbekçe olarak “Avazı Tacikistan (Tacikistan’ın Sesi)” adlı dergiler yayınlamaktadır.

Tacikistan Demokratik Halk Partisi (Hizbe Demokratike Halge Tacikistan-PDPT)

1990 yılında “Tacikistan Halk Partisi” olarak kuruldu. Kentli, okumuş kitleler tarafından ünlü düşünür Şaduman Yusuf başkanlığında kurulan partinin faaliyetleri 1992-93 yıllarında yasaklandı. Temmuz 1997 yılında Parti 3. Kongresinde adını “Tacikistan Demokratik Halk Partisi” olarak değiştirdi. 1997 yılından itibaren partinin başkanlığını Cumhurbaşkanı İmam Ali Rahmnov üstlendi.

 Partinin hedefinde sosyal kurumların gelişmesi, serbest pazar ekonomisine adım adım geçilmesi, parasız eğitim, işsizlikle mücadele ve benzer sosyal uygulamalar vardır. Partinin aylık olarak, halkın tribünü (mimberi hxlk) Tacikçe, Rusça ve Özbekçe aylık olarak yayınlanmaktadır. Ayrıca parti ve yerel örgütleri tarafından; adalet, ariyana, bağmıdat ve şahadet gibi dergilerde yayınlanmaktadır.

Tacikistan İslam-i Hareket Partisi (Hizbe Nihzete İslamiye Tacikistan-IRP):

Daha önceleri, yer altında gizli olarak faaliyetlerini sürdüren parti, 26 Ekim 1991 tarihinde yasal olarak Muhammet Şerif Mümetzade başkanlığında faaliyetlerine başladı. Partinin faaliyete geçmesi aylarca süren yürüyüşler sırasında gerçekleşti. Önceleri devletin resmi diyanet işleri başkanı Kadı Hacı Ekber Turcanzade’ye rakip sayılan parti, iki kurumun birleşmesiyle güçlü bir konuma yükseldi.

İslami değerleri ön planda tutan ve Orta Asya’da yasal ilk İslamcı parti unvanını taşıyan parti, dönem dönem yasaklanmıştır. 1991 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde partinin desteklediği aday olan Devlet Hudaynazerov kullanılan oyların % 31’ini kazanmıştır. Partinin yayın organının adı “Necat (Kurtuluş)”tur. Partinin dönem dönem başkanlığını yürüten Seyit Abdullah Nuri ve yardımcısı Hacı Ali Ekber Turcanzade, ülkenin en etkin siyasal figürlerindendirler.

Tacikistan Sosyalist Partisi (SPT)

6 Ağustos 1996’da faaliyete geçen partinin başkanlığını Şireli Kincayev yapmaktadır. Partinin programı; milli hükümetin oluşturulması, laik demokratik bir devlet yönetimi oluşturarak bölgesellikle mücadele etmek, parlamenter sistemi güçlendirmek, bürokrasiyi güçlendirmek ve çiftçilerin haklarını savunmaktır. Partinin Rusça, Tacikçe ve Özbekçe yayınlanan gazetesinin adı “İttihat (Birlik)”tir.

Tacikistan Demokratik Partisi (Hizbe Dekokratike Taciksitan)

Aralık 1999 yılında Muhammet Ruzi İslenderov başkanlığında kurulan partinin hedefinde; tam bağımsızlık, suçla mücadele, yolsuzluk ve yoksullukla mücadele olup, serbest pazar ekonomisi, emeklilerin hakları gibi sosyal projelere sahiptir. Partinin yayın organı “Adalet Gazetesidir.”

Restaxiz Partisi (Yeniden Uyanış)

Parti bir halk hareketi olarak, Ekim 1989 yılında Perestorika’yı desteklemek amacıyla kuruldu. Partinin en öncelikli hedefi; Farsçanın ülkenin resmi dili haline gelmesi ve Farsça yazı dilinin Kiril alfabesinin yerine geçmesidir. Parti Tacik kültürünün geliştirilmesi ve Farsça konuşan halkların işbirliğine önem vermesini savunmaktadır.

Lalı Bedahşan Partisi (Hizbe Lalı Bedehşan):

1992 Mayısında başkent Duşanbe’de yaşayan Bedahşanlılar (Pamirliler) tarafından kurulan “Lalı Bedahşan Partisi” Tacikistan’a demokrasi, Bedahşan’a ise özerklik talep etmekteydi. Tacikistan’ın önemli siyasi ve kültür adamlarından yazar ve aydın Ekberşah İskenderov’un partiye katılmasıyla parti daha da ülke siyasetinde öne çıkmıştır. Laik ve demokratik sistemin savunucusu olan partinin faaliyetleri iç savaştan sonra yasaklanmıştır.

Ekonomik ve Siyasi Onarım Partisi (Hizbe Bazsazıye Siyasi ve İktisadi)

Bu parti 1993 yılında kurulmuştur. Partinin faaliyeti kuzey bölgelerinde yaşayan ve özellikle Xocent’te yaşayan Özbek azınlığının haklarına yönelik faaliyet göstermektedir.

Sonuç Olarak:

Tacikistan, Orta Asya devleti içinde bağımsızlıktan sonra 5 yıl süren kanlı bir iç savaş geçiren tek ülke olarak, savaştan sonra toplumsal barışı etnik ve inanç grupları arasında barışı tesis etmeye yönelik çabalarını sürdürmektedir. İç savaştan dolayı ortaya çıkan toplumsal ve ekonomik travmalar, ülkenin kalkınması ve demokratikleşme yönünde atması gereken adımların yavaşlamasına neden olmuştur. Halen ülkenin doğusunda dağlık Bedahşan özerk cumhuriyetinde iç savaşın kalıntılarının yanı sıra, Afganistan’dan Orta Asya ve Rusya’ya geçmek isteyen aşırı kökten İslamcı militanların varlığı ve faaliyetleri, ülkenin istikrarı ve güvenliği için önemli bir tehdit oluşturmaktadır.

İç savaş sırasında komutan olarak görev yapmış, kimi İslamcı militan grupların komutanları barış sürecine uyum sağlayamamış, başta insan kaçakçılığı, uyuşturucu ve silah kaçakçılığı gibi yasa dışı yollardan ekonomik menfaat sağlama ve güçlerini pekiştirme hedefini güderken, kimi yerel yöneticinin de aşırı güvenlikçi tedbirlerini baskı ve şiddetle halka yaklaşmaları bölgeyi istikrarsızlaştırmakta ve ülke güvenliğini olumsuz etkilemektedir. Kuşkusuz Afganistan’ın kuzeyinde üstlenmiş, Elkayide, Taliban ve Hakkani grubu gibi köktenci, İslamcı grupların Bedahşan güzergâhını kullanmalarını, bölgenin istikrarsızlaşmasında en önemli faktördür.

Kanımca kimi batılı ve özellikle ABD kaynaklı İslamcı maskeyi kullanan terörist grupların Çin’in Sincan bölgesine sızma girişimleri de bu bölgeden yapılmakta, böylece karanlık güçlerin ülkenin ve bölgenin kaosa sürüklenmesi, terörü ve istikrarsızlığı bahane ederek ABD ve NATO’nun bölgede daha azla askeri üs kurma girişimlerinin bahanesi olmaktadır.

Öte yandan Tacikistan ile komşuları ve özellikle Özbekistan’la olan su kaynaklarının paylaşımı ve Tacikistan’ın ülkede akan nehirler üzerine inşa etmeye başladığı barajların varlığı, 2 ülke arasında önemli bir krize dönüşmüştür. Bu anlaşmazlıklar, iki ülke tarafından bölgesel ve uluslararası kuruluşlara taşınmasına rağmen halen kesin çözüm bulunamadığından bölgesel bir krize dönüşmesinden çekinilmektedir. Tacikistan ekonomisi başta Rusya’da çalışmakta olan Taciklerin ülkeye gönderdikleri dövizlere gereksinim duymaktadır. Ülke ekonomisi AB ve benzer ekonomik kuruluşlardan gelen kredilerle de takviye edilmektedir. Ama ne yazık ki ekonomik sorunlar, ülkenin doğusundaki etnik ve dinsel huzursuzluk bu güzel ülkeyi sıkıştırmış, normal şartlarda bir kış ve yaz turizm cenneti olması gerek ülke istikrar ve güvenlik sorunların yanı sıra yoksulluk ve yolsuzluk problemleriyle karşı karşıya kalmıştır.

 

Yrd. Doç. Dr. Abbas KARAAĞAÇLI

Giresun Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi

BİLGESAM Orta Asya Araştırmaları Enstitüsü Direktörü.

 

DİPNOTLAR

Tacikistan: Orta Asya’da denize çıkışı olmayan bir ülkedir. Komşuları güneyde Afganistan, batıda Özbekistan, kuzeyde Kırgızistan ve doğuda Çin Halk Cumhuriyeti’dir. En büyük etnik grubun Tacikler olduğu ülkede tarihi ve kültürel olarak bölgede varlığını sürdüren Farslar ve Özbekler de bulunmaktadır ve bu halklar da Tacikçe konuşmaktadır. Ülke nüfusu 7,500.00 Tacik (2010 tahmini) olup toprak büyüklüğü ise 143,100 km2’dir. Afganistan’la 1206 km., Çin Halk Cumhuriyeti ile 414 km., Kırgızistan’la 870 km., Özbekistan’la 1161 km. sınırı bulunan ülkenin toprakların  % 93  Pamir ve Tiyanşan silsile dağları kaplamaktadır. Pek çok nehrin yanı sıra ülkenin bulunduğu alanda Samanîler İmparatorluğu varlığını sürdürmüştür. 20. yüzyılın başında Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği kurulduktan sonra bu birliğin uzantısı olan Tacik Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti varlığını sürdürmüştür.  Devlet başkanı İmam Ali Rahmanov’dur. Başkenti Duşanbe’dir.

Authorship, Astrid von Borcke, Walentin Burchkow, Aschot Öanutscharjan yazarlarının Civil War of Tajikistan (1992-1997) kitabı, The Institute for Political & International Studies, Ladan Mokhtari – Ali Rahmani, Tahran, 2002, s. 32.

Behzat Ahmedi Leforeki, Firuze Mirrezevi yazarlarının Directory Gaspian Region & Central Asian & Southeen Caucasus countries kitabı, ebrar uluslararası kültürel ve araştırmalar merkezi yayınları, Tahran, 2004, s. 294.

A.G.E Behzat Ahmedi Leforeki, Firuze Mirrezevi, s. 296.

Tacikistan, Institute for Political and International Studies (IPIS), Tahran, 2001, s. 49. 

http://www.bilgesam.org/tr/index.php?option=com_content&view=article&id=2190:tacikistann-bedahan-boelgesinde-huzursuzluk&catid=83:analizler-ortaasya&Itemid=149    

Bedahşan Dağlık Özerk Cumhuriyeti:  Başkenti Xaruğ (Harug) olan Bedahşan Dağlık Özerk Cumhuriyeti, Tacikistan Cumhuriyeti’ne bağlıdır. Doğu bölgesinde Çin Halk Cumhuriyeti, Kırgızistan ve Afganistan’la sınırı olan Bedahşan, özerk statüde bir bölgedir. En önemli ulaşım yolu 2003’de ulaşıma açılan Kırgızistan’ın Oş kentiyle olan karayolu bağlantısıdır. Harug bölgesinin ortalama yüksekliği denizden 6000 metre olup dağınık yerleşim birimlerinden oluşmaktadır. Nüfusunun tam sayısı belli olmamakla birlikte 200 ile 300 bin civarındaki nüfusun tümü İsmailiye mezhebi mensubudur.

Diyakonov, Medlerin Tarihi, (Çev. Kerim Keşpaverz), Peyam Yayınları, Tahran, 1978, ss. 318-329.

İmam Ali Rahmanov: 5 Ekim 1952 yılında Kulab ilindeki Dangara kentinde dünyaya geldi. İlk, orta ve lise eğitimini Kulab’ta bitirdikten sonra Tacikistan Devlet Üniversitesinin İktisat bölümünden mezun oldu. 1971 yılında Gurgantepe kentinde ki süt ürünleri fabrikasında çalışmaya başladı. 1973-74 yılları arasında Sovyetler Birliği ordusunda askerlik görevini yaptıktan sonra tekrar aynı fabrikada çalışmaya devam etti. 1976-1988 yılları arasında Dangara bölgesi ticari ve tarım kooperatifleri başkanlığı görevini yürüttü. Aynı tarihler arasında Komünist partisinde siyaset faaliyetlerini yürüttü. 1988 yılında Dangara bölgesi çiftçilerin başkanı, 1992 yılında ise Kulab ili yüksek konseyi yürütme komitesi başkanı oldu. Aynı yılın Kasım 19’unda Tacikistan yüksek konseyi başkanlığına getirildi. Halen Tacikistan cumhurbaşkanlığını yürütmektedir.  

a.g.e, Authorship, Astrid von Borcke, Walentin Burchkow, Aschot Öanutscharjan, s. 23.

Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Teknolojinin Göçmen Havaleleri Üzerindeki Etkisi: Gelişmekte Olan Ülke Perspektifi

Gökçen Ayzıt Kırkali  Göç Çalışmaları o-Staj Programı Giriş Yurt dışında çalışan göçmenlerin...

Kosova Avrupa Konseyi Üyeliğine Bir Adım Daha Yaklaştı

Avrupa Konseyi'nin Siyasi İşler ve Demokrasi Komitesi, 31 ülkenin...

Bosna Hersek Seçim Yasası Değişti

Bosna Hersek, Dayton Barış Anlaşması sonrasında kurulan karmaşık siyasi...

Dijital Araçların Göç Süreçlerindeki Rolü

Hazırlayan: Büşra KEŞLİ TOROSLU Özet Bu araştırma, dijital teknolojilerin göç ve...