Türkiye F4 Krizine Nasıl Cevap Verecek?

22 Haziran 2012 Cuma günü F4 tipi Türk savaş uçağının Suriye tarafından düşürülmesi Türkiye’nin önüne çok ciddi güvenlik sorunları koydu. Türkiye bu krizle birlikte daha önce karşılaşılmamış tehdit, kriz ve problemlere karşı savunma geliştirmek, krizi yönetmek zorunda. Bölgesel güç olmak olmanın getirdiği bir büyüme sorunu aslında Türkiye’nin yaşadığı. Bu nedenle krizin yönetiminin yanı sıra kapasite gelişimi, tecrübe birikimi ve altyapı da gerekiyor bu tür orunlarla başa çıkmak için. Türkiye Suriye ile yaşadığı F4 krizinde ilk anda hızlı hareket etmek yerine, teenni ve itidalle hareket ederek, meseleyi soğukkanlılıkla analiz ederek, doğru ve stratejik davranmayı agresif ve anlık davranmaya tercih ederek bölgesel güç olmaya doğru yaklaştığını gösterdi. Bu krizin nedenlerinin de ötesinde bu davranış biçimi de not edilmeli.

KRİZİN NEDENİ

F4 Krizine dönecek olursak, bu konuda Türkiye’nin nasıl tavır alacağı hâlâ belirsiz. Ancak Türkiye’nin bir şekilde cevap vereceği, bu cevabın da sert bir cevap olacağı açık. Bir başka deyişle Türkiye anlaşılan F4 krizini bir meydan okuma olarak görme eğiliminde ve bunun gereğini yapacak. Ancak yol haritası hâlen netleşmeyen bir takım noktaların ortaya çıkmasıyla netleşecek. Yaşanan krizi yalın bir şekilde tarif etmek gerekirse eldeki bilgilere göre durum şöyle: Silahsız bir F4 tipi bir Türk Savaş uçağının keşif amaçlı seyir halindeyken Suriye hava savunma sisteminin harekete geçmesi suretiyle düşürülmesi. Bu bilinenlerin yanı sıra kararı etkileyecek bilinmeyenler de önemli. Zira diğer bilinmeyenler netleştikçe, Türkiye’nin vereceği cevabın niteliği, tarzını, şiddeti de ortaya çıkacak. Buna göre açıklanması gereken konular şöyle:

CEVABI BELİRLEYECEK FAKTÖRLER

  1. Keşifteki uçak sayısı: Türk tarafı tek bir uçağın seyir hâlinde olduğunu söylerken, Suriye ise iki uçak olduğunu, birinin kaçtığını iddia ediyor. F4 yalnız uçuş yapıyorsa, herhangi bir tehdit olma ihtimali olmayacağı için tavrı sertleştiren bir özellik kazanacak
  2. Olay Mahalli: Suriye F4’ün kendi hava sahasını işgal ettiğini, vurulma eyleminin Suriye Hava Sahası içinde gerçekleştiğini iddia ediyor. Bu ihlâl iddiası doğru olsa dahi, Suriye’ye böyle bir saldırı hakkı vermediği gibi, Suriye’nin iddiaları da doğrulanmaya muhtaç. Zira eğer saldırı uluslararası hava sahasında gerçekleştiyse, bu da Türkiye’nin cevabını ağırlaştıracaktır. Gerekli belgeler toplandığında bu konu açığa kavuşacaktır.
  3. Pilotların Akıbeti: Pilotların akıbeti şu an için Türkiye’nin birinci önceliği. Bu konu netleşmeden Türkiye’nin bir karar vermesini beklememek gerekir. Pilotların sağ salim ülkeye geri dönmeleri Türkiye’nin cevabını yumuşatıcı bir etki yaratacaktır.
  4. Saldırının nedeni: Saldırının nedeni verilecek cevabın şiddetini ve niteliğini etkileyecek bir etken. Eğer hedef doğrudan Türkiye ise, saldırı uçağın silahsız ve Türk uçağı olduğu bilinerek vurulduysa, bu fiil hasmâne bir tavır olarak algılanacaktır. Böyle bir durumda Türkiye bunu provokasyon algılar ve müttefikleriyle birlikte hareket etmeyi tercih ederek sert bir cevabı tercih eder. Yok eğer saldırı Suriye’nin genel hava savunma sisteminin parçası olarak hareket eden füzelerin Türk uçağını bilinçli  bir tercihle vurmadığı, yani ‘kaza’ olduğu fikri ağırlık kazanırsa, tazminat, özür ve siyasi kazanımlarla konu soğumaya bırakılabilir.

SAVAŞ RİSKİ

Buna benzer sorular çoğaltılabilir. Ancak Ankara’da yaşanan hareketlilik, dışarı bilgilerin sızmaması, korkutucu ketumiyet, Genel Kurmay Harekat ve Planlama’daki hareketlenmeler, verilecek cevabın askerî unsurlar içerebileceği konusunda işaret olarak okunabilir. Ancak muhtemel bir cevabın savaşa yol açamayacak şekilde ayarlanması beklenmeli. Eğer Ankara’daki algı Suriye’nin Türkiye’nin sınırlarını ölçmek için böyle bir saldırı yaptığı noktasına gelirse, o zaman savaş riski de göze alınabilir. Tüm bu nedenlerden dolayı Başbakan Erdoğan’ın Pazar günü muhalefet liderleriyle görüşmesi, Salı günkü grup konuşması ve Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun Pazar sabahı yapacağı konuşma son derece önemli olacaktır.

 

NUH YILMAZ

George Mason Üniversitesi

Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Kosova Avrupa Konseyi Üyeliğine Bir Adım Daha Yaklaştı

Avrupa Konseyi'nin Siyasi İşler ve Demokrasi Komitesi, 31 ülkenin...

Bosna Hersek Seçim Yasası Değişti

Bosna Hersek, Dayton Barış Anlaşması sonrasında kurulan karmaşık siyasi...

Dijital Araçların Göç Süreçlerindeki Rolü

Hazırlayan: Büşra KEŞLİ TOROSLU Özet Bu araştırma, dijital teknolojilerin göç ve...

Sığınmacıların Ev Sahibi Ülkelere Katkıları: Türkiye’deki Suriyeliler

Sena Özdemir Göç Çalışmaları o-Staj Programı ÖZET İnsanlık tarihi kadar eskiye dayanan...