Uluslararası İlişkilerin Temel Prensipleri-Kimlik, Hakimiyet, Karşılıklılık

Kimlik

Kimlik kavramı bir “şeyi” “şey” yapan unsurdur; yani kimlik bir şeyin ne olduğunu belirtmektedir. Kimlik, kaçınılmaz olmasına rağmen olumlu olduğu da düşünülemez. Bunun yanı sıra kimlik farklılık yoluyla inşa edilir. (Faruk Sönmezoğlu, 2005)

Kimliğin yapılaşma sürecinde kimlik, toplumsal olarak kabul edilmiş birçok farklılıklarla ilişkilendirilir; var olabilmek için farklılığa gereksinim duyar ve devamlılığını sürdürebilmek içinde ötekiliğe dönüşür. Kimliklerin yani farklılıkların oluşmasıyla, karşı kimliğe yani “ ötekine” tehdit oluşur ve diğer taraf böylece tehdit altında olduğu için güçlenir. Devleti ele alarak konuyu incelediğimizde kolektif kimliğe karşı iç ve dış tehlikeler ortaya çıktığında ulusal sadakatin açısı devlete doğru yönelir. Kolektif kimlik, sosyal kimliğin topluluklar düzeyinde ifadesi olarak ele alınır ve belirli insan grubunun sahip olduğu tekillik duygusuna dönüşür. (Kemal Çiftçi, 2010)

Hakimiyet

Bir ülkenin başka bir bölgede oluşturduğu belirleyici etki veya denetimidir. Hâkimiyet sahibi olan devlet diğerlerine önderlik etmesiyle bilinmektedir. Bu durumda hâkimiyet sahibi olan ülke bir bölgede kendisine bağlı birimler ve uydular açar ve bunları kendi çıkarları doğrultusunda kullanır. (Faruk Sönmezoğlu, 2005)

Bazı uluslararası ilişkiler teori yazarlarımıza göre kurumsallaşma ve hegemonya kavramları arasında büyük bir ilişki vardır. Herhangi yapının altında yatan maddi güç ilişkilerinde bir zorlama potansiyeli bulunmaktadır. Güçlü olan taraf zayıf olan tarafı gerekli gördüğü durumlarda ezebilme yetkisine sahiptir. Güçlü olan taraf uyguladıkları baskıyı hegemonik olarak adlandırıp, çıkarlarını bir evrensel çıkarmış gibi göstererek zayıfların bu önderliğe rıza göstermelerini sağlar.  (Kemal Çiftçi, 2010)

              

Karşılıklılık

Karşılıklılık, bireylerin, şirketlerin veya hükümetlerin karşılıklı olarak birbirleriyle bağımlı olmasıdır. Genellikle ekonomik ilişkilerde söz konusu olan karşılıklılık ilkesinde tarafların zarar görme ihtimalinin yanında bir tarafın daha çok incindiği görülmektedir.  Karşılıklılık ilkesinde devletler ele alınarak incelendiğinde devletlerarası bağımlılık ilkesi ve devletler ile uluslararası sistem arasındaki bağımlılıktan söz edebilir. Karşılıklılık ilkesi, tarafları birbiriyle işbirliğine zorlayan bir durum olmakla birlikte taraflar menfaatlerini belirtirler ve karşılıklı olarak durumları hakkında bilgi verirler. (Faruk Sönmezoğlu, 2005)

Nur Helvalı

TUİÇ Stajyeri

Kaynakça

1) Sönmezoğlu, Faruk, Uluslararası İlişkiler Sözlüğü, İstanbul: D&R, (2005),

2) İsmail, O, (2013, Ağustos 19), Reciprocity in International Relations, Haziran 24, 2014 tarihinde odeenishmaeldiplomacy.wordpress.com: http://odeenishmaeldiplomacy.wordpress.com/2013/08/19/41-reciprocity-in-international-relations/ adresinden alındı

3) Çiftçi, Kemal, Türk Dış Politikası, Ankara: Siyasal Kitapevi, (2010)

Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Teknolojinin Göçmen Havaleleri Üzerindeki Etkisi: Gelişmekte Olan Ülke Perspektifi

Gökçen Ayzıt Kırkali  Göç Çalışmaları o-Staj Programı Giriş Yurt dışında çalışan göçmenlerin...

Kosova Avrupa Konseyi Üyeliğine Bir Adım Daha Yaklaştı

Avrupa Konseyi'nin Siyasi İşler ve Demokrasi Komitesi, 31 ülkenin...

Bosna Hersek Seçim Yasası Değişti

Bosna Hersek, Dayton Barış Anlaşması sonrasında kurulan karmaşık siyasi...

Dijital Araçların Göç Süreçlerindeki Rolü

Hazırlayan: Büşra KEŞLİ TOROSLU Özet Bu araştırma, dijital teknolojilerin göç ve...