Yargı ve Yargı Formları

Yargı, bir toplumda insanların birbirleriyle veya devlet ile arasındaki anlaşmazlıkları çözmeye yarayan kurallar ve işlemler bütünüdür. Devletin görevi olan yargı, var olan yasaların günlük somut olaylar üzerinde uygulanması, böylece haklı ve haksız, suçlu ve suçsuzun birbirinden ayırt edilmesini sağlar. Yargı bu görevinden dolayı adaletin gerçekleşmesini sağlayan en önemli devlet organıdır.

Hukukun en temel sorulardan biri, belirli bir mahkemenin belirli bir dava üzerinde yargı yetkisine sahip olup olmadığıdır. Bu yargı sorunu üç parçaya ayrılmış olabilir:

1.         Bir kişi üzerindeki yargı yetkisi

2.         Bir konu üzerindeki yargı yetkisi

3.         Özel bir statüye sahip konular üzerinde yargı yetkisi

Yargı çoğu zaman ‘güç’ ile eş anlama gelmektedir; çünkü herhangi bir mahkeme kendi alanına giren konuları yargılama yetkisine sahiptir.

Yargısal faaliyet şekli ve maddi olmak üzere iki anlamda kullanılır; şekli anlamada yargıda mahkemenin bütün faaliyetleri yargı kavramı içine girer; maddi anlamda yargı ise biraz önce de değindiğimiz gibi hukuk kurallarının bağımsız mahkemeler tarafından belirli kurallara uygulanmasıdır. Maddi hukuku incelerken ilk önce uluslararası prensipler çerçevesinde bakmak faydalı olacaktır:

Toprak ilkesi:  Bu prensibe göre bir devlet, kendi sınırları içinde suç işleyen kişi grup veya kurumlar için kovuşturma açma hakkına sahiptir. Bu prensip ayrıca devletlerin- uyrukluk ilkesi ve evrensel yargı yetkisi dışında- kendi topraklarında işlenmemiş suçları yargılama olasılığını da engellemektedir.

Uyrukluk ilkesi: Bu ilke ile birlikte egemen, kendi uyruğundaki vatandaşlarını kendi toprakları dışında işlediği suçtan ötürü yargılama yetkisine sahip olmaktadır. Bu ilkeye göre kendi devletinin sınırları içinde olmadan bir suç işleyen kişi kendi devleti tarafından yargılanabilir.

Evrensellik ilkesi: Bu ilke ile devletlerin veya uluslararası organizasyonların, suçlanan bir kişi üzerinde bu suçun nerede işlendiği, kişinin uyruğu gibi olgulara bağlı kalarak bu kişiyi yargılaması yolu açılabilir, çünkü bu suç bütün insanlığa işlenmiş bir suç olarak kabul edilir ve devletlerin kendi içi hukuklarında yargılanamaz.

Koruyuculuk ilkesi: Bu ilke bir devlete kendi egemenliğine zarar verecek bir suçu kendi sınırları içinde işlenmese dahi yargılama hakkı tanır. Bu ilke ile birlikte bir devlet kendi hükümetinin işemesini sağlayan fonksiyonların çalışmasını engelleyecek veya güvenliğini tehdit edecek herhangi bir eylemi bir suç olarak kabul edebilir ve yargılayabilir.

Yasemin Tosun

TUİÇ Stajyeri

Kaynakça

1) Protective Principle, Web Adresi: http://www.kentlaw.edu/faculty/rwarner/classes/carter/tutorials/jurisdiction/Crim_Juris_5_Text.htm

2) Nationality Principle, Web Adresi: http://www.kentlaw.edu/faculty/rwarner/classes/carter/tutorials/jurisdiction/Crim_Juris_6_Text.htm

3)Jurisdiction,  Web Adresi: http://www.law.cornell.edu/wex/jurisdiction

4)Yargı Nedir,  Web Adresi: http://www.frmartuklu.net/hukuk/191001-yargi-nedir-yarginin-gorevi-nedir.html

 

Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Teknolojinin Göçmen Havaleleri Üzerindeki Etkisi: Gelişmekte Olan Ülke Perspektifi

Gökçen Ayzıt Kırkali  Göç Çalışmaları o-Staj Programı Giriş Yurt dışında çalışan göçmenlerin...

Kosova Avrupa Konseyi Üyeliğine Bir Adım Daha Yaklaştı

Avrupa Konseyi'nin Siyasi İşler ve Demokrasi Komitesi, 31 ülkenin...

Bosna Hersek Seçim Yasası Değişti

Bosna Hersek, Dayton Barış Anlaşması sonrasında kurulan karmaşık siyasi...

Dijital Araçların Göç Süreçlerindeki Rolü

Hazırlayan: Büşra KEŞLİ TOROSLU Özet Bu araştırma, dijital teknolojilerin göç ve...