Barzani’nin Türkiye Ziyareti

Mesud Barzani’nin 6yıl sonra gerçekleşen bu ziyareti ne kadar İsrail-Türkiye arasında yaşanan Gazze krizinin gölgesinde de kalsa, Türkiye-Irak ve özellikle Kuzey Irak bölgesel yönetimi ile ilişkilerde bir dönüm noktası olarak değerlendirildi. Mart ayının ortalarında gerçekleşen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Erbil ziyareti ve Erbil’de Türkiye konsolosluğunun açılması Kuzey Irak Bölgesi ve Yönetimi ile ilişkilerin yumuşamasında önemli rol oynamıştır. Sonrasında gerçekleşen bu ziyaret, ilişkilerde daha sağlam adımların atılması açısından önemli olmuştur.

Daha öncesinde hangi sıfatla karşılanacağı tartışılan Barzani, Kürdistan bölgesel yönetimi başkanı unvanıyla karşılanmıştır. Dışişleri bakanı Ahmet Davutoğlu ve Başbakan R. Tayyip Erdoğan ile görüşmelerde bulunmuş ve bu ikili görüşmelerden her iki tarafın da memnun kaldığı gözlenmiştir. Özellikle ortak perspektiflere değinen her iki taraf, ekonomik ve siyasi işbirliği konularını değerlendirmiş ve mutabık kalınacak açıklamalarda bulunmuştur. PKK konusundaki tavrının nasıl olduğu bilinmek istenen Mesud Barzani, Türkiye’ye PKK terörü konusunda her türlü yardım ve desteği yapacaklarını belirtmiş ve bu konu üzerinde ciddi adımlar atacağını söylemiştir. Barzani, iyileşme sürecine giren Türkiye-Kuzey Irak bölgesel yönetimi ilişkilerini daha da güçlü ve kalıcı hale getirmek istediklerini belirtmiştir.

Mesud Barzani’nin Türkiye Ziyareti Öncesi Yaşanan Süreç

Ahmet Davutoğlu’nun da söylediği gibi, Barzani’nin 6 yıl sonra gerçekleşen “geç kalınmış” Türkiye ziyaretinin sebebi açık ve nettir. Özellikle ABD’nin Irak müdahalesi sonrası, Kuzey Irak’ta güçlenen Barzani ve Talabani gibi Kürt liderleri, Türkiye ile ilişkilerde karşı tavır almış ve PKK’yı destekleyecek açıklamalarda bulunmuştur. Aradan geçen süre zarfında ABD’nin Irak topraklarından çekilme takvimi belli olunca, Kuzey Irak bölgesel yönetiminin söylemlerinde ciddi değişiklikler görülmüştür. Bu ciddi değişiklik her iki tarafta da karşılıklı örtüşen çıkarlarına odaklanarak, ilişkilerin normalleşmesi konusunda çeşitli adımlar atmıştırlar.

Dışişleri bakanı Ahmet Davutoğlu’nun 30 Ekim 2009 tarihindeki Irak ziyareti, bu ziyaret esnasında Basra ve Musul konsolosluklarının açılışı ve 2010 yılının Mart ayında Erbil konsolosluğunun açılışından sonra, Kuzey Irak bölgesi ve yönetimi ile siyasi ve ekonomik diyalogların artığı görülmüştür.  Tüm bu süreçten sonra Barzani’nin Türkiye ziyareti, Türkiye ve bölge açısında olumlu kazanımlar elde edilmiştir. Ayrıca, daha önceleri neredeyse PKK ile özdeşleşen Barzani’nin Türkiye ziyaretini bu bağlamda, bir tutum değişikliği olarak da nitelendirmek mümkündür.

Ayrıca Türkiye’nin Orta Doğu politikası ve bu politika üzerinde yeni stratejiler üretmesi Irak ve Kuzey Irak bölgesel yönetimi ile ilişkilerin yumuşaması ve gelişmesini sağlamıştır. Kürt yönetimi yetkililerinin “Sayın Davutoğlu Siyaseti” olarak adlandırdığı siyasi ve diplomasi dönemi, bölgedeki güvensizliği ve belirsizliği gidermeye başlamıştır.

Barzani Ziyaretinde Yaşananlar ve Beklentiler

Barzani’nin Türkiye ziyareti boyunca her iki taraftan da beklenildiği gibi olumlu, iyi niyetli dostluk mesajlarına sahne olmuştur. Türkiye’nin Kuzey Irak bölgesi yönetiminden beklediği konuların başında, PKK terör örgütü ile samimi ve gerçekçi mücadele konusunda, bölge yönetiminin açık ve somut tavırlar sergilemesidir. Barzani, özellikle Başbakan Erdoğan ile görüşmesinde, PKK ile bölgede mücadele konusunda her türlü destek ve yardımı vereceklerini belirtmiştir. Barzani’nin bu konuda açık tavır sergilemesi ve Türkiye ile ilişkileri iyileştirmek istemesi, Türkiye ve Kuzey Irak bölgesel yönetimi ilişkilerinde atılacak somut adımlarla daha da gelişecektir.

Ayrıca Türkiye-Irak ekonomik ilişkilerine de baktığımızda azımsanmayacak şekilde Kuzey Irak’ta, yatırımcıların neredeyse yüzde 70’inin Türkiye’den giden iş adamları olduğunu görmekteyiz. Bu nedenle hem Kuzey Irak bölgesel yönetimi hem de Türkiye açısından bölgede yatırımcı ve ekonomik kazanç istikrarı da önemlidir. Özellikle Kuzey Irak enerji kaynaklarının geliştirilmesi ve bu enerji kaynaklarının Türkiye üzerinden Avrupa’ya ihraç edilmesi ve Türkiye’nin Irak’ın enerji köprüsü olma durumu mevcuttur ve önemlidir. Türkiye, Kuzey Irak bölgesinin uluslararası ekonomik sisteme dahil olma konusunda bölge açısından önemli bir merkez ve geçiş noktasıdır. Bu bağlamda ziyaret boyunca her iki taraf çeşitli ekonomik temaslar kurmuş, görüşmelerin son günü yapılan Barzani-Tusiad görüşmesinden sonra yapılan ortak açıklamada Kuzey Irak’taki potansiyeli yüksek pazara dikkat çekilmiştir. Tusiad Başkanı Ümit Boyner, ilişkileri üst düzeye çıkarma açısından, Irak Çalışma Grubunu tekrar devreye sokacaklarını ve hızlı bir şekilde ticari ve yatırım ilişkilerini yükselteceklerini belirtmiştir.

Türkiye’nin üzerinde durduğu diğer özel bir konu ise Kerkük ve bölgedeki Türkmenlerin konumudur. Barzani’nin açıklamalarında kendilerinin anayasanın dışında herhangi bir çözüm istemediklerini ve çözümün referandum olacağını belirtmiştir. Fakat Türkiye’nin bu konudaki tutumu çok açıktır. Iraklı Türkmenlerin yaşamlarının iyileştirilmesi ve hak ettikleri siyasi temsile sahip olmalarıdır.

Türkiye hükümetinin başlattığı açılım politikası sürecine de değinen Barzani, bu konuda hükümete ve izlenen politikaya tam destek vermiştir. Bu nedenle herkesin bu açılımı desteklemesi gerektiğini belirtmiştir.

Sonuç

Sonuç olarak Türkiye ve Kuzey Irak bölgesi arasındaki ilişkiler PKK ve Türkmen cephesi odaklı iken, şuan bakıldığında ikili ilişkilerde çeşitli ve çok farklı parametreler ortaya çıkmıştır. Her iki tarafında bundan sonra atacağı olumlu somut adımlar ülkeler arası ilişkileri çok fazla etkileyecektir. Türkiye ve bölge yönetiminin tarihsel nedenleri, bölgenin önemini ve konjonktürünü, siyasi ve ekonomik dengeleri iyi değerlendirmesi gerekmektedir.

Özellikle Kuzey Irak bölgesel yönetiminin ziyaret boyunca söylemlerini, somut adımlar atarak gerçekleştirmesi gerekmektedir. Yapılan her olumlu girişim, hem bölge istikrarı hem de yaşanan ikili sorunları ortadan kaldıracaktır.

İbrahim ALBAYRAK

BAKÜ KAFKAS ÜNİVERSİTESİ

ULUSLARARASI İLİŞKİLER BÖLÜMÜ

Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Orta Güçler Çok Kutuplu Bir Dünya Yaratacak

Dani Rodrik - Cambridge Bu yazı ilk olarak 11 Kasım...

Amerika Bir Sonraki Sovyetler Birliği mi?

Harold James, Princeton Üniversitesi'nde Tarih ve Uluslararası İlişkiler Profesörü. Bu...

Stabil Kripto Paralar Doların Küresel Statüsünü Koruyabilir

Paul Ryan, ABD Temsilciler Meclisi'nin eski sözcüsü (2015-19), American...

Avrasya’da Kolektif Güvenlik: Moskova ve Yeni Delhi’den Bakışlar

Collective Security in (Eur)Asia: Views from Moscow and New...