Değişen Strateji Değişmeyen Amaç: Terör Örgütü PKK’nın Kent Merkezli Dönüşümü

13 Mart 2016 tarihinde Ankara/Kızılay’da terör örgütü PKK ile iltisaklı TAK’ın metro ve otobüs duraklarına yönelik bombalı araç saldırısının üzerinden altı sene geçti. 36 sivilin katledildiği ve 125 vatandaşın yaralandığı bu terör saldırısı, PKK’nın değişen stratejisine ve değişmeyen amacına çarpıcı bir örnek teşkil etmiştir. Bunun yanında Güvenpark saldırısının altıncı senesindeki haberlere ve yazılara baktığımızda söz konusu saldırının yalnızca bir elin parmakları oranında ele alındığı görülmüştür. Bu kapsamda hem terör örgütü PKK’nın Güvenpark ve benzeri saldırıları özelinde gerçek yüzünü ortaya koymak hem de kırdan şehre doğru dönüşen stratejisini irdelemek üzere bu yazı kaleme alınmıştır.

Bağımsız, birleşik ve sosyalist Kürdistan tasavvuru ile 1978’de kurulan terör örgütü PKK, bu tarihten çöküş dönemine girdiği 90’ların ikinci yarısına kadar Mao’nun Uzun Süreli Halk Savaşı yöntemini benimsemiştir. Literatürde kır gerillacılığı olarak bilinen bu konsept; stratejik savunma, stratejik denge ve stratejik taarruz boyutlarından oluşmaktadır (Tse-tung, 1961). Stratejik savunma aşamasında temel amaç hayatta kalmak, politik-ideolojik örgütlenme yürütmek ve silahlı propaganda faaliyetleri gerçekleştirmektir. Stratejik denge boyutunda ayaklananların belirli bir güce ve kitleye ulaştığı ayrıca karşı taraf ile güç dengesini sağladığı varsayılmaktadır. Stratejik taarruz aşamasında ise kurtarılmış bölgelerin oluşturulduğu ve ayaklanmacıların halk desteği ile konvansiyonel savaşa girebilecek seviyeye ulaştığı kabul edilmektedir

Stratejik savunma boyutunda PKK, daha çok savunmasız köylere saldırılar düzenlemiş, devletin ajanları olarak lanse ettiği sivil Kürt yurttaşları katletmiş, “zorun rolü” bağlamında alan ve kitle yaratmaya çalışmıştır. 1984’ten 1990’ların ortalarına kadar ki dönemde stratejik savunmadan stratejik denge aşamasına geçiş özellikleri gösteren PKK, terör saldırılarını güvenlik güçlerine karşı yöneltmeye başlamış, bunun yanında köy baskınlarına, sivil köylüleri öldürmeye, öğretmen-din görevlisi gibi kamu çalışanlarını katletmeye devam etmiştir. Özellikle 1991-1992 yıllarında önemli bir güç elde eden PKK, kırlardan şehir merkezlerine doğru ilerlemeyi hedeflemiştir. Bu süreçte yukarı doğru ivmelenen Türkiye Cumhuriyeti’nin siyasi-askeri iradesi ve başarılı terörle mücadele anlayışı doğrultusunda PKK, stratejik denge aşamasına geçiş sürecini tamamlayamamış, kent merkezlerine ulaşma hedefi başlamadan bitmiştir.

Kuruluş amacına uzaktan bile yaklaşamayan PKK, 90’ların ortasından itibaren şehirleri terörize etmek, kaybettiği desteği sağlamak ve terörizm anlayışını Türkiye’nin diğer bölgelerine yaymak için intihar saldırıları başlatma kararı almıştır. İlk intihar saldırısı, kod adı ‘Zilan’ olan Zeynep Kınacı tarafından 30 Haziran 1996’da Tunceli’de düzenlenmiştir (White, 2016: 170). Saldırıyı gerçekleştiren kişi için Abdullah Öcalan (1997: 91-92) “…İşte aşk, büyük aşk… Zilan benim tanrıçamdır” ifadelerini kullanmıştır. Ayrıca Öcalan Aralık 1996’da “Kentlere ineceğiz, kent çalışmaları başlayacaktır. Neye mal olursa olsun bir otobüse binmek zor değildir. Bir uçağa binmek zor değildir. Kendine bomba sarıp gidecek binlerce insanımız var” (Hürriyet, 1999) açıklamaları ile şehirleri ikinci bir cephe haline getirmeyi planlamış, 1996-1999 yılları arasında PKK, 15 intihar saldırısı düzenlemiştir (Ergil, 2000).

Abdullah Öcalan’ın 1999’da Kenya’da yakalanarak Türkiye’ye getirilmesi, terör örgütünün çöküş sürecinin de facto olarak ortaya çıkmasını sağlamış ve PKK 2004 yılına kadar tek taraflı ateşkes ilan etmiştir. Öcalan’ın İmralı günlerinde stratejik bir değişikliğe giden PKK, bir yandan siyasallaşma çabalarını hızlandırmış diğer yandan da başlattığı intihar saldırılarını kent merkezli yeni terörizm stratejisine eklemlemeye çalışmıştır. Kırlarda etkisini kaybeden ve şehirleri yeni cephe hattı olarak tasvir eden PKK, 2004 yılında yeniden terör faaliyetlerine başlamıştır. 

Kırsal bölgelerde sürdürdüğü terörizm faaliyetlerinin yanında şehir gerillacılığı yöntemleri doğrultusunda yeni oluşumlar ve stratejiler güden PKK bu kapsamda; 

  • 2004 yılında TAK (Kürdistan Özgürlük Şahinleri) terör örgütünü, 
  • 2005 yılında KKK (Kürdistan Demokratik Konfederalizmi) modelini, 
  • 2007 yılında KCK (Kürdistan Topluluklar Birliği) yapılanmasını,
  • 2010 yılında Devrimci Halk Savaşı konseptini, 
  • 2012 yılında Kıra Dayalı Şehir Gerillacılığı doktrinini, 
  • 2013 yılında YDG-H (Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketi) terör yapılanmasını,
  • 2015’te YPS (Sivil Savunma Birlikleri) terör örgütünü, 
  • 2015-2016 yılları arasında Hendek terörünü,
  • 2016 yılında Halkların Birleşik Devrim Hareketi’ni (HBDH), 
  • 2020 yılında ise Ateşin Çocukları İnisiyatifi adlı terör oluşumunu, kurmuş-ilan etmiş ve hayata geçirmiştir.

Özetle PKK, yapısal dönüşümünün temel noktası olan kırdan şehre geçiş sürecini 2000’li yıllarda hızlandırmaya başlamıştır diyebiliriz. Kırsal bölgelerdeki amacına ulaşamaması ve dağlık alanlarda barınmanın zorlaşması, kırsala oranla önemli avantajlar barındıran şehirleri PKK’nın yeni eylem sahası haline getirmiştir. Örgütün kurucu isimlerinden Duran Kalkan’ın ifadeleri de yeni terörizm stratejisini doğrulamaktadır: “Devlet de esas olarak kentte, toplum da esas olarak kenttedir. Sen devletin ve toplumun olduğu yerde olmazsan, buna göre bir savaş, mücadele geliştiremezsen nasıl devleti daraltır ve zorlarsın? Nasıl demokratik toplumu örgütleyip geliştirebilirsin? İkisi de olmaz. Bunlar lafta kalır. Dağ başında bunları söyle, hareket et dur. Kentlerde düşman olduğu müddetçe sen o dağda durdukça kentlerdeki düşman baskısını nasıl zayıflatacaksın? Kentlerdeki toplumu nasıl koruyacaksın” (Kalkan, 2012).

PKK dokümanlarına yansıyan: “Metropol kentleri, düşmanın cephe gerisi ve esas üstlenme alanları durumundadır. Dolayısıyla savaşı onun merkezine taşımak oldukça yerinde ve isabetlidir” (Demir, 2017: 281) ifadeleri de başta İstanbul, Ankara, İzmir, Adana olmak üzere Kürt vatandaşların göç ettiği büyükşehirlerin terör örgütü tarafından yeni ayaklanma ve terör sahaları olarak görüldüğünü vurgulamıştır. Bu doğrultuda intihar saldırıları, kent merkezli terörizm stratejisinin en önemli bileşenlerinden birini oluşturmuş, PKK, şehirleri ve metropolleri savaş alanına çevirmeyi, toplumu korkutup sindirmeyi ve devlet otoritesini sarsmayı hedeflemiştir. 

PKK ve onun şehir yapılanmaları (TAK, YDG-H, YPS, HBDH) 2006 yılından itibaren şehir terörü eylemlerini hızlandırmıştır. Örneğin Güvenpark saldırısının faili PKK/TAK, 2006’da Antalya ve Marmaris gibi turistik merkezlere bombalı saldırılar düzenlemiş, 2007 yılında dokuz kişinin öldüğü Anafartalar Caddesi (Ankara) saldırısını üstlenmiştir. 2010 yılında İstanbul Halkalı’da askeri personeli taşıyan araç bombalanmış, Taksim’de canlı bomba eylemi tertiplenmiştir. Çözüm sürecinin ve çatışmasızlık döneminin yaşandığı 2012-2015 yılları arasında sessizlik dönemine giren TAK, çözüm sürecinin sona ermesiyle tekrar şehir terörü eylemlerine başlamıştır (Hamsici, 2016). TAK, 2015-2016 yılları arasında; İstanbul (Vezneciler/Beşiktaş), Ankara (Güvenpark), Bursa, Adana, Diyarbakır ve Kayseri’de intihar saldırıları düzenlemiş, toplamda 150 kişi yaşamını yitirmiştir. 

Sonuç olarak şehir gerillacılığı yöntemlerinin ve yapılanmalarının tesis edildiği PKK’nın kent merkezli yeni terörizm stratejisi; esas olarak Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde demokratik özerklik temelinde kurtarılmış bölgeler oluşturmak, yalnızca doğu değil Türkiye’nin her bölgesindeki kent merkezlerinde örgütlenmek, şehirlerdeki yoksul bölgelerden destekçi sağlamak ve intihar saldırıları ile şehirleri terörize etmek üzerine kurgulanmıştır. Dolayısıyla terör örgütü PKK, 1978’deki kuruluş hedefinden sapma göstermeden, özellikle 2000’li yıllardan itibaren terörizm stratejisini kırdan kente doğru değiştirmeye başlamış, bu süreçte intihar saldırıları önemli bir yer tutmuştur.

Yunus KARAAĞAÇ

Kaynakça:

Demir, C. K. (2017). Sebeplerinden Mücadele Yöntemlerine Etnik Ayrılıkçı Terörizm: PIRA, ETA, PKK. Nobel Akademik Yayıncılık.

Ergil, D. (2000). Suicide Terrorism in Turkey. Civil Wars. 3(1), 37-54.

Hamsici, M. (2016). “Türkiye’de Son Dönemde Çok Sayıda Saldırıyı Üstlenen TAK Kimdir?”. BBC Türkçe. https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-38299763 (Erişim tarihi: 13.03.2022).

Hürriyet. (1999). “Apo’ya İdam İstemi”. Hürriyet Gazetesi. https://www.hurriyet.com.tr/gundem/apoya-idam-istemi-39076421 (Erişim tarihi: 14.03.2022).

Kalkan, D. (2012). Kıra Dayalı Şehir Gerillacılığı. (Basım yeri ve yayıncı bilgisi yok).

Öcalan, A. (1997). Tarih Günümüzde Gizli ve Biz Tarihin Başlangıcında Gizliyiz. Weşanên Serxwebûn. 

Tse-tung, M. (1961). On Guerrilla Warfare. İng. Çev. S. B. Griffith. Praeger.

White, P. (2016). PKK: Dağlardan İnmek. Çev. M. Topal. İletişim Yayınları.

 

Sosyal Medyada Paylaş

Yunus Karaağaç
Yunus Karaağaç
1992 İstanbul doğumludur. Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi lisansının ardından Uluslararası İlişkiler ve İstihbarat İncelemeleri yüksek lisansını tamamlamıştır. “Asimetrik Savaş Stratejisi Çerçevesinde PKK’nın Yapısal Dönüşümü: Şehir Terörizmi ve Hendek Olayları” teziyle Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler doktoru olmuştur. Güvenlik, istihbarat, terörizm, siyasal şiddet, psikolojik harp, Türk dış politikası, diplomasi ve karşılaştırmalı siyaset alanlarında; bilimsel makaleleri, bildirileri, ulusal ve uluslararası yayınları bulunmaktadır.

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Gençlere Avrupa Turu: DiscoverEU ile Kültürel Keşifler

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu tarafından başlatılan DiscoverEU programı, gençlere...

Srebrenitsa Soykırımı Anma Günü BM Genel Kurulu’nda Tartışılacak

📣 Eylem Çağrısı: 11 Temmuz'u Srebrenitsa Soykırımı Anma Günü...

Yükseköğretime Erişim İzleme Anketi

Bu anket, 6 Şubat Depremi sonrasında Hatay'da yükseköğretime erişimde...

Küresel Güney Sorunu: Batı’nın Yanıldığı Noktalar

Bu yazı Uluslararası Kriz Grubu CEO'su Comfort Ero tarafından...