İç Güvenlik Paketi ve İçeriği

6-8 Ekim olaylarından sonra ülke genelinde çıkabilecek karışıklıkları önlemek amacıyla iç güvenlik paketi adı verilen “Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” 2014 Kasım ayında TBMM’ye sunuldu. Paket, AKP Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve İçişleri Bakanlığı yetkililerince ortak hazırlandı.
Söz konusu kanun tasarısı gerekçeleriyle beraber iç güvenlikle ilgili yasal değişiklikleri ve bazı hizmet alanlarındaki yeni uygulamaları içermektedir. Toplumsal olaylarda kolluk kuvvetlerine geniş yetki tanıyan paketin gerekçesi şu şekilde belirtilmiştir: Son zamanlarda meydana gelen toplumsal olayların terör örgütlerinin propagandasına dönüşmesi, göstericilerin vatandaşlarımızın can güvenliklerini ve vücut bütünlüklerini tehdit etmesi, kamuya ve özel kişilere ait bina, araç ve mallara zarar vermesi, hatta yağma girişimlerinde bulunması özgürlük-güvenlik dengesini bozmadan yeni tedbirler alınmasını zorunlu kılmıştır. Bu bağlamda kolluk kuvvetlerine durdurma, arama ve gözaltına alma, gerektiğinde silah kullanma gibi yetkilerinin verildiği yasa tasarısı Türkiye’de siyasiler ve akademisyenlerce temel hak ve özgürlüklere karışması ve kolluk kuvvetlerine verdiği aşırı yetki nedeniyle tartışılagelmiştir.
Paket ile jandarma İçişleri Bakanlığı’na bağlanacak, il ve ilçe komutanlıkları İçişleri tarafından atanacak, kaymakamlar jandarmanın disiplin amiri olması, vali ve kaymakamın kolluk kuvvetlerine ve memurlara arama yetkisi verme hakkı öngörülmektedir. Polis kolejlerinin kapatılmasını öngören paket ayrıca toplumsal olaylar sırasında çıkabilecek karışıklıklara karşı önlem alınmasını kapsamaktadır. Bu bağlamda, 6-8 Ekim olaylarındaki gibi eylemlerin provoke edilmesini önlemek amaçlı gösterilere taş, demir bilye, sopa, yakıcı ve yaralayıcı madde getirmek ile yüzün bez ve ya maske ile örtülmesi yasak olacak ve kullananlar hapis cezasıyla yargılanabilecek. Molotof silah sayılacak ve kullanılması halinde kolluk kuvvetleri de silah kullanabilecek. Cinsel saldırı ve istismar, uyuşturucu imali ve satımı, fuhuş, polise mukavemet gibi cebir içeren suçlar yalnızca suçüstü durumunda 48 saate kadar gözaltında tutulabilecek. Uyuşturucu satımına cezaların artırılmasını öngören kanun tasarısı İçişleri Bakanlığı’nın yapılandırılmasını, iş sağlığı ve güvenliği, isim, soyad ve ikametgah değişikliğinde kolaylıkların sağlanmasını da içermektedir.
Davutoğlu, paket ile ilgili yaptığı açıklamada akil insanlarla beraber çözüm sürecinin provoke edilmemesi için çalışıldığını belirtti. Provoke amaçlı sanal ortamda paylaşılan yazılara izin verilmeyeceğini dile getiren Davutoğlu uyuşmazlık ve karşılıklı olarak hukukların korunması yönünde tahkim sürecini güçlendirmeyi amaçladıklarını ifade etti.
İç Güvenlik Paketi ve AB Standartları
İç Güvenlik Reformu Paketi ile ilgili siyasi tartışmalarda iktidar partisi paketin AB standartlarıyla uyumluluğunu dile getirirken, muhalefet partilerince uyumsuzluk ön plana alınmaktadır. Bu değerlendirme yapılırken şunu belirtmek gerekir ki, iç güvenlik alanında bütüncül bir AB politikasından söz etmek mümkün değil. Ancak doğal olarak Avrupa İnsan Hakları rejimi normlarına uymak gerekmektedir. Dolayısıyla Paket kapsamında yer alan ve geniş bir yelpazede yayılan uygulamalar konusunda da bütüncül bir AB politikası bulunmamaktadır. İçişlerinde ulusal yasalarını oluşturmada AB ülkelerine yönelik bir kural yoksa da, devletlerin yasa yapmada insan haklarına uyması gerekmektedir.
Avrupa Komisyonu’nca hazırlanan ilerleme raporlarında Türkiye’nin uyuşturucuyla mücadele konusunda önemli adımlar atması beklenmektedir. Türkiye, Kanun tasarısının 5’inci maddesinde sentetik kannabinoidler (bonzai) ve türevlerinin üretimine, ticaretine ve kullanımına yönelik caydırıcılık öngörülmüş ve bu madde hızlı bir şekilde kabul edilmiştir.
2014 İlerleme Raporu’nda soruşturma aşamasında üstesinden gelinemez sorunlar yaratma riski taşıdıklarından, yargılama öncesi verilen tutuklama kararları, arama kararları, malvarlıklarına el konulması, iletişimin dinlenmesi ve gizli görevlilerin atanması ile ilgili olarak getirilen güvencelerin yakından takip edilmesinin gerektiği belirtilmiştir. Dolayısıyla İç Güvenlik Paketi’nde öngörülen değişikliklerin ardından sözlü emirle gerçekleşecek olan aramaların ve öncesinde hakim kararı alınmayan dinlemelerin etkin denetiminin sağlanması amaçlanmaktadır. Ayrıca ilerleme raporlarında savcının kolluk güçleri üzerinde yetkisinin artması ön plana alınırken valilerin adli meselelerle ilgili yetkilerinin artırılması AB normlarına uygun değildir.
Yeni güvenlik paketinde yer alan suçüstü durumunda 48 saate kadar gözaltına alınabilme hakkının benzeri AB ülkelerinde de var. Fransa’da gözaltı süresi savcılığa anında bilgi verilmesi koşuluyla 24 saat iken, savcılığın izni doğrultusunda 24 saat daha uzatılabilmektedir. Bu süre, terör suçunda 6 güne kadar uzayabiliyor. İngiltere’de ise gözaltı süresi 14 güne kadar çıkabilmektedir. Ancak Fransa ve İngiltere’de savcılık izni gerekirken, İç Güvenlik Paketi polise gözaltı yetkisi vermektedir.
İnsan hakları hukuku konusunda çalışan Ankara Üniversitesi’nden Kerem Altıparmak paketin AB normları ile kıyaslanmasını anlamlı bulmamaktadır. “Bir başka ülkede ne olduğu bizim açımızdan hukuken bağlayıcılığı olan bir şey değil. Ama taraf olduğumuz Avrupa İnsan Hakları sözleşmesi (AİHS) ve diğerlerine aykırı davranmamak hukuki sorumluluğumuz. Ben hırsızım başkası da hırsızlık yapıyor mu diyeceksiniz kanun önünde. Almanya ihlal ediyorsa, o da AİHM’de mahkum olur” diyen Altıparmak polise silah kullanma yetkisi verilmesinin ancak çok zorunlu kalınan durumlar için geçerli olmasının AB normlarına uygun olduğunu belirtmektedir.
Türkiye Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç ise paketin küresel normlarla uyumunu dile getirmektedir. Tasarının Türkiye’nin uyum yasaları özgürlüğünün AB standartlarıyla aynı çizgide kalmasını getirdiğini ifade eden Kılıç, polisin silah kullanma alanının zorunlu durumlar olduğunu şu sözleriyle ifade etti: “Yeni kanunlar altında kamu güvenliği görevlileri sadece AB’de olduğu gibi okullara, kamu binalarına ve ibadet yerlerine, molotof bombaları, patlayıcılar, yanıcı materyaller ve silahla saldıranlara karşı silah kullanabilecek.”
AB’den Paket ile İlgili Yorumlar
Ülkemizde meclise sunulmasından itibaren tartışmalara neden olan İç Güvenlik Paketi AB tarafından da takip edilmektedir. Paket ile ilgili ilk yorum Avrupa Parlamentosu Türkiye raporcusu Kati Piri’den geldi. Aralık 2014’te Ankara ziyaretinde konuşan Piri kolluk kuvvetlerinin yetkilerinin artırılmasından endişe duyduklarını ve polis şiddetinin sınırlı bir biçimde kullanılması gerekliliğini ifade etti. Polisin şiddeti yalnızca son çare olarak kullanması ve bunun da yasa tasarısında bu şekilde yansıtılması gerektiğini vurguladı.
Şubat 2015’te yapılan komisyon toplantısında AB Genişlemeden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn’ın Sözcüsü Maja Kocijancic bir soru üzerine paket ile ilgili konuştu. Vatandaşların güvenliğinin sağlanmasının öncelikli olduğunu ancak temel hak ve özgürlüklere saygılı olunması gerekliliğini vurguladı. Polise geniş yetki verilmesi üzerine, yıllardır AB’nin tüm polis faaliyetlerinin tam denetimi talebinin göz önünde bulundurularak polis faaliyetlerinin denetiminin iyi yapılması gerektiğini belirtti. Sözcü bir başka açıklamasında konuyla ilgili reform paketi hakkında ülkede oluşan gerilimlerden endişe duyduklarını ifade ederken, paketin AB komisyonunca gözden geçirilerek görüşlerinin alınmasına hazır bulunduklarını dile getirdi. Avrupa uzmanlarının görüşlerinin alınmasının önemli olduğunu ve hükümetin görüşme sözü vermesine rağmen önemli yasa değişikliklerinde kendilerine danışılmadığını bildirdi.
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Başkanı Anne Brasseur Türkiye’ye yaptığı bir ziyaret sırasında İç Güvenlik Paketi ile ilgili görüşlerini bildirdi. “Birçok ülkede yargı kararı olmadan bu tip kanunlar geçirildi. Mesela Fransa’da. Ama siz farklı farklı ülkelerdeki bu kısıtlamaların hepsini alıp üst üste koyarsanız Türkiye’deki yasayı görürsünüz. Bir ülkenin güvenliği garanti altına alma sorumluluğu vardır ama tüm özgürlükleri sınırlamaya gidilemez. Bu büyük bir tehlike.” ifadelerini kullandı.
İnsan Hakları İzleme Örgütü Türkiye temsilcisi Emma Sinclair-Webb hükümetin polis yetkisinin artırmasının endişe verici olduğunu ifade ederken, hükümete insan haklarını güvence altına alma çağrısında bulundu.

Esra DEMİRKAYA
Tuiç Editörü

KAYNAKÇA
http://www.aljazeera.com.tr/haber/avrupa-parlamentosu-ic-guvenlik-paketi-endise-verici
http://www.zaman.com.tr/politika_abden-ic-guvenlik-paketi-uyarisi-temel-haklara-mutlak-uyum-gosterilmeli_2277248.html
http://www.ensonhaber.com/avrupa-birligi-ic-guvenlik-paketinden-endiseliyiz-dedi-2015-02-26.html
http://www.aljazeera.com.tr/haber/akpmden-ic-guvenlik-paketi-elestirisi
http://www.bbc.com/turkce/haberler/2015/02/150217_ic_guvenlik_ab
http://www.ikv.org.tr/ikv.asp?id=796
http://akademikperspektif.com/2015/04/27/ic-guvenlik-paketi-ozgurluk-guvenlik-dengesi-ve-ab-standartlari/
http://www.hurriyet.com.tr/dunya/28686629.asp
http://t24.com.tr/files/skmbt_c35141124103101.pdf

Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Avrupa Gündemi Konferansları – II: “Bizi Bağlayan Göç” – AB-Türkiye Ortaklığını Yeniden Değerlendirmek

Kocaeli Üniversitesi’nin yürütücülüğünde düzenlenen Avrupa Gündemi Konferanslarının ikincisi 24-25...

Avusturya Seçim Sonuçları: Aşırı Sağ FPÖ’nün Zaferi Yeni Bir Dönemi mi İşaret Ediyor?

Avusturya’da 2024 seçimleri, ülkenin siyasi tarihindeki önemli dönüm noktalarından...

Afro-Avrasya Araştırmaları Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Yaz Okulu Tamamlandı

Afro-Avrasya Araştırmaları Enstitüsü tarafından düzenlenen "Uluslararası İlişkiler Yaz Okulu...

Afrika’nın Konumu ve Türkiye: BM 79. Genel Kurul Toplantısı

1945 Yılında kurulan BM’nin bugün dünya haritası üzerinde yer...