Irak’ta Bölgesel Kürt Yönetimi ve Merkezi Hükümet Çekişmesi’nde Yeni Restleşme

İç politik krizin zirve yaptığı Irak’ta biraz da dış politika konularının etkisiyle yeni restleşmeler ortaya çıkmaktadır. Irak Başbakanı Nuri El-Maliki’nin aniden aldığı bir kararla, 27 Temmuz 2012 Cuma günü Irak Ordusunun Nasıriye’de konuşlu 10. Tugayına bağlı iki birliğin Irak’ın kuzeybatısındaki Suriye sınırı bölgesinden Pişhabur bölgesine giderek, buraya yerleşmiş ve bölgede bulunan Bölgesel Kürt Yönetimi’ne bağlı peşmergelerle karşı karşıya gelmiştir.

İdari olarak Musul’un Telafer ilçesine bağlı Zummar nahiyesinin sınırları içerisinde olan Pişhabur bölgesi, 2003’te ABD’nin Irak işgali sonrasında Kürt grupların müdahalesi sonucu, Bölgesel Kürt Yönetimi’nin kontrolü altına girmiştir ve bu nedenle ihtilaflı bölgeler içerisine dahi edilmektedir. Bölgesel Kürt Yönetimi, Zummar Nahiyesi’nin kendi kontrolündeki Duhok vilayetine bağlı olduğunu savunmaktadır. Bu konu itibariyle zaman zaman Bölgesel Kürt Yönetimi ve Irak merkezi hükümetinin karşı karşıya geldiği görülmektedir. Bunun en önemli örneklerinden biri 2008’de Hanekin ve Celevle’de yaşanan durumdur. Bu bölgede iki tarafın silahlı çatışma noktasına kadar varmıştır. Aynı şekilde Pişhabur’da yaşanan olay sırasında da çatışma noktasına kadar gelinmiştir. Ancak şimdilik her iki tarafın da tutumunu yumuşatmasıyla tansiyon düşmüş görünmektedir. Nuri El-Maliki olaya ilişkin yaptığı açıklamada, Pişhabur bölgesine gönderilen askeri birliklerin hedefinin Bölgesel Kürt Yönetimi olmadığını, Suriye’den kaçak ve silahlı geçişlerin önlenmesi ile sınırın korunmaya çalışıldığını açıklarken, hemen ardından yaptığı açıklamada Bölgesel Kürt Yönetimi lideri Mesut Barzani de Maliki’den güvenoyunun çekilmesiyle ilgili olarak, kendisinin aslında reform istediğini, Maliki’den güvenoyunun çekilmesini kendisinin talep etmediğini belirtmiştir. Ancak iki tarafı karşı karşıya getiren bu olay, Irak’taki temel sorunları yeniden gündeme taşımıştır.

Öncelikle, Irak’taki en önemli tartışma konularından biri olan ve belki de Irak’ın geleceğini belirleyecek olan “tartışmalı bölgeler” meselesinin vahameti son olayla bir kez daha ortaya çıkmıştır. Irak’ta ihtilaflı bölgeler sorunu Bölgesel Kürt Yönetimi’nin sınırlarını ve etki alanını genişletme çabasından kaynaklanmaktadır. Bölgesel Kürt Yönetimi’nin sınırları Irak Anayasasında belirtilmiştir. Ancak Bölgesel Kürt Yönetimi’nin fiili kontrol alanı bu sınırın dışında kalmaktadır. 17 Mayıs 2003’te “Peşmerge Güçlerinin Yeniden Konuşlandırılması” yönelik olarak ABD ile KDP ve KYB arasında imzalanan ve peşmerge güçlerinin “Yeşil Hat” olarak tanımlanan ve 1991’den sonra Irak’ın kuzeyindeki bölgesel yönetimin sınırlarını belirten hattın dışarısına çıkmasına imkan tanıyan memorandum, ihtilafın temel sebebi olarak gözükmektedir. Bu memoranduma göre, peşmerge güçlerinin “teröristlerle mücadelede ABD birliklerine yardımcı olması amacıyla” 2545 KYB, 3445 KDP militanının Musul, Kerkük, Selahattin ve Diyala’ya yerleştirilmesi kararlaştırılmıştır. KDP ve KYB güçleri de ABD’nin yardımıyla, Irak’ın kuzeyindeki bölgesel yönetimin sınırları dışarısında kalan ve Kürt grupların kendilerine ait olduklarını ileri sürdükleri bölgelere konuşlanmıştır. Bugün itibariyle BKYnin mevcut sınırları KDP ve KYB’nin kontrolü dışındaki Selahattin, Musul, Kerkük ve Diyala’da peşmergelerin konuşlandığı sınırlar olarak ele alınmaktadır.  Anılan bölgelerde zaman zaman Bölgesel Kürt Yönetimi ve merkezi hükümetin karşı karşıya geldiği görülmektedir. Nitekim son olarak Maliki’nin Mayıs 2012’deki Kerkük ziyaretinde, Maliki ile birlikte şehre giden Irak ordusuna ait birliklerin bu kentte kalması, Kerkük’te peşmergeler ve Irak ordusuna ait unsurları karşı karşıya getirmiştir. Zummar da yaşanan hadiseden sonra da Bölgesel Kürt Yönetimi’nin 2 peşmerge tugayını daha Kerkük’e göndermeye hazırladığı konuşulmaktadır. Anlaşılacağı üzere burada yine Kerkük sorunu ortaya çıkmaktadır. Kerkük’e haksız ve yetkisiz olarak giren peşmergelerin sorunun temel kaynağını oluşturduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Kerkük’teki peşmerge varlığı, vilayette gerginliği arttırırken, Bölgesel Kürt Yönetim ve merkezi hükümetin yönetimsel çekişmesini beraberinde getirmektedir. Bu durumun Kerkük’teki güvenliği olumsuz yönde etkilediğini ifade etmek yanlış olmayacaktır. Özellikle son 3-4 aylık periyodda Kerkük’teki şiddet eylemlerinin artması dikkat çekmektedir. 

Öte yandan bu tartışmanın içerisinde merkezi hükümet içerisinde konumu korumaya ve sağlamlaştırmaya çalışan Nuri El-Maliki, merkeziyetçiliği kuvvetlendirmeye çalışmaktadır. Sınır kontrolleri, gümrük işlemleri, merkezi hükümete bağlı güvenlik güçlerinin yerleşimleri gibi meselelerde adımlar atarken, özellikle petrol konusunda Bölgesel Kürt Yönetimi üzerindeki baskısını arttırmaktadır. 

Ayrıca Suriye konusunda da Bölgesel Yönetim ve merkezi hükümet arasında ciddi bir politik farklılık bulunmaktadır. Merkezi hükümet Suriye’de olayların başladığı Mart 2011’den bu yana Beşşar Esad rejimine destek verirken, Bölgesel Kürt Yönetimi, Beşşar Esad muhaliflerine destek vermekte, özellikle Suriye Kürt muhalefetini bir araya getirmeye çalışmaktadır. Bu açıdan Bölgesel Kürt Yönetimi ve merkezi hükümet arasında ciddi bir dış politika açmazı da yaşanmaktadır. 

Sonuç itibariyle, Bölgesel Kürt Yönetimi ve merkezi hükümet arasındaki kriz gün geçtikçe derinleşmektedir. Bu gerginlik nedeniyle Irak iç siyasetinde kaplaşma ve kutuplaşmalar artmaktadır. Bu durum önümüzdeki süreçte, özellikle 2013’te yapılması planlanan yerel seçimler ve 2014’te yapılması planlanan genel seçimlerdeki tarafları belirleyecek gibi gözükmektedir.

Yazının İngilizcesi için tıklayınız…

 

Bilgay DUMAN

ORSAM Ortadoğu Uzmanı

Kaynak: ORSAM

Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Orta Güçler Çok Kutuplu Bir Dünya Yaratacak

Dani Rodrik - Cambridge Bu yazı ilk olarak 11 Kasım...

Amerika Bir Sonraki Sovyetler Birliği mi?

Harold James, Princeton Üniversitesi'nde Tarih ve Uluslararası İlişkiler Profesörü. Bu...

Stabil Kripto Paralar Doların Küresel Statüsünü Koruyabilir

Paul Ryan, ABD Temsilciler Meclisi'nin eski sözcüsü (2015-19), American...

Avrasya’da Kolektif Güvenlik: Moskova ve Yeni Delhi’den Bakışlar

Collective Security in (Eur)Asia: Views from Moscow and New...