Obama-Maliki Görüşmesi ve ABD Sonrası Irak

Irak’ta ABD askeri işgali, 15 Aralık 2011 günü Uluslararası Bağdat Havaalanında ABD Savunma Bakanı Leon Panetta’nın da katılımıyla düzenlenen törenle ABD’nin bayrak indirmesiyle sembolik olarak fiilen sona ermiştir. 2 Aralık 2011 günü Bağdat’taki havaalanı yakında bulunan Irak’taki ABD askerlerinin Merkez Üssü olan Victory Base (Zafer Üssü) Iraklı makamlara devredilmiş ve halen 2 üsteki geriye kalan yaklaşık 5000 ABD askeri de Irak’tan yılsonuna kadar ayrılacaktır.

ABD’nin önce Irak’ı Özgürleştirme, sonra Yeni Şafak Operasyonu (New Dawn Operation) olarak adlandırdığı ve Irak’ta terörle mücadeleyi temel alan askeri varlığının 2011 yılının sonunda tamamen çekilmesi planlanmaktadır. Her ne kadar ABD yönetimi Irak güvenlik güçlerinin eğitimi için 4000’e yakın askerini bırakmayı hedeflese de bu askerler için istediği geniş dokunulmazlıkla ilgili sorun çözülemediği için, askerlerin tamamının çekilmesi hedeflenmektedir. Ancak yine de son kalan 4000 askerin Kuveyt’e yerleştirileceği, ABD ile Irak’ın yeni bir anlaşma imzalaması durumunda, bu askerlerin yeniden Irak’a kaydırılabileceği konuşulmaktadır. Öte yandan Irak güvenlik güçlerinin eğitimi için NATO’nun da görev üstlenebileceği söylenmektedir.

Bu doğrultuda ABD ile Irak arasında yapılması planlanan yeni anlaşma için Irak Başbakanı Nuri El-Maliki, 12 Aralık 2011’de ABD’ye giderek, ABD Başkanı Barack Obama ile bir görüşme yapmıştır. Bilindiği gibi 1 Aralık 2011’de de ABD Başkan Yardımcı Joe Biden Irak’a sürpriz bir ziyaret gerçekleştirmiş ve ABD ile Irak arasında yeni yapılması planlanan anlaşma hakkında görüş alışverişinde bulunmuştur. Biden’dan sonra Nuri El-Maliki’nin ABD’yi ziyaret etmesi, Biden’la yaptığı görüşmenin onayı niteliğinde olduğu söylenebilir. Obama görüşmeden sonra yaptığı açıklamada, “Irak’la ABD arasındaki ilişkilerde, askerlerin Irak’tan çekilmesiyle yeni bir dönemin başladığını, eşit partnerlik ilişkisinin karşılıklı çıkarlar ve saygı temelinde olacağını” vurgulamıştır. Obama konuşmasının genelinde yaptığı bu eşitlik vurgusunun yanında, Irakla ortak çıkarlar, ortak vizyon, paylaşılan güvenlik gibi konulara da sıkça değinmiştir. Maliki de ABD’ye Irak’a yardımlarından dolayı teşekkür ederek, demokratik siyasi süreci kurmayı başardıklarını belirtiştir. Ayrıca ABD ile ilişkilerde ilk aşamayı askerlerin Irak’tan çekilmesiyle tamamladıklarını söyleyen Maliki, ikinci aşamanın ABD ile 2008’de imzalanan Stratejik Çerçeve Anlaşması temelinde, ekonomik, kültürel,  ticari, eğitim ve güvenlik konularında ikili ilişkiler geliştirmek olduğunu dile getirmiştir. Basın toplantısının ardından Obama ve Maliki Irak savaşında ölen yaklaşık 4,800 Amerikan askerinin yattığı Amerikan Arlington Ulusal Mezarlığını ziyaret etmiştir. Ancak 100 binden fazla Iraklı sivilin hayatını kaybettiği savaşta ABD askerlerinin mezarlarını ziyaret etmesi Irak’ta tepkiye yol açabilir. Zira Maliki, Irak’taki bir kısım siyasal grup tarafından ABD ile yakın ilişkilerinden dolayı eleştirilmekte ve hatta ülkeyi ABD’ye “peşkeş”  çekmekle suçlanmaktadır. Özellikle ABD ile yeni yapılması planlanan anlaşmayla ilgili görüşmelerde, Maliki’nin çok fazla taviz verdiği yönünde eleştirel haberler de Irak medyasında yer almaktadır. Zira Irak’taki ABD Büyükelçiliğinde görevli 15 binden fazla olduğu söylenen sivil personelle ilgili şüpheler bulunmaktadır. ABD’li yetkililer tarafından yapılan açıklamalarda, bu kişilerin Irak hükümetine danışmanlık yapmak ve destek sağlamak amacıyla Irak’ta bulunduklarının ifade edilmesi de manidardır. Buradan hareketle “askeri işgalin” “sivil işgale” dönüştüğü yönünde yorumlar yapılmaktadır. Bu açıdan Maliki ve hükümetini önümüzdeki süreçte sıkıntılı günlerin beklediği açıkça görülmektedir.

Öncelikle Irak’taki siyasi istikrarsızlık göz önüne alındığında Maliki’nin ülkenin yönetilmesinde ihtiyaç duyabileceği geniş tabana yayılmış bir siyasal desteği sağlayıp sağlayamayacağı soru işareti olarak beklemektedir. Hükümet içerisindeki kuruluşlarla bile tam bir bütünlük sağlanamadığı da dikkate alındığında, Maliki’nin başarısızlığından feyz alabilecek siyasi grupların ortaya çıkması muhtemeldir. Öte yandan Irak güvenlik güçlerinin ülkenin güvenliğini sağlayıp sağlayamayacağı yönünde endişeler bulunmaktadır. ABD askerlerinin çekilmesinin ardından bu askerlerin doldurduğu boşluğun boyutu konusunda, Irak’taki hemen hemen hiçbir siyasi grubun tahminde bulunabildiğini ifade etmek mümkün değildir. Bu açıdan Irak’taki güvenlik açığının ülkenin geleceğiyle de yakından ilgili olduğunu belirtmek yerinde olacaktır. Ayrıca Irak’ta çıkarılması beklenen çok sayıda kanunla birlikte, anayasal değişiklikler konusunda da sıkıntılar bulunmaktadır. Devlet hizmetlerindeki yetersizlik de halkta memnuniyetsizlik yaratmaktadır ve bu memnuniyetsizliğin yeniden sosyal bir patlamaya dönüşme ihtimali hiç de az değildir. Bu açıdan Maliki hükümetinin merkezi hükümeti güçlendirmeye çalıştığı ve daha önceki dönemlerde destek verdiği yerelleşmeyi şimdilik göz ardı ettiği söylenebilir.

Bununla birlikte son dönemde Irak’ın geliştirdiği dış politika refleksleri de Irak hükümetini zorlayabilir. Özellikle Suriye konusundaki aktif tutum ve Beşşar Esad yanlısı algılama, Irak’ın bölgesel ilişkilerinde tahribat yaratabilir. Suriye’deki muhalefet ve iktidar arasında arabuluculuk yapabileceğini açıklamış ve Suriye’ye bir heyet göndermiştir. Irak kendi iç politikasıyla ilgili sorunları giderememişken, dış politikada böyle bir davranış sergilemesi dikkat çekicidir.

Sonuç olarak, Irak yeni bir sürecin içerisine girmektedir. Irak’ta yaşanacak gelişmelerin sadece ülke içerisindeki yapıyı değil, bölgesel ve hatta küresel etkiler doğurması muhtemeldir. Hele ki bölgedeki değişim dalgasının yarattığı kırılgan yapı da göz önünde bulundurulduğunda, hiç istenmese bile Irak’ın yeniden eski korku ve şiddet sahnelerinin olduğu günlerine dönmesi işten bile değildir. Son birkaç gün içerisinde Irak’ta yaşanan şiddet eylemleri de bu kötü günlerin habercisi olabilir.

 

Bilgay Duman

ORSAM Ortadoğu Uzmanı

Abant İzzet Baysal Üniversitesi Doktora Programı

 

Kaynak: ORSAM

Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Teknolojinin Göçmen Havaleleri Üzerindeki Etkisi: Gelişmekte Olan Ülke Perspektifi

Gökçen Ayzıt Kırkali  Göç Çalışmaları o-Staj Programı Giriş Yurt dışında çalışan göçmenlerin...

Kosova Avrupa Konseyi Üyeliğine Bir Adım Daha Yaklaştı

Avrupa Konseyi'nin Siyasi İşler ve Demokrasi Komitesi, 31 ülkenin...

Bosna Hersek Seçim Yasası Değişti

Bosna Hersek, Dayton Barış Anlaşması sonrasında kurulan karmaşık siyasi...

Dijital Araçların Göç Süreçlerindeki Rolü

Hazırlayan: Büşra KEŞLİ TOROSLU Özet Bu araştırma, dijital teknolojilerin göç ve...