Ortak Güvenlik

Güvenlik, toplum yaşamında yasal düzenin aksamadan yürütülmesi, kişilerin korkusuzca yaşayabilmesi durumudur. Bu anlamda bireysel güvenlik, toplumlarda ve o toplumları yöneten devletlerde temel amaç olmalıdır. Bu sayede ortak çıkarlar korunup, ideal bir toplum düzeni yaratılabilir. Bu sayede ortak çıkar uğruna ilişki kurulan devletlerle de ortak güvenlik sağlanıp ilişkiler daha sağlıklı hale getirilebilir.

 

Güvenlik anlayışının geleneksel kökenlerinden biri Soğuk Savaş Dönemi’dir. O dönemde uluslararası ilişkilerde güvenlik konusunda realizm ekolü hâkimken, savaşın nedenlerine yönelik görüş ayrılıkları alternatif ekoller doğmasına sebep olmuştur. Bazı filozoflara göre savaşlar insanların zayıflıklarından kaynaklanırken bazıları da bu durumun devletlerin yapısıyla ilgili olduğunu öne sürmüştür. Kenneth Walt’a göre bu tartışmayı sürdürebilecek temel bir farklılık vardır. Bu fark Hobbes’un realizmi ile Kant’ın idealizmi arasındaki farktır. Hobbes’a göre içinde yaşadığımız şiddetli dünyayı aşabilmenin bir yolu yoktur, Kant ise şiddeti aşıp daha barışık bir dünyada yaşamanın mümkün olduğunu düşünür. Hobbes burada karamsar bir bakış açısı sergilemektedir. Bu durumda Hobbes’a göre toplumda düzeni sağlayabilmenin yolu sözleşmeden geçer. Bu sözleşmeyle insanlar bazı haklarından( Örn: Bir başkasını öldürme hakkı) feragat ederek toplumsal düzenin sağlanmasına ve bu toplumların genişleyerek devletleri oluşturmasına katkı sağlayabilir.

Güvenlik konusu pek çok yazara ve düşünüre göre tartışmalı bir kavramdır. Analizlerin temel odağı ‘ bireysel, ulusal ya da uluslararası’ güvenlik olup tarihsel literatüre askeri nitelikli güvenlik anlayışı hâkimdir. Temel ilgi alanı, devletin kendisine yönelik tehditlerle mücadele etmek için geliştirmesi gereken askeri imkândır. Ancak bu bakış açısı son zamanlarda eleştirilmiş, bu yüzden ulusal güvenlik anlayışı daha da genişletilmiş hale getirilip siyasi, ekonomik, sosyal ve çevresel boyutları da analize dâhil edilmiştir. Bu çalışma ulusal ve uluslararası güvenlik kaygılarının uyumlu olup olmayacağına ve devletlerin iş birliğine yatkın olup olmadıklarının tartışılmasına sebep olmuştur.

Ulusal güvenlik bu açıdan uluslararası güvenliğe de temel oluşturur. Çünkü ortak amaç uğruna bir araya gelen ve iş birliği halinde olan devletler için ortak güvenlik sistemleri gerekmektedir. Bu anlamda ilk örneği Hobbes, yukarıda bahsettiğimiz ‘ Toplumsal Sözleşme’ eseri ile vermiştir. Aslen bir ütopya olan bu eserde Hobbes düzeni sağlamanın ve ideal toplum olabilmenin yolunu bizlere göstermektedir. İnsanların ortak çıkarları korunur ve ortak güvenleri sağlanırsa o toplum refah için yaşar ve genişleyerek devlet olur.

Günümüzde ortak güvenli anlayışıyla bazı devletlerin oluşturduğu çeşitli platformlar vardır. Pek çok ülkenin ortak çıkarları altında toplandığı Avrupa Birliği’nin ( AB) Ortak Dışişleri ve Güvenlik Politikasının en önemli ayağı olan Ortak güvenlik ve savunma politikası ya da eski adıyla Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası AB’nin askeriye ve savunma alanını kapsayan yönergesidir. Bu politika NATO bünyesinde yer alan Avrupa Güvenlik ve Savunma Kimliği oluşumunun yerini almış ve AB’nin kendi yetki alanı içinde olması ve NATO üyesi olmayan ülkelerle de işbirliği kurması bakımından bu eski oluşumdan daha farklı olmuştur.

Öte yandan Soğuk Savaş’ın sonunda Kafkasya’da bölgesel bir kriz görülmüştür. Bağımsızlığını yeni kazanan ülkelerin iç sorunları, milliyetçiliğin canlanmaması toprak bütünlüğünü tehdit eden gelişmeler kısa sürede kontrol edilemez hale gelmiştir. Özellikle Rusya’nın Çeçenistan’la yaşadığı kriz, izlenilen güvenlik politikasında son derece etkili olmuştur. Putin’le birlikte Rusya yeni bir Ulusal Güvenlik Konsepti ile Askeri Doktrin kabul etmiştir. Ulusal Güvenlik Konsepti’nde istikrarlı ekonomik gelişmenin ülkenin ulusal çıkarlarının korunması için temel olduğunu vurgulamıştır. Rusya’nın Ulusal Güvenlik Konseptinin içeriğinin oluşmasında NATO’nun etkisi büyüktür. Ulusal Güvenlik Stratejisi Rusya’nın büyük güçlerden biri olduğu çok kutuplu bir dünyayı tercih etmektedir. Rusya’ya yönelik tehditlere yapılan vurguya rağmen Putin Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) içinde yaşamaya önem vermesine rağmen Batı ile yakınlaşmayı da ihmal etmez. Rusya’nın NATO üyeliğine sıcak bakan Putin Batı ile ekonomik ilişkilerin Rusya’nın yararına olduğunun farkındadır.

Dilara Batırer

TUİÇ Stajyeri

 

Kaynakça

uidergisi.com/Uluslararası İlişkilerde Güvenlik Kavramı,

usakgundem.com/ 11 Eylül Süreci’ nde Kafkasya’ da Güvenlik Politikaları

tr.wikipedia.org,

 

Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Gençlere Avrupa Turu: DiscoverEU ile Kültürel Keşifler

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu tarafından başlatılan DiscoverEU programı, gençlere...

Srebrenitsa Soykırımı Anma Günü BM Genel Kurulu’nda Tartışılacak

📣 Eylem Çağrısı: 11 Temmuz'u Srebrenitsa Soykırımı Anma Günü...

Yükseköğretime Erişim İzleme Anketi

Bu anket, 6 Şubat Depremi sonrasında Hatay'da yükseköğretime erişimde...

Küresel Güney Sorunu: Batı’nın Yanıldığı Noktalar

Bu yazı Uluslararası Kriz Grubu CEO'su Comfort Ero tarafından...