Yeni Muhafazakârların Doğuşu ve Soğuk Savaş Döneminde Yeni Muhafazakârlar

 Muhafazakârlık, Fransız Devrimi’nden sonra Jakoben hareketinin toplumun eski kurumlarına ve kurallarına karşı giriştikleri radikal ve devrimci mücadelelerine bir tepki olarak ortaya çıkmıştır. Muhafazakâr çevreler değişimi gördüğü halde, değişimin hızına ve kapsamına itiraz etmektedirler.[1] Muhafazakârlığın gelenekçi tutumu, onun ile birlikte milliyetçi ve dinci akımlar arasında da ortak bir zemin oluşturur. Muhafazakârlığı, mevcut sosyalizme ya da sosyal demokrasiye entelektüel ve politik sırt çevirme olarak gören Helmut Dubiel, bunun teoriden ziyade siyasi sorunların çözümüne yönelik geliştirilen bir toplum öğretisi olduğunu savunur.[2]

Yeni muhafazakârlık ise; Soğuk Savaş döneminin ikinci yarısında, sosyalist sisteme ve sınıf mücadeleleri ile Batı toplumlarında ortaya çıkan halkçı kazanımlara karşı bir tepki olarak ortaya çıkmıştır. Geleneksel muhafazakârlığın eleştirilerine ek olarak Soğuk Savaş dönemindeki barış içinde bir arada yaşama ve detant gibi girişimlere de karşı çıkmıştır.[3]

Yeni muhafazakârların düşünsel anlamda referans kaynağı II. Dünya Savaşı öncesi ABD’ye göç eden Leo Strauss olmuştur. Liberal modernizme eleştirel bir tutum sergileyen Leo Strauss, çözümün klasik Yunan felsefesinde olduğu inancındadır.[4]

Strauss’da, kitlelere asil yalanlar söylemekten kaçınmayan elitler iktidarı fikri merkezi bir yer tutmaktadır. Siyasetçilerin başarıya ulaşmak için güç kullanmaya ve sahtekârlık yapmaya mecbur kalabileceklerini savunmaktadır. Sıradan halka siyasal katılma imkanı sunan katılımcı demokrasinin reddedilmesi fikrinden beslenen yeni muhafazakar anlayış da seçkinciliği güçlendirmiştir.[5] Ülke güvenliğini hedef alabilecek saldırganlık militan milliyetçi bir devlet yapısıyla engellenebilir. Bunun da gerçekleşmesi için bir dış tehdit gereklidir; bu yoksa yaratılmalıdır.[6]

Felsefenin genel ahlakı kuşku altında bıraktığından sıradan insanların ona maruz kalmasının önlenmesi gerektiğini savunan Strauss’a göre; Machiavelli, çağdaş siyaset felsefesinin yolunu açmış olmasına rağmen onun günahı batıni gerçekleri açıkça söylemiş olmasıdır.[7]

Strauss’a göre, modernite ahlaki değerleri reddettiği için dünyada iki tiranlık oluşmuştur. İyi ve kötü rejimler olarak yönetimleri ikiye ayıran Strauss’a göre, Amerikan yönetimi kötüler içinde en az kötü olandır.[8] Demokrasi ile yönetilenler, kendilerini diktatör rejimlerden korumalıdır, diktatörlükle yönetilenlere demokrasi dayatılmalıdır. ABD’nin ve dünyanın güvenliği için demokrasinin yaygınlaştırılması şarttır.[9]

1930 ve 1940’lı yılların Troçkist solundan gelişen, genellikle büyük çoğunluğu New York’lu ve Yahudi olan yeni muhafazakarlar, kendilerini Soğuk Savaş döneminde komünizm karşıtı liberaller olarak tanıtmışlardır.[10]

Amerikan siyasetinde 1970’lerden itibaren etkili olmaya başlayan yeni muhafazakârlar, ABD iç siyasetindeki liberal eğilimlere ve dış siyasette de yumuşamaya karşı çıkmışlardır. 1960’larda ABD nükleer doktrini üzerine çalışan muhafazakâr Albert Wholstetter, ABD’nin SSCB ile nükleer dengeyi sağlayacak anlaşmalardan uzak durması gerektiğini savunmuştur.[11]

Richard Nixon ve Jimmy Carter dönemlerinde hem SSCB ile yakınlaşma hem de Ortadoğu barış girişimlerine karşı çıkılmıştır. Henry Kissenger’ın görüşleri de dâhil olmak üzere iki kutuplu dünyanın değişmesi zor bir olgu olarak kabul eden realist politikalar reddedilmiştir.[12]

Soğuk Savaş’ın sona ermesi ile komünizm yenilgiye uğratılsa da yeni muhafazakarlar toplumun bir arada tutulması için bir düşmana ihtiyaç olduğu görüşünü savunmuşlardır.

Bu düşman eksikliği ise, 11 Eylül saldırılarının ardından radikal İslam ile doldurulmuştur. İlk olarak saldırıların sorumluluğunu üstlenen El-Kaide’ye karşı Afganistan’a, ardından 1991 Körfez Savaşı’ndan itibaren düşürülmesi taraftarı oldukları Irak yönetimini elinde tutan Saddam Hüseyin’e karşı askeri operasyon düzenlenmiştir.

Yeni muhafazakarlar her ne kadar radikalizmin demokratik rejimler yoluyla engellenebileceğini belirtse de ABD’nin Irak’ı işgali, Müslüman dünyası tarafından emperyalist bir proje olarak görülmüş ve Batı ve Amerikan karşıtlığı büyük bir hızla yükselmiştir.

Samet ŞEN 

KAYNAKÇA:

  1. Merdan Yanardağ, Yeni Muhafazakârlar (Neo-cons), Birinci Basım, Chiviyazıları Yayınevi, İstanbul 2004, s. 18–20.
  2.  Helmut Dubiel, Yeni Muhafazakarlık Nedir?, (çev. Erol Özbek), İletişim Yayınları, İstanbul 1998, s. 10–13.
  3. Merdan Yanardağ, Yeni Muhafazakârlar… s. 30–31.
  4.  Nazım İrem, Çınar Özen, “Yenimuhafazakar Amerikan Dış Politikasının Straussçu Temelleri”, (der. Çınar Özen, Hakan Taşdemir), Yenimuhafazakar Amerikan Dış Politikası ve Türkiye (içinde),  2006, s. 15–17.
  5. Çınar Özen, Hakan Taşdemir (der.), Yenimuhafazakar Amerikan Dış Politikası ve Türkiye, Birinci Basım, Odak Yayınevi, Ankara 2006, s. 27.
  6.  Gamze Erbil, Ali Şimşek (der.), Neo Con Yeni Muhafazakarlık Temel Belgeler ve Eleştiriler, Birinci Basım, Yenihayat Kütüphanesi, İstanbul 2004, s. 9.
  7. Gamze Erbil, Ali Şimşek, a.g.e. s. 76–77.
  8.  Çınar Özen, Hakan Taşdemir (der.), Yenimuhafazakar Amerikan Dış Politikası… s. 169–170.
  9. Erhan Akdemir, “Amerika’nın Ortadoğu Politikalarının Şekillenmesinde Düşünce Kuruluşlarının Rolü”, Uluslararası Hukuk ve Politika Dergisi, Cilt 2, No: 8, 2007, s. 61.
  10.  Ömer Kurtbağ, Amerikan Yeni Sağı ve Dış Politikası, Birinci Baskı, Usak Yayınları, Ankara 2010, s. 291.
  11.  Çınar Özen, Hakan Taşdemir (der.), Yenimuhafazakar Amerikan Dış Politikası… s. 31–32.
  12.  Merdan Yanardağ, Yeni Muhafazakarlık Neo-Conlar, 2. Basım, Destek Yayınları, İstanbul 2013, s. 77–78.
  13. Akdemir, Erhan. “Amerika’nın Ortadoğu Politikalarının Şekillenmesinde Düşünce Kuruluşlarının Rolü”, Uluslararası Hukuk ve Politika Dergisi, Cilt: 2, No: 8, 2007, 53–74.
  14. Dubiel, Helmut. Yeni Muhafazakarlık Nedir?, (çev. Erol Özbek), İletişim Yayınları, İstanbul 1998.
  15. Erbil, Gamze; Ali Şimşek. Neo Con Yeni Muhafazakarlık Temel Belgeler ve Eleştiriler, Birinci Basım, Yenihayat Kütüphanesi, İstanbul 2004.
  16. İrem, Nazım; Çınar Özen. “Yenimuhafazakar Amerikan Dış Politikasının Straussçu Temelleri”, (der. Çınar Özen, Hakan Taşdemir), Yenimuhafazakar Amerikan Dış Politikası ve Türkiye (içinde),  2006.
  17. Kurtbağ, Ömer. Amerikan Yeni Sağı ve Dış Politikası, Birinci Baskı, Usak Yayınları, Ankara 2010.
  18. Özen, Çınar; Hakan Taşdemir. Yenimuhafazakar Amerikan Dış Politikası ve Türkiye, Birinci Basım, Odak Yayınevi, Ankara 2006.
  19. Yanardağ, Merdan. Yeni Muhafazakarlar (Neo-cons), Birinci Basım, Chiviyazıları Yayınevi, İstanbul 2004.
  20. Merdan Yanardağ, Yeni Muhafazakarlık Neo-Conlar, 2. Basım, Destek Yayınları, İstanbul 2013.

Sosyal Medyada Paylaş

Samet Sen
Samet Sen
20 Ağustos 1992 tarihinde Bursa'da dünyaya geldi. 2010-2014 yılları arasında Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'nde "Uluslararası İlişkiler" okudu. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi' "Ortadoğu Araştırmaları" bölümünde yüksek lisans yapmaktadır.

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Covid-19 Sonrası Yeni Normal: Dijital Göçebelik ve Güneydoğu Asya

Ecem Hayırcı  Göç Çalışmaları O-Staj Programı ÖZET Günümüzde teknolojinin gelişmesi, küreselleşme, iş verenlerin...

”Deontolojik değil sonuççu liberteryenim” – Dr. Merve Karataş

Bu röportaj Zeynep Naz Terzi tarafından Liberal Demokrat Parti...

Hırvatistan’da Seçim Rüzgarları: Cumhurbaşkanı Milanović, Başbakanlık Koltuğu İçin Yarışa Giriyor

Hırvatistan'da Seçim: Hırvatistan siyasi sahnesi, Cumhurbaşkanı Zoran Milanović'in, Nisan...

İklim Değişikliğinin Göç ve Kalkınma Üzerindeki Etkileri

Esranur Tekin Göç Çalışmaları Stajyeri  GİRİŞ Göç, dünyanın hemen her ülkesini etkileyen...