Avrupa Sınır Güvenlik Güçleri Tarafından Göçmen Teknelerine Yönelik Geri İtme ve Batırmaların Hukuka Aykırılığı

Lütfi Mert Ulutaş
Göç Çalışmaları Stajyeri

Bu yazıda söz konusu hukuksuzluklarla alakalı Deutsche Welle’nin 7 Temmuz 2020 tarihli “Are Pushbacks At Sea Legal?” başlıklı haber yazısının analizine yer verilecektir.

Orta Doğu ve Afrika’ya hâkim olan savaş, istikrarsızlık ve yoksulluk atmosferi o bölgede yaşayan insanların Avrupa ülkelerine düzensiz olarak girmeye çalışmasına sebep olmakta. Ancak Avrupa’ya yönelik bu göçler her zaman hoş karşılanmıyor. Göçmenler, özellikle Akdeniz ülkeleri tarafından başta botlarının batırılması/denize geri itilmesi olmak üzere çeşitli hukuksuz ve hatta canlarına mal olan birtakım işkence benzeri muamelelere maruz kalmaktadır. Söz konusu haberde, Alman Devlet Televizyonu ve daha çok merkezde (centre) olan DW’nin, göçmen botlarının geri itilmesinin (pushback) hukuki statüsü ile alakalı görece tarafsız bir yazı ele alınmıştır. Ayrıca göçmen botlarına kötü muamele ettiği haberleriyle sıkça gündeme gelen Yunanistan hakkında da değerlendirmelerde bulunulmuştur. İki akademisyen ve bir sahil güvenlik görevlisinin röportajlarını içeren bu haber, sığınmacıların başvuruda bulunabileceği AİHM fotoğrafı ile görsel olarak desteklenmiştir. Haberde uluslararası hukukçu Nele Matz-Lück’e göre “pushback” terimi hukuki anlamından öte politik bir terim olarak karşımıza çıkmakta ve bu durum denizlerde yardıma muhtaç olan kişileri kurtarma yükümlülüğünü ihlal etmektedir. Haberin devamında Hamburg Üniversitesi Uluslararası Deniz Hukuku Profesörü Proelss’in anlatımıyla düzensiz göçmenin Avrupa Birliği sınırları içerisinde yakalanması durumunda direkt geri döndürülmesi yasal olmayıp bu kişinin sığınma başvurusu akabinde başvurusu incelenmeli ve ona göre karar verilmelidir.  Ancak bu durum Avrupa Birliği kara suları içinde yakalanmayan göçmenler için geçerli değildir. Bu nedenledir ki bazı devletler kendi kara sularının bitiminden (12 mil) itibaren gemilerini konuşlandırmakta, böylece göçmenleri kendi karasu sınırlarına girmeden geri gönderme haline hukuki kılıf uydurmakta olduklarını bahsetmektedir. Ayrıca gemi kaptanlarının da gemiyi veya mürettebatı tehlikeye sokmayacak şekilde 1982 Deniz Hukuku’na ilişkin BM Antlaşması ve 1979 Deniz Arama Kurtarmaya İlişkin Konvansiyonu uyarınca yardıma muhtaç kişilere yardım etmesi gerekmektedir. Göçmenlerin bireylerce kurtarılması halinde ne olacağı hususunda ise uluslararası hukuk bağlamında bir cevabının olmadığını söyleyen Proells, bu konuda sığınmacıların hedef ülkeye giderken o ülke tarafından kabul edilmesi gerektiğine dair bir kaide olmadığını ve halihazırdaki hukukun eski/eksik olduğunu, bu yüzden günümüz göç koşullarına kısıtlı şekilde uygulanabileceğini belirtmiştir. Sonuç olarak İtalya veya Yunanistan, özel gemilerce yakalanan göçmenlerin kendi kıyılarına gelmelerini kabul etmek gibi bir zorunluluğa sahip değildir.

Sığınmacıların hukuki olmayan bu uygulamalar karşısında başvurabileceği bir yolun olup olmadığına ilişkin Matz-Lück tarafından verilen cevapta ise bu duruma ilişkin uygulanabilir hukukun, göçmenin sınırlarında yakalandığı ülkenin hukuku olduğunu belirtmiştir. Bu ülkelerin göçmenleri denizden kurtarma meselesinde devlet görevlilerinin halihazırdaki hukuka ve özellikle insan haklarına bağlılığını sağlamakla yükümlü olduğuna dikkat çekmiştir. Göçmen teknelerin geri itilmesi/batırılması gibi aksi durumlarda ise hukuka aykırı davrandığı iddia edilen Yunan sahil güvenlik görevlisine karşı hukuki prosedürün Yunan mahkemeleri nezdinde göçmenlerce yürütülebileceği ve ulusal yargı yollarının tüketilmesi neticesinde AİHM’e başvurulabileceği belirtilmiştir. Bununla birlikte DW’ye konuşan Yunanistan sahil güvenlik güçleri, iddia edilenin aksine göçmenlere karşı herhangi bir hukuksuz muamelede bulunulmadığını ve Yunanistan’ın, ulusal ve uluslararası hukuk çerçevesinde Avrupa sınırlarını Türkiye’den gelebilecek sığınmacı akınına karşı koruduğunu söylemektedir.

28 Nisan 2022 tarihli “EU Border Agency Involved in Hundreds of Refugee Pushbacks”adlı yazısında gelen göçmen akınlarını durdurmak için Avrupalıların “acımasız” taktiklere başvurduğunu kaleme alan İngiltere merkezli The Guardian ise Frontex’in “Avrupa’ya varışı önleyici” geri itme ve batırma işlemleri nedeniyle yüzlerce göçmenin ölümüne yol açtığı başlıklı haberinin hemen altında göçmenlerin Türk kara sularına yüzdüğü fotoğrafı tercih edilmiş. Söz konusu haberde, Frontex’in özellikle Yunanistan’la birlikte göçmenlere karşı işlenen bu tarz suçlara ortaklık ettiği iddialarına yer verilmiş ancak bunların yine Frontex tarafından reddedildiği yazılmış. Göçmenlere karşı bu hukuka aykırı tutuma ilişkin, Lighthouse Reports, Der Spiegel, SRF Rundschau, Republik ve LeMonde gibi organizasyon ve haber sitelerinin bulgularına göre Frontex’in geri itmelerde rolü olduğu ve bu bilgiyi ajansın kendi veri tabanından elde ettikleri belirtilmiş. Habere göre, Frontex’in veri tabanında “Avrupa’ya varışı önleyici” hareketler olarak adlandırılan bu durum ana karaya ayak basmadan yapıldığı gibi kişilerin ana karaya çıkmasına rağmen geri gönderilmesi olarak da karşımıza çıkabilmekte. Söz konusu “pushback” hareketlerinin ege denizinde sistematik hale gelmesi nedeniyle Avrupa Birliği içerisinde Frontex’in Yunanistan’dan çekilmesi ve bu insan hakları ihlallerine daha fazla ortak olmaması gerektiğini düşünen insanların da var olduğu yazılmıştır.  

Anadolu Ajansı’nın 29 Nisan 2022 tarihli “EU Border Agency Head Resigns After Scandal on Illegal Pushbacks: Reports” adlı haberinde Avrupa ülkelerince yapılan hukuka aykırı “pushback”ler nedeniyle Frontex başkanının istifa etmek zorunda kaldığı servis edilmiştir. Yapılan araştırmalar sonucunda tıpkı The Guardian’ın haberinde bahsediliği gibi, Frontex’in illegal “pushback”lerle doğrudan ilintili olduğunun ortaya çıkması ve bu verilerin ajansın kendi veri bankalarından elde edilmiş olduğu bulguları yer almıştır. Üstelik bu durumun Frontex’in başkanı ve diğer kıdemli kişilerce bilinmesine rağmen örtbas edilmeye çalışıldığı habere not düşülmüş. Avrupalıların göçmenlere karşı olan tavrı Anadolu Ajansı tarafından genellikle eleştirel şekilde kaleme alınmaktadır. Bununla birlikte, Türkiye – Yunanistan arasında yer alan siyasi çekişme, göçmenlerle alakalı her haberde olduğu gibi burada da ortaya çıkmış, Yunanistan’ın hukuksuz geri itmelerinin Avrupa ve uluslararası hukuk normlarını ihlal ettiği belirtilmiştir.

Avrupa ülkelerinin mültecilere yönelik özellikle denizden gelen göçmenlere yapılan geri itme/batırma faaliyetlerinin hukuki hiçbir yanı olmadığı, aksine Avrupa kara sularında tespit edilen göçmenlerin sığınma talebinin değerlendirilmeye alınması için ülkeye alınması gerektiği ortadadır. Her ne kadar açık denizlerde yer alan göçmenlerin kurtarılmasına ilişkin uluslararası normlar “tarihi geçmiş” olarak görülse de açık denizdeki göçmenlerin kurtarılması insani ve hukuki bir görev. Buna rağmen Avrupa ülkeleri yukarıda yer alan haberlerden de anlaşılacağı üzere, hukuka aykırı olarak göçmen gemilerini batırmaktan ve geri itmekten vazgeçmemekte ve ulusal/uluslararası hukuku zedelemekte.

Geri İttirme Geri İttirme Geri İttirme Geri İttirme

Kaynakça

Deutsche Welle, (2020, Temmuz 8) “Are pushbacks at sea legal?
https://www.infomigrants.net/en/post/25861/are-pushbacks-at-sea-legal

The Guardian, (2022, Nisan 26) “ Revealed: EU border agency involved in hundreds of refugee pushbacks”
https://www.theguardian.com/global-development/2022/apr/28/revealed-eu-border-agency-involved-in-hundreds-of-refugee-pushbacks

Anadolu Ajansı, (2022, Nisan 30) “EU border agency head resigns after scandal on illegal pushbacks: Reports
https://www.aa.com.tr/en/europe/eu-border-agency-head-resigns-after-scandal-on-illegal pushbacks-reports/2576203

Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Gençlere Avrupa Turu: DiscoverEU ile Kültürel Keşifler

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu tarafından başlatılan DiscoverEU programı, gençlere...

Srebrenitsa Soykırımı Anma Günü BM Genel Kurulu’nda Tartışılacak

📣 Eylem Çağrısı: 11 Temmuz'u Srebrenitsa Soykırımı Anma Günü...

Yükseköğretime Erişim İzleme Anketi

Bu anket, 6 Şubat Depremi sonrasında Hatay'da yükseköğretime erişimde...

Küresel Güney Sorunu: Batı’nın Yanıldığı Noktalar

Bu yazı Uluslararası Kriz Grubu CEO'su Comfort Ero tarafından...