ABD’de Seçime Doğru

Yaklaşık bir yıldır 2012 Kasım ayında yapılacak ABD başkanlık seçimlerinde, işsizlik oranının 8.5’in altında kalması, işsizliğin düzenli bir düşüş içerisinde olması ve ekonomik göstergelerin iyiye gitmesi durumunda bir de herhangi bir uluslararası kriz çıkmaması halinde Obama’nın kesinlikle başkan olacağı görüşündeydim.

Fikirlerimde ve analizlerimde hala bir değişim yok. Ancak şu anda ATC’nin yıllık toplantısına katılmak üzere DC’deyim ve Cumhuriyetçi, Demokrat kiminle konuşsam geçen aylara göre Romney’nin şansının daha arttığını ve yarışın başa baş geçtiğini söylüyorlar. Peki, bu değişimin ve başkanlık seçimlerini Obama’nın kesin kazanacağına olan inancın bu denli sarsılmasının sebebi ne?

Bir kere önce şunu söylemeliyim ki Romney’nin oylarının artmasının sebebi Romney’nin kendisi ya da Romney’nin politikaları değil. Obama’nın son dönemki hataları ve ekonomik politikalarının gidişatı. Son iki haftada bu ani değişimi nelerin sağladığını iyi anlamak lazım.

En büyük etken şüphesiz ekonomik veriler iyi giderken iki hafta önce birden başta işsizlik oranı olmak üzere geriye gidişin başlamış olması. Hep söylediğim gibi bu seçimlerdeki belirleyici faktör ekonomi. Ne İran ne Irak ne de Suriye. Sadece ekonomi.

Bir gerçek var ki Obama kamuoyu yoklamalarında hiç bir zaman Romney’e karşı %50′ nin üstüne çıkmadı. Mayıs ayı araştırmalarına baktığımızda Fox, IBD, ABC, NBC, Gallup gibi araştırmalar Obama’yı Romney’nin 2 ila 5 puan önünde gösteriyordu.

Obama’nın alacağı oya dair en yüksek oy oranı Gallup’un araştırmasında %47, Romney’nin ki ise %45 olarak öngörülüyor. Haziran ayına baktığımızda aynı Gallup Romney’nin oyların %47’sini Obama’nın ise %43’ünü alacağını söylüyor.

Şüphesiz dış politikadaki son gelişmeler karşısında ABD’nin müdahaleden kaçan tutumuna yönelik Cumhuriyetçiler tarafından “Obama dış politikada ABD’yi zafiyete uğrattı” yönünde algı oluşturuluyor.

İkinci etken bir ara %8.1’e gerileyen işsizlik oranının yeniden %8.2’e çıkması oldu. Bu çıkış istikrarlı bir düşüş gösteren ekonominin 0.1 puan bile olsa kötüye gitmesi-Obama’nın işsizlikle mücadele için çabaları üzerinden yaklaşık iki sene geçmesine rağmen hala işsizlik oranının yukarı bir ivme göstermesi- halkın gözünde psikolojik olarak Obama’ya karşı çok büyük bir eksi yarattı. İşte bu artış ki geçici olma ihtimali yüksek, Obama’yı çok büyük şekilde aleyhte etkilerken Cumhuriyetçiler tarafından da Obama’nın ekonomideki büyük bir başarısızlığı olarak kullanılmaya başlandı.

Üçüncü etken Winsconsin seçimlerinde Cumhuriyetçilerin büyük bir zafer kazanarak valilik seçimlerini kazanması oldu.

Dördüncü etken ise Obama’nın sağlık reformu yasa tasarısının ABD yüksek mahkemesinden dönme olasılığı. Bu yasa mahkemeden dönerse, Obama’nın iş yaratmak hususundaki en büyük projesi ve buna harcadığı iki yıl boşa çıkmış olacak.

Ve son olarak ki bir sonraki yazımda bunu daha detaylı olarak ele almak istiyorum Demokrat Parti içindeki Obama karşıtları.

Bütün bu etkenlere bakıldığında DC’de kiminle konuşsam havanın farklılaştığını ve seçimleri büyük ölçüde Romney’nin alacağını söylüyorlar.

Şunu hatırlamamız gerekir ki Obama teknik olarak kampanyasına hala başlamadı. Obama kanatimce ABD siyasetinin son 100 yılda gördüğü en iyi kampanyacı başkan adayı. Ancak 2012 seçimleri ile 2008 seçimleri arasındaki büyük farkı unutmamak gerekir. 2008 seçimlerinde Obama etkileyici ve iyi konuşmasını umut vaadiyle süsleyince büyük destek almıştı. Şu anda ise durum farklı, umut vaad eden değişim vaadeden bir başkan adayının yerinde şu an 4 senelik tecrübesi; doğruları ve yanlışları ile bir geçmiş oluşturmuş, icraatları ile eleştirilebilir bir Obama var.

Ben Obama’nın hala daha şanslı olduğunu düşünüyorum. Kendisini ve kampanyasını toplaması halinde başarıya ulaşacağına inanıyorum. Bu düşüncemin en büyük sebebi Obama’nın şu ana dek Romney ve Cumhuriyetçi adayları hafife alması oldu. Son iki haftada konuşmalarında Romney’e yönelik sözleri ters etki yaptı. Winsconsin seçimlerinin kaybedilmiş olması Obama için tetikleyici olacaktır. Obama’nın elindeki iktidar gücünü de kullanıp 2008 yılındaki gibi seçmenlerini farklı bir kampanya altında toplayıp mobilize etmeyi başaracağını düşünüyorum.

İlk icraat olarak Demokrat Parti içindeki dağınıklığı toparlayarak işsizlik oranını seçimlere kadar 8.0’in altına çekecektir. Bu iki etken de kanaatimce Obama’ya seçimlerde gerektiği kadar güç katacaktır. Obama farklı bir lider, değişik bir sistemle siyaset yapıyor. En azından benim 2008 öncesi seçim kampanyasında izlediğim Obama öyleydi. Eğer Obama 2008 kampanyasındaki havasını yakalarsa seçimi kesinlikle kazanacaktır. Ama işsizlik oranı, dış politikada güçlü ABD vizyonu, ittifak halinde hareket eden bir Demokrat Parti ve bir an evvel kampanyasına ağırlık veren Obama gibi olmazsa olmazları da unutmamalıyız.

 

Burak KÜNTAY

Bahçeşehir Üniversitesi

Amerikan Araştırma Merkez Başkanı

Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Orta Güçler Çok Kutuplu Bir Dünya Yaratacak

Dani Rodrik - Cambridge Bu yazı ilk olarak 11 Kasım...

Amerika Bir Sonraki Sovyetler Birliği mi?

Harold James, Princeton Üniversitesi'nde Tarih ve Uluslararası İlişkiler Profesörü. Bu...

Stabil Kripto Paralar Doların Küresel Statüsünü Koruyabilir

Paul Ryan, ABD Temsilciler Meclisi'nin eski sözcüsü (2015-19), American...

Avrasya’da Kolektif Güvenlik: Moskova ve Yeni Delhi’den Bakışlar

Collective Security in (Eur)Asia: Views from Moscow and New...