Çingeneler Zamanı Film Analizi

Şermin Ecem Duran
Sosyoloji Çalışmaları Stajyeri
Editör: Eda Kurt

Giriş

Yönetmenliğini Balkan kültürünü Avrupa sinemasına yansıtan Sırp kökenli Emir Kusturica’nın yaptığı 1988 yapımı “Çingeneler Zamanı” filmi, Çingenece dilinde çekilen ilk film olma özelliğini taşırken 1989 Cannes Film Festivali’nde Emir Kusturica’ ya en iyi yönetmen ödülünü kazandırmıştır. Toplum tarafından ötekileştirilen, dışlanan, eleştirilen, ezilen çingeneler; tarihsel süreç içerisinde tehlikeliler, riskli gruplar, dışarıdakiler gibi önyargı barındıran kelimelerle anılmışlardır (Güncüer, 2019). Dünyanın birçok yerinde toplumsal bir sorun olarak görülen Çingeneler, onlara atfedilen basmakalıp imajlar içerisinde sosyal dışlanma, şiddet, ötekileştirme, toplumdan soyutlama gibi durumlara maruz kalmış ve ekonomik, toplumsal ve sosyokültürel açıdan devazantajlı grup statüsünde yer almışlardır (İlhan ve Fırat, 2017). Tüm bu söylemlerle Çingeneliğin algılanışı inşa edilmiştir. Yaşam pratikleri, fiziksel görünüşleriyle çeşitli dışlanmalara maruz kalan çingenler, yaratılan söylemler temelinde yeni bir kamusal alan üretiminin de yolunu açmışlardır.

Toplumsal Yapı Bağlamında Çingeneler Zamanı

Çingeneler Zamanı filmi, bilmediğimiz, tanımadığımız veya haklarında ön yargılara sahip olduğumuz Çingeneleri ve onların yaşamlarını tanıma fırsatı sunarken kültürel bir gerçekliği de yansıtmaktadır. Film, Balkan toplumlarının yaşam pratiklerini Çingeneler etrafında özelleştirirken bir toplumun kimliğinin, ötekiler’i tanımlayarak nasıl inşa edilebileceğini göstermekte ve dışarıya, batılı izleyiciye yönelmektedir (Güven, 2021).

Emir Kusturica, filmini bireysel açıdan Perhan’ın hikayesi etrafında şekillendirirken toplumsal olarak ezilen, ötekileştirilen Çingenelerin yaşam hikayelerini tüm yönleriyle hem dramatik unsurlar barındırarak hem de büyülü gerçekçilik ve sembolik anlatımlar temelinde sunmaktadır (Biçici, 2021). Filmde Çingenelerin yaşadıkları evler, mahalleler, yaşam tarzları aktarılırken; sevinçleri, üzüntüleri, düğünleri, cenazeleri, Hıdırellez kutlamaları, dinledikleri müzikler, çaldıkları enstrümanlar tüm gerçekliği ile gözler önüne serilmektedir. Çingeneler Zamanı filmi; anneannesi tarafından büyütülen, hasta kız kardeşiyle ilgilenen, nesneleri harekete geçirme gücüne sahip olan Perhan isimli Çingene bir gencin Makedonya’nın kenar mahallelerinde çok sevdiği hindisi ve akordeonu ile kendi halinde sürdürdüğü sıradan hayatını konu edinir. Perhan saf, masum, kendi halinde bir gençtir. Filmde onun değişim ve dönüşümü çingene yaşamı içerisindeki çıkmazlarla, mücadelelerle ele alınmaktadır. Hasta kardeşi Danira’yı tedavi ettirebilmek ve aşık olduğu kız Azra ile evlenebilmek için paraya ihtiyaç duyan Perhan çok zengin olduğu bilinen mafya Ahmed’in peşine takılarak Milano’ya gider ve suç, hırsızlık çetesine dahil olur. 

Film erkekliğin eşiğindeki Perhan’ın Çingene yaşamı etrafında şekillenirken; Perhan’ın aşkına ve kardeşine kavuşmak için verdiği mücadele, hayallerini gerçekleştirme, kendini bulma, masumiyetini kaybetme ve bir arayış hikayesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Perhan’ın hırsızlık çetesine dahil olması ile beraber gerçekleşen değişimde Perhan değerlerini unutmaya, yalan söylemeye başlamaktadır. Bu durum Perhan’ın ait olduğu ailesinden, toplumsal yaşamından, kendisinden yabancılaşmasına, güçlü sınıf tarafından sömürülmesine bunun sonucunda da masumiyetini kaybetmesine ve değişimine neden olmaktadır (Güven, 2021). Çingeneler Zamanı filminde, içinde bulunulan toplumsal yapının etkisiyle bir bireyin saflığından ve masumluğundan nasıl uzaklaşabileceğini, yaşamın getirdiği zorluklar, mücadele, para kazanma ihtiyacı ve bireye yüklenen ailevi sorumluluklar neticesinde bireyin nasıl değişip dönüşebileceği ve bu değişimin hem kendisine hem de çevresine olan yıkıcı etkilerini konu almaktadır. Filmde masumiyeti ve çocuksuluğu ile var olan Perhan, film boyunca sürüklenerek, farklı toplumsal çevreler içinde bulunarak savrulmakta ve masumiyetin yok ettiği bir kişiliğe bürünmektedir (Güven, 2021).

Karakter, Kimlik ve Sosyal Statü Bağlamında Çingeneler Zamanı

Gecekondu mahallelerinde yaşanan hayatın pek çok yerinde anlam katmanları mevcuttur. Filmin ana karakteri Perhan başlarda masumluğu, saflığı temsil ederek kendi halinde bir yaşam sürerken değişen toplumsal çevre ile beraber yadırgadığı işleri yapmaya, uygun bulmadığı insanların yerine geçmeye başlamıştır. Çete içerisinde yönetici konuma gelmesiyle beraber Ahmed gibi davranmaya, yalan söylemeye, çete başı gibi giyinmeye ve davranmaya başlamıştır. Güç ve iktidar ilişkileri çerçevesinde bireyde meydana gelen değişim görülmektedir. Film yoksul, dışlanmış ve ötekileştirilmiş bir toplum yapısını sunarken aynı toplum içerisindeki katmanlardan, güç ilişkilerine göre değişen davranış kalıplarından bahsetmektedir. Filmde Perhan’ın parası olmadığı için Azra’nın annesi tarafından kabul görmemesi ve başlık parası için çalışıyor olması ise zengin-fakir, alt-üst ayrımını yansıtmaktadır. Karl Marx’ın burjuvazi ve proleterya olarak bahsettiği iki karşıt sınıfın çatışmasını, güçlünün her zaman güçsüzü ezdiğini film, tek bir toplum yapısı içerisinde aktarmaktadır. Kapitalist toplum yapısının bir örneğini çingenelerin yaşamı içerisinde gösteren film, güçlünün her yerde güçlü ve ezen konumda olduğunu; güçsüzün ise her daim güçlü olana, sermaye sahibi olana hizmet için çalıştığını ve sömürüye uğradığını anlatmaktadır. Bu duruma ek olarak güçsüzün güçlü konuma geçmesi halinde saflığını, masumluğunu kaybederek eleştirdiği sınıfa benzediği Perhan üzerinden örneklendirilerek yansıtılmaktadır (Rebenal, 2017).

Sembolik Bağlamda Çingeneler Zamanı

Perhan ve ailesinin yaşadığı evin havaya kaldırılıp orada asılı kalması Çingenelerin özgürlüğe düşkünlüklerini sembolize eden bir sahne olarak karşımıza çıkmaktadır. Çingeneler asılı duran ev kadar mekana bağlıdırlar, bağsız ve özgürdürler. Yoksul bir hayat süren çingenelerin sahip oldukları en önemi şey özgürlüktür, mülkiyet onlar için önemli bir kavram olmaktan çok uzaktır (İlhan ve Fırat, 2017).

“Kanatlarımı koparmak istiyorlar, kanatları olmayan bir ruh nedir ki? Benim ruhum özgür. Bir kuş gibi özgür. Yükseklere çıkıp sonra aşağıya iner. Bazen göz yaşı döker, bazen de şarkılar söyleyip kahkahalar atar.”  (Ederlezi, 2020).

Emir Kusturica, filmin son sahnelerinde Perhan’ın en yakın arkadaşı olan ve Perhan’ın masumiyetini simgeleyen hindiyi göstermektedir. Filmin başında masum ve saf kişiliği ile gördüğümüz Perhan, toplumsal güç ve iktidar unsurları tarafından baskılanarak masumiyetini kaybetmekte, yalan söylemekte ve bambaşka bir kişiliğe bürünmektedir. Perhan’ın reddettiği ve ait olamadığı çingene yaşamının sonunda dünyaya gözlerini kapatmadan son kez baktığı bulutlarda gördüğü hindisi, masumiyetine tekrar kavuştuğunu simgelemektedir. Çingene çocukların karton kutuların içine girerek oyun oynadığı sahneler, çingenelerin yoksul bir hayat yaşıyor olmalarına rağmen eğlenceyi bırakmadıkları, çocukluklarını her koşulda yaşamayı sürdürdüklerinin ve en kötü koşullarda dahi mutluluğu bulmaya çalıştıklarının bir göstergesi olarak filmde yansıtılmaktadır (Biçici, 2021).

“Ve hayalleri olmadan bir çingene ne işe yarar? Çatısı olmayan bir kilise, sesi çıkmayan bir çan gibi…” 

Sonuç

Ötekileştirilen, dışlanan toplumsal sınıflardan biri olan çingeneler, yoksulluğu en yoğun yaşayan gruplar arasındadır. Çingeneler eğitim, istihdam, sosyal güvence, sağlık gibi unsurlara ulaşmada zorluk yaşayan ve ayrımcılığa uğrayan, dışlanmış bireylerden oluşan sosyal bir gruptur (Sarıkaya, 2019). Çingeneler Zamanı filmi; çingenelerin dışlanmışlığını, güç ve iktidar ilişkileri, diğer toplumlardan farklı yaşam pratikleri, topluluk içindeki eşitsizlikler, baskı ve sömürü unsurları, toplumda azınlık olma hali, yabancılaşma gibi unsurlar etrafında temellenen çingenelerin yaşamlarını tüm gerçekliği ile sunan bir Emir Kusturica filmidir.

 

Kaynakça

Biçici, K. (2021). Çingenler Zamanı İncelemesi — Bir “Masumiyetini Kaybediş” Hikayesi.  https://medium.com/t%C3%BCrkiye/%C3%A7ingenler-zaman%C4%B1-i%CC%87ncelemesi (erişim: 20 Temmuz 2023)

Ederlezi (2020). Çingeneler Zamanı (Time Of The Gypsies). https://www.soylentidergi.com/ederlezi-cingeneler-zamani-time-of-the-gypsies/ (erişim: 19 Temmuz 2023)

Güncüer, M. (2019). Emir Kusturica Sinemasında “Balkanlılık”. Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. 

İlhan, S. ve Fırat, M. (2017). Bir İnşa Süreci Olarak Çingenelik: Kuramsal Bir Çözümleme. Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi. 27(2), 265-276.

Sarıkaya, P. (2019). Toplumsal Yansımaların Öznesi Olarak Çingeneler ve Etnik Damla(n)ma. Adnan Menderes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.

 

 

Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Gençlere Avrupa Turu: DiscoverEU ile Kültürel Keşifler

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu tarafından başlatılan DiscoverEU programı, gençlere...

Srebrenitsa Soykırımı Anma Günü BM Genel Kurulu’nda Tartışılacak

📣 Eylem Çağrısı: 11 Temmuz'u Srebrenitsa Soykırımı Anma Günü...

Yükseköğretime Erişim İzleme Anketi

Bu anket, 6 Şubat Depremi sonrasında Hatay'da yükseköğretime erişimde...

Küresel Güney Sorunu: Batı’nın Yanıldığı Noktalar

Bu yazı Uluslararası Kriz Grubu CEO'su Comfort Ero tarafından...