Hekim Göçü Normal mi?

Bir ülkede sağlık sisteminin düzenli işleyebilmesi için sağlık çalışanlarının yeterli sayıda olmasının yanı sıra coğrafi dağılımının da dengeli olması gerekmekte fakat dünya genelinde sağlık sistemlerinde bozulmalara rastlanmaktadır. Özellikle Covid-19 pandemisinden sonra sağlık çalışanlarının uluslararası göçü giderek ivme kazanmıştır. Sağlık çalışanları neden göç ediyor? Sağlık çalışanlarının göç etmesindeki faktörler nelerdir? Sağlık sistemindeki bozulmaların önüne geçmek için ne gibi revizyonlar gerekli? Sağlık çalışanı ve hasta memnuniyeti arasındaki denge sağlanabilir mi?

Bir sağlık sisteminin amacına ulaşabilmesi için (hastalıkların tedavi edilmesi, sağlığın korunması, sağlık sisteminin geliştirilmesi vb.) yeterli sayıda sağlık çalışanına sahip olması gerekmektedir. Sistemin işleyebilmesi gerekli sağlık insan gücünün gerekli yerlerde istihdam edilmesiyle mümkün olmaktadır. İstihdam kapasitesi ulusal kaynaklardan sağlanabildiği gibi uluslararası sağlık çalışanlarından da elde edilebilmektedir (Yıldırım, 2009). Sağlık çalışanlarının uluslararası göçü son yıllarda uluslararası düzeyde gündeme gelen önemli konular arasında yer almaktadır. 

Göç, insanların çeşitli nedenlerden dolayı bulundukları yerden ayrılmalarını ifade eder. Göç olgusu ulusal hareketlere yol açan birçok makro (çevresel, sosyal, ekonomik, politik) ve mikro düzeydeki (kişisel, karakteristik özellikler) faktörlerden etkilenir. Bu faktörler yaygın olarak “itici” ve “çekici” faktörler olarak ele alınmaktadır (Korku, 2022). Everett Lee’ye ait olan “itme çekme kuramı”na göre hem yaşanan hem de gidilecek yerde itici ve çekici faktörler bulunmaktadır. Olumlu faktörler göçe yönelik “çekmeyi” temsil ederken olumsuz faktörler “itmeyi” temsil etmektedir. Yaşanan yerin de göç edilecek yerin de kendi içinde olumlu ve olumsuz yönleri, itme çekme kuramına göre ise itici ve çekici faktörleri, bulunmaktadır (Çağlayan, 2006). Sağlık çalışanlarının göç etmesinde eğitim imkanları, yüksek ücretler, daha iyi muamele ve yaşam koşullarının sağlanması, iyi donatılmış sağlık sistemi, kariyer fırsatları, seyahat olanakları, iş yardımları, politik istikrar gibi etmenler çekici faktörler bağlamında ele alınmaktadır. Öte yandan sağlık personelindeki arz fazlalığı, olumsuz çalışma koşulları, sağlık sistemindeki kaynak yetersizliği, sınırlı kariyer ve eğitim olanakları, ekonomik istikrarsızlık, politik zorluklar, doğal afetler, çevresel bozulmalar, şiddet ve eziyet, evlilik birleşmeleri, savaşlar, güvenlik endişeleri, istihdam yetersizliği, düşük ücretler gibi etmenler ise itici faktörler arasında yer almaktadır (Yıldırım, 2009). 

Sağlık çalışanlarının göçü beyin göçü kavramıyla da ele alınmaktadır. Eğitim seviyesi yüksek, kalifiye işgücünün çalışma ve yaşam standartları daha yüksek olan ülkelere göç etmesi beyin göçü olarak tanımlanmaktadır. Uluslararası göç bağlamında ele alınan beyin göçü genellikle az gelişmiş ülkelerden gelişmiş ülkelere doğru gerçekleşmektedir. Göç veren ülkenin kayıp yaşaması, göç alan ülkenin ise kazanç sağlaması göz önüne alındığında beyin göçü kavramı tanım itibariyle göç veren ülkeler için olumsuz bir anlam taşımaktadır (Sancar, 2022). 

Sağlık çalışanlarının uluslararası göçü yeni bir olgu değildir. Geçmiş dönemlerde de gelişmemiş veya az gelişmiş ülkelerden Kanada ve ABD gibi daha gelişmiş ülkelere göçlerin yaşandığı bilinmektedir. Literatürde genellikle hekim göçü üzerine yapılan araştırma bulguları karşımıza çıksa da hemşire göçünün de yadsınamaz boyutta olduğunu gösteren araştırmalar mevcuttur fakat yine de hekim göçünün hemşire göçüne oranla daha çok olduğu da gerçektir (Korku, 2022). 

Sağlık çalışanlarının göç etmesinde birçok neden mevcuttur. Ekonomik ve politik faktörler göçün nedenlerinden bazılarıdır. Özellikle kişi başına düşen milli gelirin azlığı, politik ve ekonomik istikrarsızlık gibi etkenler sağlık çalışanlarının uluslararası göçü üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Bu faktörlerin yansımalarını fakir ülkelerden zengin ülkelere göç şeklinde görmek mümkündür. Sağlık çalışanlarının göç etmesindeki bir diğer önemli faktör ise küreselleşmedir. Küreselleşme, tanımı gereği kişilerin hareketliliğini içeren dinamik bir süreçtir. Piyasaların küreselleşmesi, ticaretin serbest dolaşımındaki engelleri azaltmış ve uluslararası göçün de önünü açmıştır. Küreselleşme sağlık çalışanlarının serbest dolaşımı ile de yakından ilgilidir çünkü serbest ticaret anlaşmaları, uluslararası göçü kolaylaştırarak hizmetlerin, malların ve bireylerin, sağlık çalışanları dahil, dolaşımına yönelik engelleri azaltmıştır (Yıldırım, 2009). Avrupa Birliği (AB) dinamikleri, sağlık çalışanlarının uluslararası göçünde önemli bir ayağı oluşturmaktadır. Serbest dolaşım, AB’nin temellendiği önemli faktörlerden biridir. 1993’te Maastricht Anlaşması’nın yürürlüğe girmesiyle sınırlar daha geçirgen hale gelmiş ve Avrupa Birliği vatandaşlarının hiçbir yasal kısıtlama olmadan sınırların ötesine geçebilmesi ciddi bir göç alanı oluşturmuştur. Sağlık çalışanlarının AB ülkeleri içindeki serbest dolaşımı uluslararası göç alanında önemli bir noktayı oluşturmaktadır. Sağlık çalışanlarının AB ülkelerindeki serbest dolaşımı 2005/36/EC Direktifine bağlı olarak gerçekleşmektedir. Bu direktif, tıp doktorlarının, hemşirelerin, veteriner cerrahların, diş hekimlerinin, ebelerin, eczacıların resmi niteliklerine ilişkin düzenlemeleri içermektedir. Özellikle Covid-19 döneminde yaşanan sağlık personeli eksikliği AB ülkelerinde serbest dolaşıma imkân veren bu direktifin eleştirilmesine neden olmuştur. Profesyonel sağlık çalışanlarının perifer ülkelerden merkeze doğru göç etmesi sağlık sisteminin olumsuz etkilenmesine neden olmuş ve kamuoyunda tartışmalara yol açmıştır (Korku, 2022). 

Uluslararası sağlık çalışanı göçünün nedenleri sadece yukarıda sayılanlarla sınırlı değildir, teknolojik gelişmeler sağlık hizmetlerinin yapılandırılmasında ve sunulmasında, sağlık çalışanlarının bilgiyi işlemesinde önemli bir yere sahiptir. Öte yandan küreselleşme dinamiği, teknolojik gelişmeler, eğitim düzeyinin yükselmesi bireyleri daha bilinçli yapmış ve toplumun beklentilerinin artmasına neden olmuştur. Artan beklentiler, sağlık çalışanlarını daha iyi eğitim almaya, daha iyi yaşam ve çalışma standartlarına ulaşmaya yöneltmiş ve bu durum da uluslararası göçü gündeme getirmiştir (Yıldırım, 2009). 

Hekim ve hemşire göçü alıp verme bakımından göçün yönü ülke ve bölgelere göre değişmektedir. AB ülkeleri bakımından göçün çoğunluğu çevre ülkelerden merkez ülkelere doğrudur. OECD ülkelerinde en fazla hekim ve hemşire göçü alan ülkeler arasında birinci sırada ABD bulunmaktadır, bunu Almanya ve Birleşik Krallık takip etmektedir. OECD ülkelerine en fazla hekim ve hemşire göçü veren ülkelerin başında Hindistan yer alırken onu Çin, Pakistan, İran, Nijerya gibi ülkeler takip etmektedir. Türkiye dünyada en fazla hekim ve hemşire göçü veren ülkeler arasında yer almasa da sağlık çalışanı göçü vermektedir (Korku, 2022). 

Türk vatandaşı hekimler yurtdışında eğitim almak ya da çalışmak amacıyla Sağlık Bakanlığına başvurduklarında uygun görüldüklerinde “İyi Hal Belgesi” (Good standing) alabilmektedir ve hekim göçü alınan bu belgeler üzerinden izlenmektedir (Toker, 2022). Özellikle Covid-19 pandemisinden sonra daha da yoğunlaşan çalışma saatleri, ağır iş koşulları hekim göçünün artmasına neden olmuştur. Türk Tabipler Birliği’nin 2012 yılından beri tuttuğu verilere göre en fazla hekim göçü verilen yıl 2021 olarak kayda geçmiştir. 2021 yılında yurtdışına gitmek için alınan “İyi Hal Belgesi” sayısı 1.405’i bulmuştur. Türk Tabipler Birliği’nin 2022 verilerine göre ise, yılın sadece ilk altı ayında bu sayı toplam 1.171’e ulaşmıştır (Kronos, 2022). Bu sayının yıl sonuna kadar katlanarak artacağı ise öngörülebilir bir gerçektir. 

Türkiye’den verilen hekim göçünün itici sebepleri arasında ilk olarak ekonomik faktörler göze çarpmaktadır fakat bu yeterli bir sebep değildir. İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Ertuğrul Oruç, hekimlerin yurtdışına göç sebeplerin arasında ilk akla gelenin ekonomik sebepler olduğunu fakat genel siyasi atmosferin ve sağlık sistemindeki açıkların da önemli ölçüde etkili olduğunu ifade etmektedir (Ünal, 2022). Sağlık çalışanına yönelik şiddetin artan boyutu da hekim göçünü tetikler niteliktedir. Hastaneler hemen her gün şiddet vakalarıyla karşılaşılan yerler haline döndü. Temel sorun sağlık sistemindeki açıkların kapatılmasına yönelik girişimlerde bulunulmamasındadır. Sistemler yaşayan dinamik organizmalar olarak ele alınmalıdır. Sistemin sürekli olarak denetlenmesi, çöken yerlerine müdahalede bulunulması gerekmektedir. Türkiye’deki sağlık sisteminin açıklarını sağlık çalışanlarının kapatmaya çalışmak zorunda kalması onları yormaktadır. Sorunlar çözülmedikçe sistemlerin kayıt dışı ve merdiven altı kaldığını ileri süren Öztürk (2022), hukuki ve meslek ahlakında ciddi bozulmalar olduğunu ve bunların çözümü için idari ve siyasi müdahaleler yapılmadığını dile getirmektedir. Ayrıca genel siyasi dengesizlik ve sağlık sorunları arasındaki ilişki hasta memnuniyeti ile sağlık çalışanı memnuniyeti arasındaki dengeyi bozmaktadır. Sağlık çalışanına şiddet olaylarının temelini bu dengenin sağlanamaması oluşturmaktadır. Dolayısıyla buna yönelik çalışmaların derinleştirilmesi gerekliliği artmaktadır. Sağlık sistemindeki açıkların revize edilmesi büyük önem arz ederken sağlık kuruluşlarındaki yoğunluğun da azaltılmasına yönelik çalışmalar yürütülmelidir. Bir doktorun günde 100 hatta daha fazla hastaya bakması sistemdeki bozulmaları ve istihdam yetersizliği konusundaki açığı gözler önüne sermektedir. Halkın sağlık okuryazarlığı konusunda bilinçlendirilmesi de bu noktada önemlidir. 

2021 ve 2022 verilerine bakıldığında Türkiye’de İyi Hal Belgesi alan hekim sayısının giderek arttığını görmek mümkündür. İyi Hal Belgesi alan hekimlerin tümünün göç ettiğine dair kesin bir kayıt tutulmasa dahi belge alımında Türk Tabipler Birliği’nin verdiği sayı sağlık çalışanlarının ülkeden gitmek istediğini, daha iyi şartlarda çalışmak ve yaşamak istediğini gösterir niteliktedir. Eğer bunun önü alınmazsa, sağlık sisteminde gerekli düzenlemeler yapılmazsa ülkenin daha çok sağlık çalışanı göçü vereceği kaçınılmaz bir gerçektir.

Bennur ÖZTÜRK

Kaynakça

Çağlayan, S. (2006). Göç Kuramları, Göç ve Göçmen İlişkisi. Muğla Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 17. 67-91.

Çiğdem,T. (2022, 15 Temmuz). Hekimler ve Tercihler. Sözcü. https://www.sozcu.com.tr/2022/yazarlar/cigdem-toker/hekimler-gocu-ve-tercihler-7249696/

Korku, C. (2022). Sağlık Çalışanlarının Uluslararası Göçü. (İ. E, Tasakçı ve B. Uysal, Ed.). Efe Akademi Yayınları. 

Kronos. (2022, 7 Temmuz). 2022’nin İlk Beş Ayında Günde 7 Doktor Yurt Dışına Gitti. Kronos. https://kronos35.news/tr/2022nin-ilk-bes-ayinda-gunluk-7-doktor-yurtdisina-gitti/

Öztürk, K. (2022, 26 Ocak). Doktorlar Neden Yurt Dışına Gidiyor? Habertürk. https://www.haberturk.com/doktorlar-neden-yurt-disina-gidiyor-3325949

Sarcan, E. (2022). Yüksek Vasıflı İş Gücünün Göçü: Beyin Göçü. Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 13(2). 69-75.

Ünal, H.Ö. (2022, 22 Temmuz). Hekimler göçü: Neden Gidiyorlar, Önü Alabilir mi? GazeteKadıköy. https://www.gazetekadikoy.com.tr/saglik/hekimler-gocu-neden-gidiyorlar-onu-alinabilir-mi

Yıldırım, T. (2009). Sağlık Çalışanları ve Uluslararası Göç: Göç Nedenleri Üzerine Bir İnceleme. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Mecmuası, 62(3). 87-94.

 

Sosyal Medyada Paylaş

Bennur Öztürk
Bennur Öztürk
Marmara Üniversitesi Sosyoloji bölümünde lisans ve yüksek lisans eğitimini tamamladı. İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde doktora eğitimine devam etmektedir. Doğuş Üniversitesi'nde Araştırma Görevlisi olarak çalışmaktadır.

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Gençlere Avrupa Turu: DiscoverEU ile Kültürel Keşifler

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu tarafından başlatılan DiscoverEU programı, gençlere...

Srebrenitsa Soykırımı Anma Günü BM Genel Kurulu’nda Tartışılacak

📣 Eylem Çağrısı: 11 Temmuz'u Srebrenitsa Soykırımı Anma Günü...

Yükseköğretime Erişim İzleme Anketi

Bu anket, 6 Şubat Depremi sonrasında Hatay'da yükseköğretime erişimde...

Küresel Güney Sorunu: Batı’nın Yanıldığı Noktalar

Bu yazı Uluslararası Kriz Grubu CEO'su Comfort Ero tarafından...