İnterdisipliner Bir Alan: Uluslararası İlişkiler ve Teknoloji

Yonca Demir tarafından kaleme alınan bu görüş yazısı, “Uluslararası İlişkiler ve Teknoloji” serisinin ilk yazısıdır.

Uluslararası İlişkiler (Uİ) alanını günümüzde “teknoloji” kavramı olmadan düşünmek pek mümkün değildir. Küreselleşen ve artık teknoloji (uzay) çağına adapte olup daha fazlasını arzuladığımız dünyamız bugün çok farklı bir noktadır.

Uluslararası İlişkiler ve Teknoloji İlişkisi adlı kitabın giriş bölümünde İsmail Ermağan “Teknoloji neden önemli? Teknoloji ve siyaset her zaman ilişkili olmuştur lakin son yıllarda bu ikilinin neredeyse ayrılmaz hâle geldiği fark edilmektedir. Diğer bir anlatımla teknoloji, son 200 yıldır ama özellikle ikinci milenyumdan itibaren uluslararası ilişkileri derinden etkilemekte, hatta dönüştürmektedir. Artık kimi meslekler ortadan kalkarken devletler de siyasi, ekonomik, güvenlik vb. alanlarda yenilenmeler veya altüst oluşlar tecrübe etmektedir” (2022) ifadeleriyle devletlerin, kaçınılmaz derece teknolojiyi güvenlik gibi yüksek politikanın (high politics) kapsamına dahil etmesinin gerekliliğini vurgulamaktadır. 

Uluslararası ilişkilerin interdisipliner bir disiplin olması, geçmişi ve bugünü bir sentez olarak sunması çağın gerekliliklerini yakalaması ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. Bugün ise, teknolojik açıdan uluslararası ilişkileri etkileyen en önemli alanlardan birisi uzaydır. Devletlerin de çeşitli olarak uzay alanındaki gelişmeleri takip etmesi ve buna yönelik çalışmalar yapması, uluslararası sistem bakımından, günümüzün kaçınılmaz bir gerçeği olmuştur. Amerika Birleşik Devletleri, Çin ve Rusya uzay alanında çalışmalar yürüten önde gelen ülkelerdir.

Uzayın sağladığı askeri avantajlar uzayı; ulusal güvenlik ve egemenliğin sağlanmasının bir aracı haline getirmiş ve küresel rekabette stratejik jeopolitik önemini arttırmıştır. Çin’in uluslararası sistemde yükselen güç olarak ortaya çıkması, uzay alanında da etkisi hissettirmiştir. Donald Trump yönetiminde “ticaret savaşları” olarak adlandırılan ABD-Çin gerilimi, yakın gelecekte “uzay savaşları” olarak nitelendirilebilir. ABD’nin daha öncesinde Çin’e uyguladığı ekonomik, siyasi ve askeri yaptırımlar Çin’in kendi uzay teknolojisini geliştirmesine imkân tanımıştır. Kısa bir zaman diliminde ABD’yi yakalamayı başaran Çin, uzay alanında çalışmalarına devam etmektedir.  

Yakın tarihte Çin’in “uzay istasyonu” kurma planı gündeme gelmiştir. Çin, ABD’nin uzay araştırmaları alanında iş birliğini yasaklaması ve Uluslararası Uzay İstasyonu (ISS) programına katılımını engellemesi nedeniyle kendi uzay istasyonunu kurmak için çalışmalar yürütmektedir (Euronews, 2022).

Alfred Thayer Mahan’ın geçmişte belirttiği “denizlere hâkim olan dünyaya hâkim olur” ifadesi, deniz gücünün önemini vurgulayarak gerek ülkelerin ekonomilerini gerekse de askeri güçleri anlamında belirleyici olduğunu görüşünü ortaya çıkarmıştır. Mahan’ın denizler konusundaki vurgusu artık “teknoloji” alanına evrilmiştir. Özellikle uzay alanındaki hâkimiyet, dünyada askeri güç liderliğini ve savaşların galiplerini de belirleyecek bir hâkimiyet alanı oluşturduğundan, günümüzde ve gelecekte uzay, yeni bir savaş alanı olarak görülmektedir. Uzay rekabeti kara, deniz, hava alanlarını da etkileyebileceğinden, bu imkânlardan yoksun bir devlet olmak, güvenlik ve güçten de yoksun olma anlamına gelmektedir.

Günümüzde devletlerin karar alma süreçlerinde ve oluşturduğu politikalarda, göz ardı edemeyeceği bir diğer teknolojik alan ise yazılım endüstrisidir. Yazılım endüstrisinin tüm sektörlerde kullanılabilmesi ve ekonomiyi doğrudan etkileyebilme özelliği, artık uluslararası sistemde oyun kurucuların, devletlerin değil, Amazon, Microsoft, Google, IBM, Cisco teknoloji şirketlerinin olduğunu göstermektedir.

Uluslararası bir yazılım araştırma kuruluşu tarafından yayınlanan bir rapora göre, yazılım endüstrisi 2020’de Amerika Birleşik Devletleri’nde GSYİH büyümesini oldukça etkiledi. Ayrıca, endüstrinin 2020’de ABD ekonomisine doğrudan 933 milyar dolar katkıda bulunduğunu ve 2018’e göre bu katkının yüzde 15,1 oranında artış gösterdiğini belirtildi. Teknoloji sektörü dışındaki işletmelerin, faaliyet alanlarını büyütmek için veri ve yazılımın faydalarından giderek daha fazla yararlandığını vurgulayan raporda, üreticilere örnek gösterildi: “Tarım sektöründe yer alan kişiler üretimi optimize etmek, pazara sunma süresini hızlandırmak ve yenilikçi ürünler ve hizmetler sunmak için yeni çözümler kodluyorlar. Çiftçiler, çıktıları en üst düzeye çıkarmak ve sürülerini daha iyi yönetmek için yazılım kullanıyorlar ve tarımı dönüştürüyorlar” (LinuxInsider, 2021).

Güncel bir diğer gelişme ise Rusya-Ukrayna krizindeki çatışma boyutunun değişmesidir. Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş “siber” alana taşınmıştır. Daha öncesinde Rusya’nın Ukrayna başta olmak üzere birçok ülkeye siber saldırıları gerçekleştirdiği bilinmektedir. Bu sefer Batı dünyasının desteğini alan Ukrayna; Ukrayna kökenli veya Ukraynalı göçmenlerden oluşan bir “teknoloji ordusu” oluşturmuştur. Bu ordu, Rusya’ya karşı yürütülen siber savaşta önemli roller üstlenip; Cloudflare, Google ve Amazon gibi büyük şirketlerin Ukrayna işgaline karşı daha çok hareketlenmesini teşvik etmektedir. Öte yandan durumun sivil boyutu da önem kazanarak dünyanın çoğu yerinde, aktivistlerin eylemleri ön plana çıkmıştır. Google’da yazılım mühendisi olan Ukraynalı Amerikalı Olexiy Oryeshko’ya ait olan: “Şirketler, mümkün olan en kısa sürede Rusya’yı olabildiğince izole etmeye çalışmalı. Yaptırımlar yeterli değil!” sözleriyle, güvenliğin ve savaşın boyutunun değiştiğini, Kiev’in gönüllü “teknoloji ordusu” kurma çağrısına yanıt veren dokuz teknoloji aktivistinden biri olarak gözler önüne sermektedir (BBC, 2022). 

Küresel çapta yaşanan tüm teknolojik gelişmelerin, uluslararası ilişkiler açısından etkilenen en önemli alanlarından biri dış politikadır. Dış politika, devletlerin uluslararası arenada kimliklerini oluşturduğundan, teknolojinin gelişmesiyle birlikte devletlerin bu kimlikleri değişime uğramaktadır. Uluslararası İlişkiler de tıpkı canlı bir organizma gibi gelişmekte, değişmekte ve dönüşmektedir. İnterdisipliner bağlamda bu iki alanın birbiri ile ilişkisi yadsınamayacağı gibi liderlerin, hükümetlerin ve devletlerin teknolojiyi, uluslararası siyasette yüksek politika kapsamına dahil etmesi gerekmektedir. 

Yonca DEMİR

 

Kaynakça

BBC. (2022, 28 Mayıs). Rusya’nın Ukrayna’yı işgali: Moskova’ya siber savaş açan ‘teknoloji ordusu’ nedir, kimlerden oluşuyor?  Rusya’nın Ukrayna’yı işgali: Moskova’ya siber savaş açan ‘teknoloji ordusu’ nedir, kimlerden oluşuyor? – BBC News Türkçe

Euronews, (2022, 28 Mayıs). Çinli astronotlar, ülkenin ‘en uzun süreli mürettebatlı uzay görevinden’ sonra Dünya’ya döndü. Çinli astronotlar, ülkenin ‘en uzun süreli mürettebatlı uzay görevinden’ sonra Dünya’ya döndü | Euronews 

Ermağan, İsmail (2022). Uluslararası İlişkiler ve Teknoloji İlişkisi. Nobel Yayınları. Ankara.

LinuxInsider, (2022, 29 Mayıs) Software Business Driving US Jobs, GDP Growth  Software Business Driving US Jobs, GDP Growth | LinuxInsider

 

Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Avrupa Gündemi Konferansları – II: “Bizi Bağlayan Göç” – AB-Türkiye Ortaklığını Yeniden Değerlendirmek

Kocaeli Üniversitesi’nin yürütücülüğünde düzenlenen Avrupa Gündemi Konferanslarının ikincisi 24-25...

Avusturya Seçim Sonuçları: Aşırı Sağ FPÖ’nün Zaferi Yeni Bir Dönemi mi İşaret Ediyor?

Avusturya’da 2024 seçimleri, ülkenin siyasi tarihindeki önemli dönüm noktalarından...

Afro-Avrasya Araştırmaları Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Yaz Okulu Tamamlandı

Afro-Avrasya Araştırmaları Enstitüsü tarafından düzenlenen "Uluslararası İlişkiler Yaz Okulu...

Afrika’nın Konumu ve Türkiye: BM 79. Genel Kurul Toplantısı

1945 Yılında kurulan BM’nin bugün dünya haritası üzerinde yer...