Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde ki Çatışmalar

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nin doğusunda çatışmalar vardı. Ordu ve silahlı gruplar arasındaki çatışmalar yüzünden 800 binden fazla çocuk evlerini terk etmek zorunda kaldı. UNICEF açıklama yaptı ve “Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nin, dünyada çocukların yerlerinden edildiği en büyük krizlerden biriyle karşı karşıya olduğu” belirtildi. Güney Kivu ve Tanganyika’da 800 bin çocuk evlerinden alıkonuldu. Gelecek aylarda bu çocuklara 65 milyon dolarlık yardımda bulunulacak.

Çocuklar, silahlı gruplar tarafından çatışmalarda kullanılmak için alıkonuluyor. Bu sebeple halk,  zorluk çekiyor. Olaylar nedeniyle halk tarım faaliyetlerinden mahrum kalıyor ve gıda krizi meydana geliyor. Binlerce çocuk yetersiz beslenme ile karşı karşıya kalıyor. Ayrıca çatışmanın tüm tarafları, acil yardıma muhtaç olan insanların, insani yardıma erişimini garanti altına almaya çağırdı. UNICEF Kongo Demokratik Cumhuriyeti Temsilcisi Tajudeen Oyewale’da, “Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nin doğusundaki çocuklar, istikrar bozulduğu için yıkıcı sonuçlarını yaşamaya devam ediyor. Bölgede yüz binlerce çocuk sağlık ve eğitim imkanlarından faydalanamıyor.” ifadesini kullandı.

Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı (WFP), geçen aylarda Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde ki açlık sorununun çözülebilmesi için 130 milyon dolara ihtiyaç olduğunu ifade etmişti. WFP Genel Direktörü olan David Beasley, kasım ayında, Kasai’ye gelecek 6 ay içinde acil müdahale edilmezse 600 bin çocuğun açlıktan ölebileceği uyarısında bulunmuştu. Merkezi Cenevre’de bulunan Ülke İçi Yerinden Edilenler İzleme Merkezi’nin (IDMC), geçen ay yayımlanan Afrika raporunda, 2017’nin ilk 6 ayında, çatışmalar ve doğal felaketlerden en çok etkilenen 5 ülkenin sıralamasıni paylaşmıştı.Geçen ay yayımlanan rapora göre, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, 997 bin kişinin çatışmalar sebebiyle yer değiştirdiğini açıklamıştı.

Kamuina Nsapu silahlı grubunun üyeleri, Ağustos 2016’da polis tarafından öldürülen Jean-Pierre Mpandi adlı liderlerinin intikamını almak için ülkenin orta kesiminde saldırı düzenliyor. Silahlı grup, bölgede yüzlerce kişinin ölüme sebep oluyordu. Sonucunda ise, güvenlik ve siyasi kriz meydana geliyordu. Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nin doğusu, neredeyse 20 yıldır doğal kaynakların kontrolünü sağlamaya çalışan silahlı grupların saldırıları ve etnik grupların çatışmalarına sahne oluyor.

Siyasi krizle mücadele eden ülkede, 2016 yılının sonuna kadar yerel, genel ve devlet başkanı seçimi olacaktı ancak mali sorunlardan dolayı ertelenmek zorunda kaldı. Devlet Başkanı Joseph Kabila’nın seçimi ertelediğini, iktidarda kalmak için uğraştığını muhalefet tarafından iddia edildi. Son dönemde düzenlenen gösterilerle şiddet olayları yaşanmıştı.

FATMA NUR KARANİS
o-Staj 2018 AFRAM  Stajyeri

Kaynakça:

Sosyal Medyada Paylaş

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Uluslararası Göç Dalgaları ve Kentsel Kalkınma: İstanbul Örneği

Bu yazıda, öncelikle Türkiye’nin göç ile kalkınma sürecinin anlaşılması ve kalkınmanın nasıl bir seyir izlediği, ardından İstanbul'un tarihsel süreç içerisinde dış göçler tarafından nasıl şekillendiği, 21. yüzyılın uluslararası en derin göç meselesi olan Suriyeli mülteci akınının etkisi vurgulanarak değerlendirilecektir.

Röportaj: Gülüm Özçelik ile Uluslararası Hukuk ve İnsan Hakları Bağlamında Göç

Bu röportaj, Gülüm Özçelik ile Uluslararası Hukuk ve İnsan...

Göçün Feminenleşmesi: Toplumsal Cinsiyet Perspektifinden Kadın Göçmenler

Bu çalışma, göç deneyimi yaşayan kadınların toplumsal cinsiyet rollerinden kaynaklanan mağduriyetlerini ortaya çıkarmaya, bu kadınların göçlerinin nedenleri ve yöntemlerine, göç esnası ve sonrasında karşılaştıkları risklere ışık tutmaya çalışmaktadır. 

Suriye İç Savaşı Sonrası Yaşanan Göçün Terör Bağlamında AB’ye Etkileri

Bu yazıda AB kuruluşu ve gelişim süreci kısaca ele alındıktan sonra Suriye İç Savaşı’nın patlak vermesiyle başlayan süreç ve iç savaşın şiddetlendiği yıl olan 2015 ve sonrasında Avrupa ülkelerinde görülen terör olayları üzerinde durulacaktır. Aynı zamanda bu süreçte oluşan göç dalgalarının Avrupa’da aşırı sağın ve İslamofobinin yükselişi üzerindeki etkileri ele alınacaktır.