Kuşak Yol Projesi ve Çin’in Hindistan’ı Çevreleme Stratejisi

Kuşak Yol Projesi ve Çin’in Hindistan’ı Çevreleme Stratejisine İki Örnek: Pakistan Ekonomik Koridoru ve Shwe Gaz Hattı

 

Giriş

Asya’nın en fazla nüfusa sahip iki ülkesi olan Çin ve Hindistan, Asya’da birbirlerini dengeleyici bir konuma sahiptir. Çin ve Hindistan birbirlerinin zorunlu olarak jeostratejik rakibidir. Bu iki ülke arasında Hindistan’ın İngiliz Kolonyal döneminden kalan ve yıllardır çözülemeyen sınır problemleri bulunmaktadır. Bu sorunlar günümüzde iki ülke arasında silahlı çatışmalara sebep olmaktadır. Örneğin Aksai Chin, Arunachal Pradesh tartışmalı bölgeleri ve Hindistan’ın, Keşmir’de Ladakh’ın idaresi konusunda aldığı kararlar iki ülke arasındaki tansiyonu bir hayli arttırmaktadır (China-India, 2021). Hindistan, Çin’i dengelemek ve sınırlamak adına hamleler yaparken; Çin de buna karşılık Hindistan’ın gücünü sınırlamak için adımlar atmaktadır. Bu amaçla Çin, Pakistan ve Myanmar üzerinden geçecek iki proje ile açık denizlere ulaşmak istemektedir.

Çin, dünyanın en büyük ikinci ekonomisine sahip ülkedir ve son kırk yılda çok hızlı bir ekonomik büyüme kaydetmiştir. Bilhassa Çin’in uzun yıllar devlet başkanlığını yapan Deng Xiaoping’le beraber gelen köklü değişim, Çin’in ekonomik olarak hızlı bir yol kat etmesini sağlamıştır. Deng Xiaoping’in iç ve dış politikada benimsemiş olduğu ilkeler bulunmaktadır. Bunlardan ilki “Reform ve Dış Dünyaya Açılma” (改革开放) idealidir. Burada Deng Xiaoping, 1980’lere kadar kapalı bir kutu gibi kalan Çin’i, dünyanın geri kalanına açmak ve tanıtmak istemiştir. Çünkü diğer ülkelerin nazarında Çin, bilinmezliğin de verdiği etkiyle gizemli ve mistik bir hava kazanmıştır. Deng Xiaoping, Çin hakkındaki bu tarz bilinmezlikleri ortadan kaldırmak istemiştir. İkinci olarak “Dörtlü Modernizasyon” (四个现代化) şeklinde adlandırdığı ilkesiyle Çin’i; sanayi, tarım, millî savunma, bilim ve teknolojiyi kapsayan alanlarda reformlar yaparak ileri taşımayı hedeflemiştir. Üçüncü olarak da bütün bunları hızlı ve etkili bir şekilde gerçekleştirmek ve diğer ülkelerin çok fazla dikkatini çekmemek adına yürütülen bir dış politika örneği verilebilir. Eski Çin, deyimlerinden birisi olan “Hide one’s capacities and bide one’s time” olarak İngilizce’ye çevrilen (韬光养晦) deyimini Deng Xiaoping, dış politikada sivrilmeden kaçınarak ve bir başka deyişle kart oyununda elini açık etmeyen bir oyuncunun yaptığını yaparak bütün bu reformlarını gerçekleştirebilecek koşulları hazırlamıştır. 1980’li yıllarda başlayan bu politikalarla Çin, 2010 yılında Japonya’yı geçerek dünyanın en büyük ikinci ekonomik gücü olmuştur (Dillon, 2016, s. 382-383).

İki kutuplu dünya sisteminde bir tarafta ABD; diğer tarafta ise SSCB bulunmaktaydı. Ancak Soğuk Savaş’tan sonra dünyada, güç paylaşımının ve iki kutupluktan çok kutupluğa geçişin izleri açık bir şekilde görülmüştür. Günümüzde Çin, çok kutuplu dünya modelinde ABD hegemonyasına karşı çıkan ABD’nin en büyük rakiplerinden birisidir. ABD’nin hegemonyasına meydan okuyarak ekonomik ve siyasî güç olarak büyüyen Çin kendisini Avrupa pazarına bağlayacak bir yol planı hazırlamıştır. 2013 yılında ilân edilen “Yeni İpek Yolu Projesi” için Çin Devlet Başkanı Xi Jinping: “3 milyar insanı kapsayacak muazzam maden ve enerji kaynaklarına sahip, Avrupa ve Ortadoğu’ya ulaşımı sağlayacak bir serbest ticaret bölgesi” olarak gördüğünü açıklamıştır. Yeni İpek Yolu projesinin açıklanmasından birkaç hafta sonra Çin Başbakanı Le Keqiang ise Çin’in küresel güç olarak ilerlemesinde denizlerin önemine işaret etmiş ve böylece projenin bir de “Deniz İpek Yolu” güzergâhı belirlenmiştir. Böylece Çin iki tane projesini açıklamıştır (Kodaman ve Gonca, 2016, s. 1255; Deniz, 2016, s. 199).

             

Harita 1: https://en.wikipedia.org/wiki/Fujian sitesinden alınmıştır.Harita 2: https://en.wikipedia.org/wiki/Xinjiang sitesinden alınmıştır.

Çin’in Yeni İpek Yolu projesinin açıklandığı belgede; 18 tane “özel işlevleri olan şehirler” listelenmiştir. Bahsi geçen şehirler arasında iki tane bölge, proje için hayatî önem arz etmektedir. Bunlar, “çekirdek bölgeler” (core areas) olarak geçmektedir. “Kara İpek Yolu” için Xinjiang Bölgesi, “Deniz İpek Yolu” için ise Fujian bölgesi çekirdek bölgeler olarak geçmektedir (Mustafaga, 2015, s. 1-2).

Harita 3: https://tr.pinterest.com/pin/540854236493681312/, sitesinden alınmıştır.

Çin’in bu projesi git gide bölgedeki diğer ülkelerle geliştirilen projelerle birlikte dallanıp budaklanan bir ağacın dallarına benzemektedir. İlk dönemlerde “Yeni İpek Yolu” olarak adlandırılan bu projeye daha sonra “Kuşak Yol Projesi” denmeye başlamıştır. Bu proje açık bir şekilde ABD’nin ticaret sistemine, kısacası hegemonyasına bir meydan okumadır. Çünkü bu proje her ne kadar “kazan-kazan” ilkesine bağlı olsa da ABD projenin güzergâhının dışındadır. Çin, büyüyen ekonomisini Avrupa pazarına bağlamak için kullanabileceği güzergâhlarda, kuzey yolu üzerinde Rusya bulunmaktadır; güneyde Hindistan; Asya-Pasifik’te Amerika, Çin’i çevrelemektedir. Batıda ise Orta Asya, Çin’in Avrupa’ya açılması için ideal bir yol olarak bulunmaktadır. Orta Asya’dan geçen bu yol, bahsi geçen diğer güzergâhlara göre Çin adına daha aşılabilir durmaktadır.

Çünkü Orta Asya’da henüz genç olan ve Rusya kadar güçlü olmayan ülkeler bulunmaktadır. Projede, Çin için problem oluşturan ülkelerden bir diğeri ise Çin’in bölgede en güçlü rakiplerinden birisi olan Hindistan’dır. Hindistan, Güney Asya’nın en büyük ülkesidir. Çin gibi son yıllarda hızla yükselmektedir ve Çin’e rakip bir konumda bulunmaktadır. Zaten bulunduğu konumdan dolayı da Çin’in doğal olarak jeostratejik rakibidir. Çin, Hindistan’ı dengelemek adına, Hindistan’ın bölgede en çok problem yaşadığı Pakistan ile Çin-Pakistan Ekonomi Koridoru’nun (CPEC) açılmasına karar vermiştir. İkinci olarak da Çin’in bölgede Hindistan’ı dengelemek adına atmış olduğu diğer bir adım da Burma üzerinden açılacak Shwe Gaz Yolu projesidir. Bu iki projenin ortak noktası Hindistan’ı dengelemektir. Aynı zaman da iki proje de, Çin’i kara üzerinden açık denizlere bağlayacak olmasıdır.

 

  1. Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru (CPEC)

Dünyanın en büyük yedinci ekonomisine sahip olan Hindistan, bölgede Çin’in etkin gücünden dolayı son derece rahatsız olmaktadır. Çin’den karayolu vasıtasıyla Avrupa’ya gidecek yol, Orta Asya üzerinden geçmektedir. Bunun temel sebeplerinden birisi de Hindistan’ın bölgede Çin’e meydan okuyabilecek güçte bir devlet olmasıdır. Kuzeyde Rusya, güneyde ise Hindistan gibi iki güçlü devletin bulunması, Çin’i böyle bir karar almaya itmiştir. Böylece Çin, inisiyatifini koruyabilecektir. Bu yüzden Çin, kendisi kadar güçlü ve kendisine rakip olabilecek bir ülkeyi istememektedir. Doğal olarak Çin, çıkarlarını daha kolay kontrol edebileceği ülkeleri proje kapsamına almaktadır. Bir başka deyişle, Hindistan’ın projenin güzergâhında olması, ilerde bu projede inisiyatifi elde etmek ya da Çin’i sınırlamak adına ona birtakım şartlar sunabileceği anlamına gelmektedir. Ancak genç Orta Asya devletleri ve bölgede Hindistan’ın gücünden rahatsız olan Pakistan gibi devletlerin çıkarları Çin için daha uygun ve kullanılabilir gelmektedir. SSCB dağıldıktan sonra bağımsızlıklarını kazanan Türk Cumhuriyetleri ekonomik olarak büyümek ve Rusya’nın etkisinden sıyrılmak istemektedir. Çin açısından bu ülkeler, kontrol edilebilir ve ortak bir payda da birleştirilebilir. Çin, burada aslında Rusya’yı dengelemek adına Türk Cumhuriyetleri için ortak bir payda belirlemeye çalışmaktadır. Böylece Çin, Orta Asya’da Rusya’nın çıkarlarını engelleyebilecektir.

Bu noktada Çin, Rusya’ya karşı izlediği dengeleme politikasını Hindistan’a karşı da uygulamaktadır. Çin, Hindistan’ı dengelemek için onun “tarihî ve ezelî rakibi” olarak nitelendirebilecek Pakistan’ı, ekonomik ve siyasî olarak desteklemektedir. Hindistan ve Pakistan arasındaki Keşmir Bölgesi sorunu ve dinî çatışmalar bu iki devleti aslında birbirine sadece ekonomik ve bölgesel bir rakipten ziyade daha ileri bir noktaya taşımaktadır. Çin, Hindistan ve Pakistan arasındaki bu mücadeleden yararlanarak Hindistan’ın gücünü dengelemek adına Pakistan’ı sürekli olarak desteklemektedir. Özellikle Kuşak Yol projesi kapsamında Çin, bölgede Hindistan kadar güçlü olmayan Pakistan’ı projeye dâhil ederek ve Pakistan’ı güçlendirerek hem Hindistan’ı dengeleyecek, hem de Hindistan’ı bölgede yalnızlaştırmaya çalışacaktır.

Bu amaçla Çin ile Pakistan arasında 2013 yılında Kuşak Yol projesinden önce, Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru’nun (CPEC) açılması kararlaştırılmıştır. CPEC aslında Çin ile Pakistan arasındaki karşılıklı mutabakatın ve yapılacak olan ve yapılan projelerin genelini kapsamaktadır. CPEC’le beraber Çin, Pakistan’daki karayolu, demiryolu ve boru hattı altyapısı üzerinden Gwadar Limanı vasıtasıyla Umman Denizi’ne ulaşmayı amaçlamaktadır. Bu projeyle birlikte, karayolu, demiryolu, havayolu gibi ulaşım sistemlerinin entegrasyonunun gerçekleştirilmesi hedeflenmektedir. Aynı zamanda bu projenin Pakistan’ın turizmine yönelik olumlu bir katkı sağlaması beklenmektedir. Böylece ekonomi, tarım ve enerji konularında ilerlemeler amaçlanmıştır. Ayrıca bölgede kurulacak iletişim ve ulaşım altyapısıyla birlikte ticaretin ve eğitim olanaklarının daha uygun bir hâle gelmesi beklenmektedir (CPEC Significance, 2021; The BRI 2021).

Harita 4:https://merics.org/en/analysis/bri-pakistan-chinas-flagship-economic-corridor sitesinden alınmıştır.

2018’deki Boao Forumu’nda Çin devlet başkanı Xi Jinping, Pakistan Başbakanı Shahid Khaqan Abbasi ile yaptığı görüşmede; iki ülke arasındaki ilişkilerin ve bölgedeki barışın korunması hususunda Kuşak Yol projesinin üstleneceği görev, uluslararası anlamda dünya ülkeleri açısından rol-model olarak alınması gerektiğini söylemiştir. Xi Jinping’in görüşmede attığı önemli adımlardan birisi de Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru ve Gwadar Enerji yoluyla ilgili projelerin, alt yapı iyileştirmelerinin yapılması için atılan hamlelerdi (China-Pakistan 2021).

Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru’nun (CPEC) Pakistan’ın alt yapı ve ekonomik koşullarını iyileştiren bir proje olması beklenmektedir. Pakistanlı gazeteci Shaukat Paracha’nın görüşüne göre bu koridorun tamamlanmasının ardından bölgedeki insanlar için büyük bir yarar sağlaması, kalkınma ve refahın artması beklenmektedir. Paracha, geçtiğimiz yıl ülkeye temiz ve ucuz elektrik üretmeye başlayan ilk yer olan Qasim Enerji Santral Limanı’na yaptığı ziyarette, bu projenin CPEC kapsamında gerçekleştirilen en büyük ikinci enerji yatırımı olduğunu söylemiştir. Bu enerji santralinin yılda yaklaşık dört milyon aileye enerji sağlayabildiği tahmin edilmektedir. Bu yüzden Pakistan’ın enerji yatırımları için hayatî bir önem arz etmektedir. Ayrıca bu projenin birçok işsiz insana, iş sağlaması da beklenmektedir. Pakistan Başbakanı Shahid Khaqan Abbasi 2018 Ocak ayında, Pakistan ekonomisi ve ticaretinin geliştirilmesi için CPEC kapsamında bölgesel ve küresel ortaklarla işbirliği yapılması gerektiğini belirtmiştir. Bu proje, Pakistan’ın refahı açısından önemli bir adım olup Pakistan’ın ilerde kendi ticaret projelerini ya da dışardan gelen inisiyatifleri de halihazırda bulunan altyapısına entegre edebilecektir. Bütün Pakistan’ı boydan boya geçen bu koridor, bir kıyı şehri olan Gwadar’da sonlanmaktadır. Bir zamanlar küçük, sakin bir balıkçı kasabı olan Gwadar, Çin için projenin en önemli noktalarından birisidir (Feature, 2021).

Bölgede Çin ve Pakistan’ın bu hamlelerine karşılık Hindistan, Çin’in neredeyse her bölgesine ulaşabilecek savaş başlığı taşıyan füzeler geliştirmiştir. Hindistan, 2018 yılında bölgede gerilimi tırmandıracak bir adım atarak Çin’in yükselen askerî gücüne karşı etkin caydırıcı bir cevap vermiş oldu. Hindistan Savunma Bakanlığı etkin kıtalararası balistik Agni-5 füzesinin Bengal körfezinde bulunan Abdul Kalam adasından atıldığını duyurmuştu. 5000 km menzile sahip bu füze, nükleer başlık taşıdığı gibi, Asya’nın her yerine ulaşabilmektedir. Singapur Devlet Üniversitesi, Kuzey Asya Araştırmaları Enstitüsü’nden Rajeev Ranjan Chaturvedy, Çin’in uzun vadede potansiyel bir tehdit olduğu sürece, Hindistan’ın da diğer ülkeler gibi kendi savunma sistemlerini güçlendirmek zorunda kalacağını söylemektedir. Esasında Agni-5 füzesinin fırlatılması, Çin ve Pakistan arasında gerçekleşen ekonomik ve siyasî işbirliği ve Çin’in yükselen askerî gücüne Hindistan’ın ne gibi bir cevap verebileceğinin kanıtı olmuştur. Her ne kadar daha sonrasında gerilimi azaltmak için Hindistan ve Çin liderleri tarafından iki ülke arasındaki dostluk ilişkilerinin Yangtze ve Ganj nehirleri gibi sürekli olarak akmaya devam edeceği söylense de iki ülke arasındaki gerilim hâlâ korunmaktadır (Should Beijing be worried, 2021; Agni-5, 2021; Xi expects meeting, 2021).

 

  1. Shwe Gaz Yolu Projesi

Shwe gaz projesi, Myanmar açıklarında Bengal Körfezi’nde bulunan Shwe, Shwe Phyu ve Mya olmak üzere üç bölgenin geliştirilmesini kapsıyor. Bu üç bölgede toplamda 4,5 trilyon metreküp gazın bulunduğu tahmin ediliyor. Çin’den Myanmar’a açılan gaz yoluyla birlikte Çin, Bengal Körfezi’nden çıkarılacak olan gaz üzerinde önemli bir hâkimiyet elde etmiş olacak. Myanmar’ın Tayland’a gaz ihracatından büyük oranda bir geliri bulunmaktadır. Böylece Myanmar gaz satışından büyük bir kâr elde edecektir. Shwe Gaz Yolu projesi birçok ortaktan oluşmaktadır ve bu projede: Posco Daewoo Corporation (%51), Myanmar Oil and Gas Enterprise (%15), ONGC Videsh (Hindistan) (%17), Gail (Hindistan) (%8,5) ve Korea Gas Corporation (%8,5) firmalarına aittir. Projenin münhasır satın alma hakları Çinli bir firma olan China National Petroleum Company’e aitken; çıkarılan gazın Çin’de dağıtım hakları ise PetroChina şirketine aittir. 2009’da Shwe Gaz Yolu projesine karşı hazırlanmış bir raporda, projenin devam etmesi halinde Myanmar’a yılda 29 milyar dolar kazandırmasını hedeflediği belirtmektedir. Proje operatörlerinden PDC, gaz projesinin ikinci ve üçüncü aşamalarının geliştirilmesinde görev almaktadır. İkinci aşamada ilk elde edilecek gazın 2022’nin ikinci çeyreğinde çıkması beklenmektedir (Shwe Gas Project – Fact sheet, 2021; Shwe Gas Project, Bay of Bengal, Myanmar, 2021).

Shwe Gaz Yolu projesinde ONGC Videsh şirketi Hindistan devleti kontrolündeki bir şirket olup projeye 121 milyon dolar daha yatırım yapacaktır. Böylece açacağı sekiz gaz kuyusuyla birlikte 2022’de buralardan üretim yapması beklenmektedir. Hindistan’ın projeye yatırım yapmasının sebeplerinden birisi de bölgedeki ülkeleri Çin’in etkisi altında bırakmak istememesidir. Bu yüzden projede yeterince istediğini elde edemeyen Hindistan bölgedeki, Nepal, Myanmar, Sri Lanka ve Bagladeş’le ilişkilerini sağlamlaştırmak istemektedir. Ayrıca Hindistan, Shwe Gaz Yolu projesinde devlet kontrolündeki ONGC Videsh şirketiyle Çin’e karşı verdiği enerji savaşlarını sürdürmektedir (India’s ONGC, 2021).

Harita 5: https://ejatlas.org/conflict/shwe-gas-field-and-pipeline, sitesinden alınmıştır.

Yukarıda verilen haritaya bakılacak olursa Çin’den açılacak olan gaz hattının, Myanmar’ı boydan boya geçtiği görülmektedir. Aynı zamanda bu gaz hattı Myanmar ordusu tarafından korunmaktadır. İnsan hakları ve çevre savunucuları, Myanmar hükümetini, bu projeyi koruma bahanesiyle nüfus bölgelerin demografik yapısına müdahale ettiği ve projenin kıyı ekosistemine zarar vermesi, balıkçılık yapılan alanları ve tarım arazilerini kirlettiği gerekçesiyle karşı çıkmaktadır (Shwe Gas Project, 2021). Esasında haritada projenin geçtiği güzergâha bakıldığında ve bu gaz hattını Myanmar ordusunun koruyacağı da göz önüne alındığında, bu projeyle birlikte Myanmar hükümetinin bölgedeki hâkimiyetini sağlamlaştırması çok olası bir durumdur.

Ancak buradaki asıl önemli nokta ise, aşağıda Myanmar’ın siyasî haritasına bakıldığında daha anlaşılır olacaktır. Bu siyasî haritada bir eyalet göze çarpmaktadır. İkinci haritaya bakılacak olursa, bir Myanmar eyaleti, Bengal Körfezi’ni boydan boya kat etmektedir. Bu, Rakhine (Arakan) eyaletidir. Rakhine, hem Myanmar hükümeti hem de bölgedeki diğer devletler için büyük bir stratejik önemi bulunmaktadır. Bölgede yaşayan halkın çoğu Müslüman kökenli olmakla birlikte Myanmar hükümetinin bölgedeki demografik yapıya müdahaleleri bulunmaktadır. Bölgede Çin’in güçlenmesini istemeyen diğer ülkeler, Rakhine (Arakan) eyaletindeki aşırı dinî unsurları kullanma yoluna gidecektir. Bu durum, Rohingya Kurtuluş Ordusu gibi örgütlerin doğmasına yol açacaktır. Böylece bölgedeki Müslüman nüfusa yönelik, başlatılan nüfus politikaları da meşru bir zemine oturtulmuş olacaktır. Rohingya Kurtuluş Ordusu’nun Myanmar hükümetine karşı giriştiği eylemler neticesinde Myamar ordusunun, 2017 yılında bölgeye gerçekleştirdiği müdahaleyle birlikte Rakhine’de (Arakan) 100 binden fazla Arakanlı’nın köylerinden kaçıp Bangladeş’teki sığınma kamplarına geçmelerine neden oldu. Uluslararası Af Örgütü’nün 2018 yılında yapmış olduğu araştırmalarda Rohingya Kurtuluş Ordusu’nun 100 bine yakın sivil Hindu’yu katlettiği belirlenmiştir. Şüphesiz ki bu örgütün faaliyetleri bölgede Hindu ya da Müslüman sivil fark etmeksizin herkese zarar vermektedir (Myanmar Krizi, 2021; Af Örgütü, 2021).

                       

Harita 6: https://en.wikipedia.org/wiki/Myanmar, sitesinden alınmıştır.Harita 7: https://tr.wikipedia.org/wiki/Rohingyalar, sitesinden alınmıştır.

 

ENVER ALPER DEMİRCİ

 

 

KAYNAKÇA

Dillon, Michael. (2016), Modernleşen Çin’in Tarihi, Eylem Ümit Atılgan, Aydın Atılgan (Çev.), İstanbul: İletişim Yayınları.

Kodaman, Timuçin., Gonca, İsa Burak. (2016), “Jeoekonomik Hayaller: Çin’in Yeni İpek Yolu Girişimi’nin Orta Asya’da Algısı” İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi, c. 5, S. 5, s. 1251-1261.

India’s ONGC, (2020). https://www.argusmedia.com/en/news/2117589-indias-ongc-adds-to-burmas-shwe-gas-investment, erişim tarihi: 20. 01. 2021.

Shwe Gas Project Fact sheet, (2009). https://www.banktrack.org/download/shwe_gas_project_fact_sheet/shwe_gas_project_factsheetsmall.pdf, erişim tarihi: 20.01.2021.

Shwe Gas Project, Bay of Bengal, Myanmar, (2013). https://www.nsenergybusiness.com/projects/shwe-gas-project/, erişim tarihi 20.01.2021.

Shwe Gas Project, https://earthrights.org/what-we-do/extractive-industries/shwe-gas-project/, erişim tarihi 20.01.2021.

Should Beijing be worried, (2018). http://www.scmp.com/news/china/diplomacy-defence/article/2129720/should-beijing-be-worried-about-indias-latest-missile, erişim tarihi: 08.01.2021.

Agni-5, (2018). http://indianexpress.com/article/india,/agni-5-missile-test-launch-beijing-china-5031161/, erişim tarihi: 08.01.2021.

Feature, (2018). http://www.xinhuanet.com/english/2018-04/23/c_137131327.htm, erişim tarihi: 08.01.2021.

Myanmar Krizi, (2017). https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-41172871, erişim tarihi: 20.01.2021.

Af Örgütü, (2018). https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-44219847, erişim tarihi: 20.01.2021.

Mustafaga, Nathan Beauchamp. (2015), “In a Fortnight” The Jamestown Foundation, S. 15, 2015, s. 1-3.

CPEC Significance, http://cpec.gov.pk/significance-potential/4, erişim tarihi: 08.01.2021.

China-India, (2020). https://www.dw.com/en/china-india-tensions-fresh-military-provocations-at-himalayan-border/a-54847835, erişim tarihi: 08.01.2021.

The BRI, (2020). https://merics.org/en/analysis/bri-pakistan-chinas-flagship-economic-corridor, erişim tarihi: 08.01.2021.

Xi expects meeting, (2018). http://www.xinhuanet.com/english/2018-04/27/c_137142270.htm, 08.01.2021.

China-Pakistan, (2018). http://www.xinhuanet.com/english/2018-04/10/c_137101055.htm, erişim tarihi: 08.01.2021.

Deniz, Taşkın. (2016), “Yeni Umutların Işığında Tarihi İpek Yolu Coğrafyası” Marmara Coğrafya Dergisi, S. 34, s. 195-202.

Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Avrupa Gündemi Konferansları – II: “Bizi Bağlayan Göç” – AB-Türkiye Ortaklığını Yeniden Değerlendirmek

Kocaeli Üniversitesi’nin yürütücülüğünde düzenlenen Avrupa Gündemi Konferanslarının ikincisi 24-25...

Avusturya Seçim Sonuçları: Aşırı Sağ FPÖ’nün Zaferi Yeni Bir Dönemi mi İşaret Ediyor?

Avusturya’da 2024 seçimleri, ülkenin siyasi tarihindeki önemli dönüm noktalarından...

Afro-Avrasya Araştırmaları Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Yaz Okulu Tamamlandı

Afro-Avrasya Araştırmaları Enstitüsü tarafından düzenlenen "Uluslararası İlişkiler Yaz Okulu...

Afrika’nın Konumu ve Türkiye: BM 79. Genel Kurul Toplantısı

1945 Yılında kurulan BM’nin bugün dünya haritası üzerinde yer...