“Özel Hayatın Gizliliği, Devletin Güvenliği ve Medya Etiği”

15 Kasım’da raflarda yerini alacak olan TUİÇ Akademi dergisinin tanıtımı amacıyla “Özel Hayatın Gizliliği, Devlet Güvenliği ve Medya Etiği” başlığı ile düzenlenen toplantı, Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü ev sahipliğinde 1 Kasım’da gerçekleştirildi.

Derginin tanıtımı ardından, danışma kurulunda yer alan Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Dr. Mehmet Karlı ve Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Zeynep Kadirbeyoğlu, açılış konuşmalarını gerçekleştirdiler. Mehmet Karlı konuşmasında devletin insan haklarını korumadığı sürece, varlığına dair meşru zeminini yitireceğini vurgularken, bu konunun üniversitelerde tartışılmasının hayati olduğuna değindi. Zeynep Kadirbeyoğlu ise siyasal fikirlere yasak getirilen bir ortamda, üniversite öğrencilerinin bu konuları gündeme getiriyor ve tartışıyor olmalarının ne kadar önemli olduğunu kaydetti. Ardından Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Dr. Güçlü Akyürek, özel hayatın gizliliği ve devlet güvenliği konularının akademik boyutunu irdeleyen bir konuşma yaptı. Konuşmasının başında özel hayatın dokunulmazlığının kişinin psikolojik sağlığı için bir ihtiyaç olduğunu belirtti. Güçlü Akyürek’in konuşması içinde verdiği ilginç örneklerden biri de Türkiye’den bir kuruluşun, Almanya’dan bir profesörün çalıştığı kurumdan doğum günü ile ilgili bilgi talep etmesi oldu. Türkiye’deki kuruluşun tüm ısrarlarına rağmen bilgiyi paylaşmayan Almanya’daki kurum, bunun özel bir bilgi olduğunu ve ısrarlar devam ederse polise haber vermek zorunda olacağını bildirir. Akyürek bu noktada dinleyicilerden, aynı talebin Türkiye’deki bir kuruma gelmesi halinde alınacak tavrın nasıl olabileceğini düşünmelerini rica etti.

 Toplantının tartışma kısmındaysa Prof. Dr. Büşra Ersanlı, Radikal Gazetesi yazarı Akif Beki ve Bianet Yayın Yönetmeni Haluk Kalafat konuşmacı olarak katıldı. Büşra Ersanlı konuşmasında, özel hayat kavramının kültürel boyutu atlanmadan tartışılması gerektiğini belirtti. Yakın zamanda yaşadığı tutukluluk hali ve iddianame süreci boyunca yaşadıklarını dinleyicilerle paylaştı. Çeşitli akademik toplantılarda tuttuğu ve yalnızca kendisinin anlayabileceği notların dahi ek iddianamede delil olarak gösterildiğinden bahsetti. Akif Beki ise özel hayatın ifşasının yalnızca devlet güvenliği açısından değil aynı zamanda kişisel boyutta da önemi olduğunu belirtti. Öte yandan Haluk Kalafat meseleye gazeteci gözünden bakıldığında, özel hayatın sınırlarının ne kadar muğlak olabileceğini vurguladı. Bir yandan da devletin güvenliği konusuna değinirken eğer devlet güvenliği sorunlu ise bunun devletin sorunlu olmasından kaynaklanacağının özellikle altını çizdi.

Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Orta Güçler Çok Kutuplu Bir Dünya Yaratacak

Dani Rodrik - Cambridge Bu yazı ilk olarak 11 Kasım...

Amerika Bir Sonraki Sovyetler Birliği mi?

Harold James, Princeton Üniversitesi'nde Tarih ve Uluslararası İlişkiler Profesörü. Bu...

Stabil Kripto Paralar Doların Küresel Statüsünü Koruyabilir

Paul Ryan, ABD Temsilciler Meclisi'nin eski sözcüsü (2015-19), American...

Avrasya’da Kolektif Güvenlik: Moskova ve Yeni Delhi’den Bakışlar

Collective Security in (Eur)Asia: Views from Moscow and New...