1980 Darbesi’nin Türkiye’deki Sivil Toplum Kuruluşlarına Etkisi

Özet

Türkiye’nin demokratikleşme sürecinde sivil toplum kuruluşlarının önemli bir rolü bulunmaktadır. Fakat bireylerin haklarını devlete ve sermaye kuruluşlarına karşı koruyup kollayan sivil toplum kuruluşları, Türkiye’deki siyasi değişimlerin etkisi altında kalmış ve tam anlamıyla bağımsızlaşamamıştır. Özellikle de Türkiye’de yaşanan darbeler ve muhtıralar dönemi Türk sivil toplumunu derinden etkilemiştir. Bu çalışmada 1980 Darbesi’nin Türkiye’deki sivil toplum kuruluşlarına olan etkisi ve sonuçları incelenmiş, 1982 Anayasası ile sivil toplum kavramında yaşanan değişimlerden bahsedilmiştir. 1960 Darbesi ve 1971 muhtırası sonrası siyasi olayların fazlasıyla baskısı altında kalan sivil toplum kuruluşları, 1980 Darbesi ile kendilerini tekrar baskı ve kontrol altında bulmuştur. Her askeri müdahale döneminde olduğu gibi darbeci grupla aynı düşüncede olan ve onlarla uyum içinde hareket eden sivil toplum kuruluşları varlığını devam ettirirken karşıt düşünceye sahip sivil toplum kuruluşları ise kapatılmıştır.

Anahtar Kelimeler: 1980 Darbesi, Sivil Toplum Kuruluşları, Darbe, 1982 Anayasası, Türkiye.

Abstract

Non-governmental organizations have an important role in Turkey’s democratization process. However, non-governmental organizations that protect the rights of individuals against the state and capital institutions have been under the influence of political changes and have not been able to become fully independent in the recent history of Turkey. In particular, the period of coups and memoranda in Turkey has deeply affected Turkish civil society. In this study, the effects and consequences of the coup in 1980 on non-governmental organizations in Turkey are examined, and the changes in the concept of civil society with the 1982 constitution are mentioned. Civil society organizations, which were under the political pressure of the end of the coup in 1960 and the 1971 memorandum, found themselves under pressure and controlled by the coup in 1980. As in every period of military intervention, non-governmental organizations with the same thought, view and acting in harmony with the putschist group continued to exist, while non-governmental organizations with opposing views were closed.

Keywords: 1980 Coup, Non-Governmental Organizations, Coup, 1982 Constitution, Turkey.

Giriş

Türkiye’nin demokratikleşme süreci, devamlı değişen siyasi olaylardan derin bir şekilde etkilenmiştir. Ülkedeki parti tabanlı yaklaşımlar, ideolojik ayrılıklar, askeri müdahaleler demokrasi kavramına şekil vermiş ve hu kavramı değişime maruz bırakmıştır. Cumhuriyet’in kuruluşuyla birlikte Türkiye yönünü Batı’ya dönmüş ve demokratikleşmeyi hedeflemiştir. Bu dönemde demokrasinin pekiştirilmesi için çalışmalar yapılmıştır. Fakat Türkiye’de yaşanan olumsuz siyasi olaylar demokratikleşme sürecinde derin yaralar açmıştır. Her yeni gelen parti, siyasi yaklaşım ve ideoloji demokratikleşme sürecini kendine göre şekillendirmiş ve hiçbir parti sürece karşı bağımsız bir yaklaşım gösterememiştir. Bu nedenle Türkiye’deki demokratikleşme süreci yanlı bir şekilde gelişim göstermiştir. Türkiye’de yaşanan bu durum demokratikleşme sürecinin ilkeleri ile çelişmektedir (Yeşilyurt, 2020: 28-30). 

Demokratik devletlerin sahip olduğu bazı özellikler vardır. Sivil toplum kuruluşlarının varlığı da bu özelliklerden biridir. Sivil toplum kavramı devletten bağımsız, kanunlarla denetlenebilir, gönüllülük esasına dayalı örgütlü toplulukları ifade etmektedir. Demokratik devletlerde sivil toplum kuruluşları toplumun egemenliğini devlete karşı korur, devletten tam anlamıyla bağımsız değildir fakat devletin bir parçası da değildir. Devlete ait olmayan organizasyonlardır. Toplumcu bir yaklaşıma sahiptirler. Toplumun haklarını devlete karşı savunurlar. Farklı alanlarda çalışmalar yapan birçok sivil toplum kuruluşu bulunmaktadır. İşçi sendikaları, siyasi partiler, gençlik kolları, dernekler, vakıflar sivil toplum kuruluşlarına örnek gösterilebilir (Aslan, 2010: 268-270). 

Sivil toplum kuruluşlarının faaliyet gösterdikleri konular birbirinden farklılık gösterebilir. Bazı sivil toplum kuruluşları devlete ve şirket sahiplerine karşı işçi haklarını savunmayı amaç edinirken bazı sivil toplum kuruluşları çevre haklarını ve yaşanılabilir, doğallığı bozulmamış bir dünyayı savunmayı amaç edinmiştir. Ayrıca sivil toplum kuruluşları yerelde çalışmalar yürütebilir veya uluslararası boyutta faaliyet gösterebilir (Aslan, 2010: 268-270). 

Devlet sivil toplum kuruluşlarına müdahale etme hakkına sahiptir. Devletin egemenliğine ve bütünlüğüne aykırı faaliyetlerde bulunan sivil toplum kuruluşları devlet tarafından yasaklanıp kapatılabilir. Bu durum sivil toplum kuruluşlarının kırılganlığını yansıtmaktadır. Fakat demokratik devletlerde sivil toplum kuruluşları daha kolay faaliyet gösterebilmektedir. Bunun nedeni demokratik devletlerde sivil toplum kuruluşlarına olan baskının çok fazla olmamasıdır (Yeşilyurt, 2020: 28-30). 

1. 1980 Darbesi’nin Türkiye’deki Sivil Toplum Kuruluşlarına Etkisi

1980 Darbesi, Türkiye demokratikleşme sürecinde derin yara açan tarihi bir olaydır. Bu darbe ile birlikte sivil toplum kuruluşlarının zayıflatılması, hatta kapatılması hedeflenmiştir. 1980 Darbesi öncesinde 38.254 olan sivil toplum kuruluşu sayısı, darbe sonrasında 20.000’e yakın sivil toplum kuruluşunun kapatılması ile birlikte gözle görülür şekilde azalmıştır. Ayrıca 1980 Darbesi ile birlikte siyasi partiler kapatılmış ve bireylerin siyasal haklarına müdahale edilmiştir (Yeğen vd., 2009: 31) .

1980 Darbesi ile birlikte Türkiye’de liberalleşmenin yolu iyice açılmış, sendika ve dernekler zayıflatılmıştır. Liberalleşmeye gösterebilecek direncin azaltılması hedeflenmiştir. Bireylerin hakları konusunda yapılan kısıtlamalar siyasal katılım kavramını dönemden döneme sadece oy kullanmaya indirgemiştir. Yeni anayasa kadın kolları, dernekler, siyasi partiler, üniversiteler ve sendikalara çeşitli kısıtlamalar getirmiştir. Bu dönemde Türkiye’de sivil toplumun kısıtlanmasıyla ortaya çıkan boşluk dini örgütler ve cemaatler tarafından doldurulmuştur. İdeolojik kökenli yaklaşımların yerini dini ve etnik yaklaşımlar almıştır (Aslan, 2010: 268-270).

1970 ve 1980 yılları arasında Türkiye’nin ekonomik temelini kurma isteği ve ekonomik politika arayışı, Türkiye demokrasi sürecine ciddi zararlar vermiştir. Ekonomik temelli arayışlar, beraberinde siyasi hakların zayıflamasını ve aktif bir şekilde siyasal yaşama katılımın azalmasını beraberinde getirmiştir. Bu durum ilerleyen yıllarda darbe ile baskılanmış sivil toplum faaliyetlerine olan talebin artmasını da sağlamıştır. Hem Türkiye’de hem de Batı’da küreselleşme ile birlikte sivil topluma olan talep giderek artmış, STK’lar ön plana çıkmıştır (Aslan ve Kaya, 2004: 220-221).

Türk demokratikleşme süreci 1980 Darbesi ile olumsuz bir etkiye maruz kalırken bir yandan küreselleşme ve ekonomi politikalarının değişimiyle olumlu sonuçlar de elde etmiştir. 1980’lerde tüm dünyada yaşanan ekonomik değişim Türkiye’de de yaşanmış ve sosyal yapıda çeşitli deneyimlerin yaşanmasına neden olmuştur. 1980 ve sonrasında küreselleşen dünya ve Avrupa’ya uyum süreci STK’ların canlanmasına olanak sağlamıştır. 1980’lerden sonra temel hak ve özgürlük söylemlerinin artması da bireylerin sivil toplum kuruluşlarına olan ilgisini arttırmıştır (Aslan ve Kaya, 2004: 220-221). 

2. 1982 Anayasası ve Sivil Toplum Kuruluşlarına Etkisi

Kenan Evren’e göre 1980 Darbesi’nin ortaya çıkmasının temel sebeplerinden birisi dönemin siyasi partilerinin verimsizliği ve karışıklığıydı. Darbeye neden olarak görülen diğer sebep ise dönemin sendikalarının yıkıcı ve saldırgan ideolojileri olarak tanımlanmakta. 1982 Anayasası bu nedenlerden dolayı sivil toplum ve toplumsal örgüt kavramını yeniden tanımlayan ve sınırlarını çizen bir anayasa olmuştur. Ayrıca 1982 Anayasası yeni sosyal yaşamı yeniden inşa eden ve sınırlarını çizen bir anayasadır.

1982 anayasası ile birlikte sivil toplum kuruluşlarına çeşitli kısıtlamalar getirilmiştir. Siyasi istikrarı sağlamak amacıyla derneklere, vakıflara ve sendikalara siyaset yasağı getirilmiş ve siyasi kısıtlamalara maruz bırakılmıştır. Siyasi Partiler Kanunu uygulanmaya başlanmıştır. Ayrıca memurların dernek kurması yasaklanmıştır. Alınan bu kararların temel hedefi sivil toplum kuruluşlarının faaliyet alanlarını kısıtlamak ve siyasi partilerle sivil toplum kuruluşları arasındaki ilişkiyi engellemektir (Aslan ve Kaya, 2004: 220-221).

Sonuç

Özetlemek gerekirse sivil toplum kuruluşları, devletlerin siyasal süreçlerinden etkilenmeye meyillidir. Türkiye’de de demokratikleşme süreci ve sivil toplum kuruluşları darbeler ve muhtıralardan, ideolojik faklılıklardan, rejim değişikliklerinden olumsuz etkilenmiştir. Devletlerin sivil toplum kuruluşlarıyla olan faaliyetleri, baskı uygulayıp uygulamaması ve sivil toplumun gelişmişliği ile devletin demokratik ve modern yapısı arasında paralel bir bağ vardır. Türkiye’de demokratikleşme süreci ve sivil toplumun gelişimi, askeri darbeler nedeniyle ilerlemesini başarılı şekilde tamamlayamamıştır . 

1980 Darbesi ve beraberinde oluşturulan 1982 Anayasası sivil toplum kuruluşları üzerinde yoğun bir baskı oluşturmuş ve sivil toplumun zayıflamasına neden olmuştur. 1982 Anayasası ile birlikte dernek ve sendikalara ciddi kısıtlamalar getirilmiş ve birçok sivil toplum kuruluşu kapatılmıştır. 

1980 Darbesi öncesinde Türkiye’de 38.254 sivil toplum kuruluşu bulunurken, darbe ile birlikte bu sivil toplum kuruluşlarının 20.000‘e yakını kapatılmıştır (Yeğen vd., 2009: 31).

Ayrıca bu dönemde ki ekonomik politika arayışları siyasal süreci geri plana atmıştır. Liberal politikalar ve darbe ile beraber gelen yeni anayasa bir yandan sivil topluma baskı uygularken beraberinde gelen küreselleşme ve Batı ile uyum süreci baskılanmış sivil toplum isteğini beslemiş ve bireylerin bu konudaki talebini arttırmıştır. Bireylerin dünyadaki diğer sivil toplum kuruluşları ve gönüllülük çalışmaları hakkında daha bilgili hale gelmesini sağlamıştır. Baskılanmış sivil toplum kavramı ilerleyen yıllarda yoğun bir talep olarak ortaya çıkmıştır.

Alsu Ünsal 

Sivil Toplum Çalışmaları Staj Programı

Kaynakça

Ahmad, F. (1995). Modern Türkiye’nin Oluşumu. (Çev. Alagon, Y.). Sarmal Yayınevi.

Aslan, M., Kaya, G. (2004). 1980 Sonrası Türkiye’de Siyasal Katılımda Sivil Toplum Kuruluşları. C.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, 5(1), 213-223.

Aslan, S. (2010). Türkiye’de sivil toplumElektronik Sosyal Bilimler Dergisi, 9(31), 260-283.

Baykal, D. (1970). Siyasal Katılma, Bir Davranış İncelemesi. Ankara Üniversitesi Siyasi Bilimler Fakültesi Yayınları.

Belge, M. (1998). Sivil Toplum Örgütleri. T. Ulaş (Ed.), Merhaba Sivil Toplum içinde, (ss. 23-37). Helsinki Yurttaşlar Derneği Yayını.

Boratav, K. (2000). Yeni Dünya Düzeni Nereye. İmge Kitabevi.

Dahl, R. A. (1993). Demokrasi ve Eleştirileri. (Çev. Köker, L.). Türk Siyasi İlimler Derneği. 

Yeğen, M., Keyman, E. F., Tol, U. U., & Çalışkan, M. A. (2009). Türkiye’de gönüllü kuruluşlarda sivil toplum kültürü.

Yeşilyurt, Y. (2020). Sivil Toplum ve Ulus Devlet. Toplum ve Kültür Araştırmaları Dergisi, (6), 20-37.

Sosyal Medyada Paylaş

2 COMMENTS

    • Merhaba, araştırma yazılarının yazarları metin ve kaynakça arasında belirtilmektedir. Yazının devamında görebilirsiniz. Saygılarımızla

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Covid-19 Sonrası Yeni Normal: Dijital Göçebelik ve Güneydoğu Asya

Ecem Hayırcı  Göç Çalışmaları O-Staj Programı ÖZET Günümüzde teknolojinin gelişmesi, küreselleşme, iş verenlerin...

”Deontolojik değil sonuççu liberteryenim” – Dr. Merve Karataş

Bu röportaj Zeynep Naz Terzi tarafından Liberal Demokrat Parti...

Hırvatistan’da Seçim Rüzgarları: Cumhurbaşkanı Milanović, Başbakanlık Koltuğu İçin Yarışa Giriyor

Hırvatistan'da Seçim: Hırvatistan siyasi sahnesi, Cumhurbaşkanı Zoran Milanović'in, Nisan...

İklim Değişikliğinin Göç ve Kalkınma Üzerindeki Etkileri

Esranur Tekin Göç Çalışmaları Stajyeri  GİRİŞ Göç, dünyanın hemen her ülkesini etkileyen...