Celal İlker Varol
Editör: Bervan Kaya
Soğuk Savaş dönemiyle başlayan süreçten günümüze dek Baltık coğrafyası NATO ile Sovyetler Birliği arasındaki güç mücadelesinin stratejik bölgelerinden biri olmuştur. İkinci Dünya Savaşı ve Soğuk Savaş döneminde bölge devletleri uzun yıllar tarafsız bir politika izlemişlerdir. Sovyetlerin yıkılmasıyla birlikte kurulan Rusya Federasyonu bölge üzerindeki askeri ve politik gücünü kısa sürede arttırmayı başarmış bunun sonucunda Avrupa Birliği ve NATO için tekrardan tehdit unsuru haline gelmiştir. Rusya ile NATO arasındaki gerilim son yıllarda her iki bloğun da yapmış olduğu karşılıklı hamlelerle daha da artmıştır. NATO’nun temel hedefi Rusya’yı hapsedebildiği kadar dar bir alanda sıkıştırarak bölge üzerindeki manevra hakimiyetini, askeri ve politik etkisini minimum seviyeye indirmektir. Bu amaç doğrultusunda NATO genişleme stratejisini Rusyayı askeri açıdan kuşatmak ve mümkün olan en ileri hatta karşılamak için hedef iki ülkeyi bünyesine katmayı amaçlamaktadır. Bunlardan biri Rusya ile aralarında tarihsel ve kültürel bağ bulunmakla beraber aynı zamanda 1.340 km’lik sınır hattı bulunan Finlandiya diğer ülke ise Baltık Denizinde ve bölge hava sahasında hakimiyet sağlanabilmesi açısından son derece önemli bir konumda bulunan İsveç’tir. İkinci Dünya Savaşı sonrası uzun yıllar tarafsız politika izleyen İsveç ile Finlandiya bölgede yaşanan son gelişmelerden ve artan gerilimden sonra çareyi NATO’ya yakınlaşmakta bulmuştur.
Finlandiya tarihinde 700 yıldan fazla İsveç Krallığı, 100 yıldan fazla da Rus egemenliği altında kalmış bir devlettir. 1809’da İsveç, Rusya’yla savaşı kaybedince Finlandiya ayrı bir coğrafi antite oldu. 1809 yılında İsveç topraklarına ait olan Finlandiya savaşın kaybedilmesiyle Çarlık Rusyası’nın egemenliği altına girerek özel bir bölgeye dönüştürüldü. Helsinki şehir altyapı ve mimarisinin Rus etkisiyle inşa edildiğini söylemek mümkündür. Finlandiya Rusya’dan bağımsızlığını ilk olarak 1917 Rus devrimi sırasında kazanmıştır. Çarlık Rusya’nın yıkılması ve Ekim devrimiyle birlikte yönetime geçen Bolşevikler 1917 tarihinde Finlandiya’nın bağımsızlığını kabul etmişlerdir. Meşhur Kış Savaşı‘nın başlamasının önemli bir nedeni de Rusya’nın 1917’de kaybettiği kazanımları geri kazanmak istemesiydi.
Finlandiya coğrafi açıdan Rusya’ya komşu olması ve St.Petersburg’a yakınlığı sebebiyle Ruslar için her zaman stratejik bir konuma ve öneme sahip olmuştur. Finlandiya, İkinci Dünya Savaşı sonrası topraklarının yüzde 10’unu Rusya’ya karşı kaybeden Finlandiya savaş sonrası oluşan iki kutuplu yeni dünya düzeninde genellikle tarafsız devlet politikası izlemiştir. Tarihte “Finlandizasyon” olarak da bilinen bu tarafsız duruşun arka planında Sovyet Rusya ile yapılan anlaşmalar ve diplomasi trafiği mevcuttur. Bu tanım aslında Sovyetler Birliği ile çok fazla dostane ilişkiyi tanımlamak için ortaya atılmıştı. Finlandiya bulunduğu konum itibariyle her zaman Sovyetler Birliği için kritik önem arz etmekteydi bu doğrultuda tarih boyunca Ruslar (Çarlık Rusyası, Sovyetler Birliği ve günümüzde Rusya Federasyonu) Finlandiya’yı kendi ekseninde tutabilmek için ülkenin iç politikasını dizayn etmek istemiştir. Sovyetler Finlandiya’nın NATO güdümüne girmesini engelleyebilmek adına iç ve dış politika olarak siyasi düzlemde kendi yörüngelerinde tutmaya gayret göstermişlerdir.
Baltık Bölgesi Baltık Bölgesi Baltık Bölgesi Baltık Bölgesi
Yakın geçmişe dönersek NATO’nun genişleme stratejisi kapsamında Ukraynayı hedef ülke seçtiğini ve ABD’nin Ukraynayı Rusya’ya karşı askeri üs bir nevi Rusya’nın dibinde tehdit uydu ülke stratejisiyle kullanmak istediğini NATO’ya katma girişimlerinden gördük. ABD’nin Ukrayna emelleri Rusya’nın 2014 yılında Kırım’ı ilhak etmesine kadar yaşanacak süreci tetiklemiştir. Kırım’ın 2014 yılında Rusya tarafından ilhakı Batı cephesinde Rusya’nın saldırgan tutumu olarak değerlendirilirken buna karşın Rus cephesi NATO’nun Ukrayna’yı bünyesine katma girişimlerinin kendilerini buna mecbur bıraktığı yönünde demeç vermişlerdir.
Rusya’nın 2014 yılında Kırım’ı ilhakını NATO’ya askeri ve siyasi açıdan büyük bir tehdit olarak gören ABD Ukrayna’yı NATO’ya katıp Rusya’yı mümkün olan en geri sınırlara hapsedebilme fikrini masaya yatırmıştır. Rus hükümeti ise yaptığı açıklamalarda NATO’nun Ukrayna’yı bünyesine katma arzusunu kendilerine tehdit olarak görmüş ve NATO’nun genişleme politikasını saldırgan bularak Batı’yı suçlamıştır. ABD ve Avrupa Birliği ise Rusya’nın 2014 yılında Kırım’ı ilhakı ve 2022 yılında Ukrayna’ya Rus ordusunun fiili harekat düzenleyerek doğudaki Donbass ve Lugansk eyaletlerini işgal etmesini son derece saldırgan ve Uluslararası Barış Hukuku’nu bozmaya yönelik bir hareket şeklinde değerlendirmişlerdir.
2022 yılında başlayan Rusya-Ukrayna savaşı Finlandiya halkının NATO’ya karşı tutumlarında adeta bir dönüm noktası olmuştur. Ukrayna-Rusya tarafından işgal edilmeden önce halkının yüzde 20-25’i NATO yanlısı olan Finlandiya’da bu oran bir gecede yüzde 50’lere, haftalar içinde de yüzde 70’lere kadar yükseliş göstermiştir. Şüphesiz ki bunda coğrafi açıdan Rusya’ya komşu olan Finlandiya halkının Rusların Ukrayna’ya yaptıklarının benzerinin kendilerinin de başına gelmesi bunun sonucunda ülkelerinin Rusya tarafından işgal edilme korkusu etkili olmuştur. Finlandiya’nın 1940 yılında topraklarının yüzde 10’unun Sovyetler Birliği tarafından işgale uğramış olması Finlandiya halkının ve devletinin tekrar işgale uğrama korkusunun tetiklenmesinde etkili olmuştur. Rusya’nın Ukrayna meselesinde gözünü ne denli karattığını gördük ve Finlandiya’nın Rusya ile olan 1.340 km’lik sınır hattı göz önüne alındığında devlet yönetiminin siyasi eksenini tamamen NATO eksenine çevirmesi son derece haklı ve pragmatik gerekçelere dayandığı söylenebilir. Öte yandan Rusya’nın Finlandiya’ya olası bir kara harekatı yapmak istemesi durumunda Rusya ile aralarında oldukça uzun ve bataklıklarla dolu olan sınır hattı, Rus askeri birlikleri açısından kara harekatında birçok dezavantajı da beraberinde getirecek, NATO güçleri açısından ise savunma hattını sağlam kurma açısından oldukça avantajlı olacaktır. Sınır hattının bataklıklarla dolu olması NATO’yu Rus birliklerine karşı avantajlı konuma getirmektedir. Rusya’nın Finlandiya’ya askeri harekat yapacağına ihtimal vermemekle birlikte sadece olası bir askeri harekat durumunda yaşayacağı coğrafi zorlukları sınır hattı bağlamında inceledim. Rusya-Finlandiya sınır hattının NATO için doğal bir savunma hattı görevi gördüğünü ve olası bir bölgesel savaş durumunda Rusya’yı kara harekatında zor durumda bırakabileceği ihtimali göz ardı edilmemelidir.
İsveç’te bulunan Gotland adası NATO’nun Baltık denizinin kontrolü ve Rusya’ya karşı hava sahası hakimiyeti kazanması açısından oldukça stratejik bölgedir. NATO’nun İsveç ve Finlandiya üzerinden genişleme stratejisinin altında yatan amaçlardan en önemlisi Baltık coğrafyasının kendileri açısından askeri anlamda avantaj sağlayacak konumda bulunmasıdır (VOA Türkçe, 2023). NATO, İsveç ve Finlandiya’yı bünyesine katarak hava savunma sistemini ve kapasitesini genişletmek istemektedir. İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üye olması meselesi bu nedenledir ki NATO açısından son derece kritik bir öneme sahiptir. NATO İsveç ve Finlandiya’yı ittifaka katarak Rusya’ya karşı savunma hattını coğrafi açıdan çok daha genişleterek Rusya’yı askeri anlamda kıskaca alma hedefi gütmektedir (Lucas, 2023).
Rusya’nın 2022 yılında Ukrayna’yı işgal etmesi İsveç ve Finlandiya’nın İkinci Dünya Savaşından beri izledikleri tarafsız bölge politikasını revize etmelerine sebebiyet vererek siyasi eksenlerini NATO’ya yönlendirmeleri açısından tarihi bir dönüm noktası olmuştur. 1994 yılından beri NATO’nun resmi ortağı olan ve ittifaka birçok katkıda bulunan bu iki ülke Soğuk Savaş dönemi bittiğinden bu yana pek çok önemli NATO misyonunda bulundular. İki ülke, bir üye devlete yapılan saldırıyı tüm üye devletlere yapılmış sayan NATO’nun 5. Maddesi kapsamında, nükleer güçlerden ilk kez güvenlik garantileri alacak. İsveç ile Finlandiya NATO’ya üye olarak olası Rus nükleer saldırılarından kaçınmayı istemektedir (BBC News Türkçe, 2023).
NATO’nun İsveç ve Finlandiya’yı yanına çekmesi Baltık bölgesini apaçık Ruslara karşı bir tampon bölge olarak kullanmak istemesinden kaynaklıdır. Bu amaçla İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyeliği konusu oylamaya sunulmuş ve aralarında Türkiye’nin de bulunduğu NATO üyesi 23 ülke, iki ülkenin ittifaka üyeliğini onaylamışlardır fakat katılım sürecinin tamamlanması için Türkiye’nin tutumu kritik önem taşımaktadır (VOA Türkçe, 2022). Bu durum NATO’nun kurucu ilkelerini oluşturan Washington Antlaşması’nın “Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için” maddesi doğrultusunda önem arz etmektedir, zira ittifaka üye bir devletin dahi onayı olmazsa iki ülkenin NATO’ya tam üyeliği diplomatik çıkmaza girecek ve 5. Madde İsveç ile Finlandiya için uygulanamaz hale gelecektir. Bu nedenledir ki Türkiye’nin önümüzdeki günlerde İsveç ile Finlandiya konusundaki tutumu diplomatik açıdan son derece önem taşımaktadır.
Kaynakça
BBC News Türkçe (2022). Ukrayna krizi: Rusya, NATO’ya neden güvenmiyor? https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-60138458
BBC News Türkçe (2023). Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği için attığı bazı adımlar memnuniyet verici ama süreç bitmiş değil. https://www.bbc.com/turkce/articles/crg2g509dwzo
BBC News Türkçe (2023) Chatterjee P. İsveç ve Finlandiya’nın tarafsızlıktan NATO’ya uzanan hikayesi: İki ülkenin askeri politikaları nasıl değişti? https://www.bbc.com/turkce/articles/cjj103z8e5wo
CEPA2023, Lucas. E Gotland: NATO’s Baltic Bastion. https://cepa.org/article/gotland-natos-baltic-bastion/
Euronews (2023). Rusya: Finlandiya’nın NATO’ya üyeliğine karşı güvenliğimizi sağlayacağız. https://tr.euronews.com/2023/04/05/rusya-finlandiyanin-natoya-uyeligine-karsi-guvenligimizi-saglayacagiz
İnfoFinland 2023, Rus Çarlığının bir parçası olarak Finlandiya 1809-1917. https://www.infofinland.fi/tr/information-about-finland/finnish-history
Voatürkçe 2022,Çakır.A İsveç ve Finlandiya NATO’da 23 Ülkeden Onay Aldı. https://www.voaturkce.com/a/isvec-ve-finlandiya-natoda-23-ulkeden-onay-aldi/6688471.html
Baltık Bölgesi Baltık Bölgesi Baltık Bölgesi Baltık Bölgesi Baltık Bölgesi Baltık Bölgesi