Çatışma, Çatışmayı Anlamak

Çatışma Çözümleri(Conflict Resolution), Barış İnşası(Peacebuilding), Ülke İnşası (State Building), Ulus/Kimlik İnşası diğer konulara oranla uluslararası ilişkilerde daha yeni bilimlerdir. Yapılan çalışmalar genel olarak dış kaynaklı olup, yayınların büyük çoğunluğu İngilizce olarak yapılmaktadır. Ülkemizde bu konularla ilgili yüksek lisan programlarının da genelde eğitim dili ingilizce’dir.

Bu çalışma daha çok çatışma konusuna giriş şeklindedir. Çatışma ve Barış Çalışmaları son derece geniş açılı ve çok disiplinli çalışmalar olduğundan sık sık başka alanlardan çalışmalarla desteklenmiştir. Özellikle de psikoloji çatışma konusuna girişte en çok değineceğimiz alan olacaktır.

Çatışma Konusuna Giriş

Yer yüzünde her insanın birbirinden farklı bir hayat görüşü, bir amacı ve bir beklentisi vardır. Bazen bu çok farklı hayat görüşleri, amaçlar, istekler ve ihtiyaçlar bizi başka insanlarla karşı karşıya getirebilir. Bu karşı karşı karşıya gelme durumu sırasında bir çatışma meydana gelir. Kaynakarın kıt olması ve insan doğası çatışmanın hiçbir şekilde son bulmasına izin vermez.

Çatışmalar basit bir eşler arası, komşular arası çatışmalar olabileceği gibi ülkeler arası gibi büyük boyutlarda da yaşanabilir. Çatışma çalışmaları genelde konuya bireyler arası çatışmalardan başlayarak konuya aydınlık getirmeye çalışır. Fakat çoğu üniversite genel olarak gruplar ve uluslararası çatışmalarla ilgilenir. İçsel çatışma ise tamamen psikolojinin bir ürünüdür. Biz de konuya kısa bir giriş yaptıktan sonra uluslararası çatışmalarla ilgileneceğiz.

Çatışma Nedir?

Çatışma en basit açıklaması ile uyumsuz amaçların bulunduğu ya da bulunduğuna inanılan en az iki grup arasındaki ilişkidir.

Başka bir tanımda ise çatışma; en az iki bağımsız grup arasındaki; uyumsuz amaçlar, kıt kaynaklar ve engellenme hissi sonucu ifade edilen mücadeledir[1].

Daha pek çok farklı tanım buraya eklenebilir.

Çatışmaların yaşanma şekli genel olarak;

-Bireyler arası

-Gruplar arası

-Uluslararası olarak kategorilendirilebilir.

Fakat bazı kaynaklarda gruplandırma;

-İçsel

-Bireylerarası

-Grup içi

-Gruplar arası

-Uluslararası şeklinde de yapılmaktadır.

Çatışma konusunda çalışmanın en zor yanlarından birisi de çok farklı ve çok sayıda yaklaşımların olmasıdır[2].

Çatışmanın Altında Yatan Sebepler

Çatışmanın altında yatan sebeplerle ilgili pek çok teori bulunmaktadır. Bu kategorilerden bazıları konulara göre ayrılmıştır, bazıları ise amaçlara ulaşılabilirliğe göre.

Hedefler üç gruba ayrılır. Uyumlu hedefler/amaçlar, Uyumsuz olanlar ve de farklı olmayanlar.

Yani eğer başka insanların amaçlarıyla çatışmayan hedeflerimiz varsa bunlar uyumlu hedeflerdir. Kimsenin hedefine/amacına ulaşmasına da engel değildir.

Uyumsuz hedefler ise sizin amacınıza ulaşmanız, bir başka insanın amacına ulaşmasına engel olmasıdır ve burada çatışma başlar. Mesela Bir çiftin sadece ya eve ya da arabaya yetecek kadar parası olması, kadının bu parayla ev almak, erkeğin ise bu parayla araba almak istemesedi gibi.

Farklı olmayan amaçlar ise, iki tarafında aynı şeyi istemesi ve sadece bir kişinin buna sahip olabilmesidir. Bu da çatışma yaratan bir unsurdur.İki ülkenin de aynı toprakları istemesi gibi.

Bazı teorisyenler bu amaçlara göre çatışma şeklini aynı zamanda Tip 1, Tip 2 ve Tip 3 çatışma türleri olarak da adlandırmışlardır[3].

Kimlik, ahlaki beklentiler, hukuki meseleler, haklar, maddi olanakların üst kesimlerce paylaşılması gibi konular da başka teoriler arasında yer almaktadır.

Aynı zaman da İhtiyaçlar Teorisi ve de kıt kaynakların paylaşımının çatışmaya yol açtığına dair teoriler de bulunmaktadır.

Çatışma Davranışı

Çatışma ile ilgili yapılmış bazı tanımlarda da çatışma davranışından bahsedilir. Çatışma davranışı kısaca, tarafların uyuşmayan amaçlarına ulaşabilmek için ve/veya düşmanlıklarını göstermek için kullandıkları davranıştır[4].

Çatışma ve Şiddet

Genel olarak halk arası kullanımda çatışma ve şiddet sık sık birbirleri ile karıştırılan konulardır. Her çatışma şiddet içermek zorunda değildir. Fakat zaman zaman iki taraf arasındaki çatışma tırmandığında şiddet görelebilen bir durumdur. Ayrıca çatışmalar her zaman kötü değildir ve de her çatışma da şiddet içermez.

Pek çok psikolojik araştırmaya göre şiddet engellenme hissi ile birlikte gelir. Yani sosyo-ekonomik eşitsizlikler, sağlık sorunları, kültürel olarak kadın ve erkeğe biçilen roller, işsizlik, fakirlik, açlık ve benzeri durumlar insanlar üzerinde engellenme hissi yaratır, bu hissin gelişmesi ile de şiddet baş gösterir[5]. Şiddet her zaman için fiziksel olmak zorunda değildir. Yaşadığımız çevre, aldığımız eğitim ve sosyal statümüz genel olarak şiddetin başka yollarla kendisini göstermesine de sebep olabilir. O halde şiddet türleri nelerdir?

Şiddetin Türleri

Fiziksel şiddet: Genel olarak şiddet kelimesi geçtiğinde aklımıza gelen ilk şey fiziksel şiddettir. Yani insanın bedensel bütünlüğüne zarar verici, direk eyleme dayanan ve de sonrasında tıbbi izler bırakan şiddet türüdür.

Psikolojik şiddet: Dışarıdan görülmesi ve fark edilmesi çok zor olduğu için anlaşılması en zor olan fakat insan ruhu ve psikolojisi üzerinde çok büyük izler bırakır ve de insanları sağlıklı düşünmekten uzağa iter.

Kültürel şiddet: Kültürün çeşitli öğelerinde kendini gösteren şiddet türüdür. Böylece kültürün altında şiddeti kullanır ve de normal hale getiririz. Her kültürde saldırgan öğeler bulunur, bunlar ulusal marşlarda, bayraklarda, atasözlerinde ve daha pek çok alanda kendini gösterebilir.

Yapısal şiddet: Toplumda yer alan yapı ve kurumlarla ilgili bir şiddet türüdür. Bu şiddet türününde belirlenmesi çok kolay değildir çünkü sistemle beraber yer aldığı için toplum genelinde kanıksanmıştır[6].

Çatışmanın Belirlenmesi

Çatışmanın Yokluğu; Uyumlu amaç ve uyumlu davranış olduğu zaman çatışmanın yokluğu söz konusunudur.

Gizli Çatışma; Çatışmaya sebep olacak nedenlerin varlığına işaret eder. Yani bu durumda uyumsuz amaçlar vardır fakat bir uyumsuz davranış yoktur. Dışarıdan bakıldığında gözle görülür bir çatışma belirlenemez.

Yüzeysel Çatışma; Uyumsuz davranış ve de uyumlu amaçların olduğu durumdur. Görünürde bir çatışma vardır fakat bu son derece yüzeysel ve de kökleri olmayan bir çatışmadır.

Açık Çatışma; Hem uyumsuz amaçların, hem de uyumsuz davranışın bulunduğu durumdur. Ortada açık bir çatışma vardır. Belirlenmesi en kolay çatışma türü de tabiki açık çatışmadır.

Çatışma Konusunda Farklı Yaklaşımlar

Çatışmanın Önlenmesi (Conflict Prevention); Çatışmaların şiddet içeren çatışmaya dönmesini engellemek üzere oluşturulan bir yaklaşımdır.

Çatışmanın Düzenlenmesi (Conflict Settlement); Çatışmaları barış anlaşmaları ile sonlandırmayı hedefler.

Çatışma Çözümü; Üçüncü tarafların müdahalesinin yüksek olduğu bir yaklaşımdır, genel olarak çatışmanın nedenlerini bularak ilişkileri yeniden inşa etmeye odaklanır.

Çatışma Yönetimi; Üçüncü tarafların çatışmaya dahil olarak çatışmayı sınırlamak, durdurmak ve de şiddeti engelleyerek, insanların zarar görmesini en aza indirmeyi hedefleyen stratejilerden oluşur.

Çatışmanın Dönüştürülmesi; Çatışmaya konu olan sosyal ve politik yapıların dönüştürülerek olumlulaştırılmasıdır[7].

Sonuç

Dünya üzerinde özellikle uluslararası yaşanan ya da sivil savaş olarak kendisini gösteren çok sayıda çatışma vardır. Bu çatışmalara üçüncü tarafların dahil olması günümüzde çatışma ve barış alanları içerisinde kullanılan formüllerden biri haline gelmiştir.

Özellikle tarafların olaylara objectif bakamayacağı, şiddet içeren çatışmalardan sonra görülen devletin bütün kurumlarında yaşanan kapasite boşluğu, güvenlik ve acil yardım ihtiyacı gibi konular üçüncü tarafların çatışmaya müdahil olma sebeplerindendir.

Yukarıda belirttiğimiz teoriler ve de yaklaşımlar çatışma ve barış çalışmaları alanın da yapılmış çalışmalardan sadece bazılarıdır. Ciddi anlamda çok sayı da çatışma teorisi ve de ilgilendikleri alanlara göre çok sayıda da yaklaşım bulunmaktadır.

Önemli olan olayları detaylı analiz edip, görülen ve de görülemeyen nedenleri iyice kavrayıp ve de her olayın tek ve benzersiz olduğu gerçeğini gözden kaçırmamak gerektiğidir.

Günümüzde barış operasyonlarında kullanılan belli başlı bazı formüller vardır. Bu formüllerin ne kadar işe yaradığı ulaşılmak istenilen durumdan ne kadar uzakta olunduğuna göre değişmektedir yani tartışmalı bir konudur. Üstelik de çok büyük çatışmalardan sonra çatışmanın çözülmesi kolay ve de hızlı gerçekleştirilebilecek bir durum hiç değildir.

Çatışmayı ve doğasını anlamak, iyi bir çatışma analizi yapmak ve de çatışmadan çıkmış halkın psikolojisini, kültürünü ve neye hazır olup, olmadıklarını kavrayabilirsek çatışmaları uzun süreli barışa döndürme konusunda daha başarılı olacağımıza inanıyoruz.

Aslı BAŞER


[1] Using Conflict Theory, Otomar J. Bartos University of Colorado at Boulder, Paul Wehr University of Colorado at Boulder, CAMBRIDGE UNIVERSITY PRESS, © Otomar J. Bartos, Paul Wehr 2002

[2] Non Violent Conflict Transformation Training Manual, Mischnick Ruth, KURVE Wustrow, S: 21-38

[3] The Structure of Conflict , Clyde H. Coombs The University of Michigan, George S. Avrunin The University of Massachusetts, LAWRENCE ERLBAUM ASSOCIATES, PUBLISHERS, 1988 Hillsdale, New Jersey Hove and London

[4] Using Conflict Theory, Otomar J. Bartos University of Colorado at Boulder, Paul Wehr University of Colorado at Boulder, CAMBRIDGE UNIVERSITY PRESS, © Otomar J. Bartos, Paul Wehr 2002

[5]Personality, Burger Jerry M.,Kaknüs Yayınları, 1. Baskı, İstanbul, 2006, S: 214-220

[6] Working With Conflict Skils and Strategies for Action, Fisher Simon and Others, ZED Books , New York-USA, 2000, S: 3-15

[7] Barış İnşası Kuram ve Uygulaması, ÖZERDEM Alpaslan, Nobel Yayınevi, Ankara, Kasım 2013

Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Orta Güçler Çok Kutuplu Bir Dünya Yaratacak

Dani Rodrik - Cambridge Bu yazı ilk olarak 11 Kasım...

Amerika Bir Sonraki Sovyetler Birliği mi?

Harold James, Princeton Üniversitesi'nde Tarih ve Uluslararası İlişkiler Profesörü. Bu...

Stabil Kripto Paralar Doların Küresel Statüsünü Koruyabilir

Paul Ryan, ABD Temsilciler Meclisi'nin eski sözcüsü (2015-19), American...

Avrasya’da Kolektif Güvenlik: Moskova ve Yeni Delhi’den Bakışlar

Collective Security in (Eur)Asia: Views from Moscow and New...