2000’li Yıllarda Kuzey Kore ve Rusya İlişkileri

2000’li Yıllarda  Kuzey Kore ve Rusya İlişkilerine Bir Bakış

Kısaca Kuzey Kore Rejimi

Günümüzde Kuzey Kore, 1980’li yıllardan beri egemen olan “Juche” düşüncesiyle yönetilmeye devam etmektedir. Bu düşüncenin üç temel prensibi vardır: siyasette bağımsız olmak, meşru müdafaa, ekonomide kendi kendine yetebilme. Çin ile ekonomik ilişkiler yürütülmeye devam edildiğinde son prensip tam anlamıyla yerine getirilememektedir. Çin’in ekonomik partner olarak kabul edilmesi ise her iki devletin komünist rejim söyleminin paralelliğiyle bağlantılıdır. Meşru müdafaada ise 2011’de devlet başkanlığı görevine gelen Kim Jong-Un ’un liderliğini yürüttüğü ordu ile ön plana çıkmaktadır. Komünist bir rejime sahip olunmasına rağmen Songun*[1] anlayışının temelinde ‘’silahın orak ve çekiçten önce gelmesi’’ düşüncesi yatmaktadır.[2] Bu bağlamda Kuzey Kore, ülke sınırlarına herhangi bir dış tehdit algıladığı takdirde meşru müdafaa prensibini kullanacağını belirtmekten hiç çekinmemektedir. Tüm bunların dışında Kuzey Kore’nin ilk lideri ve kurucusu olarak kabul edilen Kim İl-Sung, “ebedi lider” olarak kabul edilmektedir.

Kuzey Kore’de Yer Alan Dış Temsilcilikler

Bilindiği üzere Kuzey Kore dünyaya kapalı bir ülkedir. İnternet erişiminin bile liderleri ve etrafındakiler haricinde yasak olduğu bu ülkede açılan büyükelçilik sayısı da oldukça sınırlıdır. Kuzey Kore’de dış temsilcilik bulundurabilen ülkeler arasında Çin Halk Cumhuriyeti, İran, Vietnam, İsveç, Birleşik Krallık gibileri yer alırken Rusya da bunlardan bir tanesidir. Amerika Birleşik Devletleri’nin ve Kanada’nın elçilikleri bulunmamakta, ilişkilerini İsveç temsilciliği aracılığıyla yürütmektedirler. Buradan anlaşıldığı üzere Kuzey Kore’nin Rusya ile ABD’ye kıyasla daha ılımlı ilişkileri vardır. Asya Pasifik bölgesinde söz sahibi olmak isteyen ABD’nin Kuzey Kore ile diplomatik ilişki kuramayıp Rusya’nın kurabilmesi, Rusya açısından bölgede bir nevi nüfuza sahip olabilmesi anlamına gelmektedir.

 Kuzey Kore ve Rusya İlişkileri

Putin Rusya’sının Kuzey Kore ile Diplomatik İlişki Çabaları

 Her ne kadar Rusya Kuzey Kore’de elçilik bulundurabilse de iki ülke arasında tam anlamıyla istikrarlı bir ilişkiden bahsetmek oldukça zordur. SSCB döneminde komünizm rejiminden ötürü iyi olan ilişkiler, Rusya Fedarasyonu’nun kurulup Yeltsin’in devlet başkanlığına gelmesi ve Batı ile( özellikle de Güney Kore ile) ilişkilere başlaması iki devlet arasındaki ilişkileri kopma noktasına getirmiştir. Buna rağmen Putin Rusya’sı, Kuzey Kore’ye oranla daha yapıcı olmuş ve ilişkilerin sürdürülmesi için önemli çabalar göstermiştir.

Rusya’nın İkinci Dünya Savaşı’nın 70.yılında Moskova’da yapılacak anma törenlerine Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Xi Jinping’in yanı sıra Kuzey Kore lideri Kim Jong-Un’un da davet edilmesi bu çabalardan bir tanesidir. Bu ziyaretin bir sonucu olarak Rusya ve Kuzey Kore, 2015 yılını her iki ülke için dostluk yılı[3] ilan etmiştir. Bu ziyaretin bir başka göz önünde bulundurulması gereken noktası ise Kuzey Kore lideri Kim Jong-Un’un ilk dış ülke ziyareti olmasıdır. Ukrayna’daki çatışmalardan ve Kırım’ın ilhakından sonra uluslararası yaptırımlara maruz kalan Moskova yüzünü doğuya dönüp, Çin ile ilişkilerini güçlendirirken Kuzey Kore’nin stratejik önemini bölgesel dengeler bağlamında (Amerikan, Çin, Güney Kore ve Japonya çıkarları odaklı) yeniden keşfetmiştir.[4]

İlişkilerin Gerilmesi, Nükleer Silah ve Hidrojen Bombası

 Oluşan bu iyimser hava, Kuzey Kore’nin saldırgan tutumlarıyla çok çabuk bozulmuştur. 2015’teki ilk gerilim Aralık ayında kültürel bir alanda, Rusya’dan dolayı olmuştur. Bir Rus film yapımcısının Kuzey Kore halkının yaşamıyla ilgili bir belgesel (Under the Sun) çekmesi ve burada Kuzey Kore devletinin dünya kamuoyuna ifşa etmek istemediği bazı gerçeklere yer vermesi iki ülkenin arasına soğukluk girmesine neden olmuştur. Filmin yapımcısı Vitaly Mansky bir gazeteye verdiği demeçte “Kuzey Kore’de yaşananların gerçek yüzünü vermek istiyorum. Yetkililer, gerçek yaşamın çarpıtılmış bir versiyonunu bize sunuyor. Dolayısıyla Kuzey Kore’ye dair gerçekleri ifşa etmek istedik”[5] ifadelerini kullanmıştır. Bu demeç iki ülke arasındaki gerilimi tırmandırdığından ötürü Rus Hükümeti bu belgesele verdiği desteği çekmek istemiştir.

  Film konusu her ne kadar kısa süre de kapansa da 2016’da iki ülke arasındaki gerilim tırmanarak devam etmiştir. Fakat bu sefer gerilimin kaynağı Rusya değil Kuzey Kore olmuştur. Kuzey Kore’nin nükleer silah edinmedeki uluslararası hukuku (NPT-Treaty of the Non-Proliferation of Nuclear Weapons) ihlal eden politikaları ve buna ek olarak da hidrojen bombası edinip test etmesi Rusya’da güvensizliğe ve tepkilere yol açmıştır. Nitekim bu gerilimin sadece 2016 yılının başında Kuzey Kore’nin yaptığı hidrojen bombası denemesinden kaynaklandığını söylemek doğru olmayacaktır.

Dolayısıyla bu gerilimin temeline inmekte fayda vardır. Aralık 2002’de nükleer programını başlattığını ve Ocak 2003’te Nükleer Silahlarının Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması’ndan (NPT) çekildiğini duyuran Kuzey Kore’yi Nisan 2003’teki Birlemiş Milletler toplantısında Çin’le beraber Rusya korumuştur. Buna rağmen Kuzey Kore, 2006’da ilk denemesini gerçekleştirmiştir. 2 Eylül 2007’de ise nükleer tesislerini yok etmeyi kabul etmiştir.[6] Bunu kabul etmesi de 2009 ve 2013 yıllarında nükleer deneme yapmasının önüne geçmemiş üstüne üstlük Ocak 2016’da nükleer silahlardan da tehlikeli olarak nitelendirilen hidrojen bombasının ilk testini yaptığını ve başarılı olduğunu uluslararası topluma duyurmakta hiçbir sakınca görmemiştir.

Bahsi geçen üç nükleer denemede büyük bir tepki vermeyen Rusya, hidrojen bombası için oldukça sert tepkiler vermiştir ki bunlar Rusya Hükümetinin önemli isimleri ve kurumları tarafından dile getirilmiştir. Rusya Dışişleri Bakanlığı, Kuzey Kore’nin bu denemesini uluslararası hukukun net bir şekilde ihlali olarak tanımlamıştır. Rusya Federasyon Konseyi Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Konstantin Kosaçev de bir önceki tepkiyle paralel olarak hidrojen bombası üretiminin ve denemesinin Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun onayladığı Kapsamlı Nükleer Deneme Yasağı Anlaşması’nı (CTBT) ihlal ettiğini belirterek tepkisini dile getirmiştir. Buna ilave olarak da iki ülkenin sınır komşusu olduğunu hatırlatmıştır. Bunu da şu sözlerle Kuzey Kore hükümetine hatırlatmıştır: “Pyonyang ile Vladivostok kenti arasındaki mesafe 700 kilometreden az.

Bu sebeple Kuzey Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti’nin bu bölgedeki faaliyetleri Rusya’nın ulusal güvenliğini doğrudan etkiler.”[7] Nitekim iki ülke arasındaki gerilim Mayıs ayında Kuzey Kore’nin 5 Rus atletinin bulunduğu yatı alıkoymasıyla devam etmiştir. Rusya, Kuzey Kore’ye bu olaydan ve bilgi alabilmek istediğinden ötürü nota göndermiştir. Nota gönderilmesi aslında ilk kez değildir. Çünkü Haziran 2006’da da Rusya, Kuzey Kore’nin uzun menzilli balistik füzeleri denemeyi hazırlandığını bildirmesinden ötürü nota göndermiştir.

Sonuç

Kuzey Kore’nin nükleer silah ve hidrojen bombası edinmede meşru müdafaa hakkını iddia ederek kararlı bir tutum gösterdiğinden ötürü gerilimler olsa da iki ülkenin ilişkilerinin tam anlamıyla kopması mümkün değildir. Bunun en temel nedeni olarak da Asya-Pasifik bölgesinde ABD hegemonyasının iki ülke tarafından engellenmek istenmesi olarak gösterilebilir. Bununla beraber Güney Kore’nin Soğuk Savaş’tan beri ABD’nin müttefiki olması ve Çin’in gittikçe dünya piyasalarına entegre olması her iki tarafı da rahatsız etmekte ve birbirine yaklaştırmaktadır. Yine de Çin, hem Rusya hem de Kuzey Kore için uluslararası arenada müttefik olmaya devam etmekte ve üç devlet özellikle Uzakdoğu’da ABD’nin yanında yer alan Güney Kore ve Japonya karşısında işbirliği yapmaya özen göstermektedir.

NOT: Songun: Kore Halk Ordusu’nu Kuzey Kore içerisinde kurum ve devlet organı olarak yükselterek ülkedeki sistem ve toplum nezdinde en önemli konuma yükseltmektedir. Ordu, iç siyasette ve uluslararası ilişkilerde belirleyicidir. Hükümetin yapısını tayin etmekte ve iktidarın şekillendiği yer olarak orduya vurgu yapılmaktadır. Kuzey Kore Hükümeti orduya ekonomik alanda en yüksek önemi vermekte, kaynak kullanımında öncelik tanımakta ve topluma örnek bir hiyerarşi olarak gösterilmektedir. Songun, 1994 yılından itibaren askeri yapılanmaya kamusal ve toplumsal alanda verilen önemin ideolojik olarak teorileştirilmiş halidir.

Gözde ÖNEŞ

 30 Temmuz 2016

KAYNAKÇA:

  1. https://tr.wikipedia.org/wiki/Songun
  2. Mustafa Güven, “Kuzey Kore ve Dünya”, 5 Mayıs 2013, http://akademikperspektif.com/2013/05/05/kuzey-kore-ve-dunya/
  3.  “Bu ay, Kuzey Kore ve Rusya 2015’i iki ülke arasında dostluk yılı ilan etti.” , Kuzey Kore lideri Moskova’ya gidiyor, 18 Mart 2015, http://www.bbc.com/turkce/haberler/2015/03/150318_rusya_kore_cin
  4.  « Contré à l’ouest par les sanctions internationales à la suite du conflit en Ukraine et de l’annexion de la Crimée, Moscou se tourne vers l’est, renforce ses relations avec la Chine et redécouvre le poids stratégique de la RPDC dans les équilibres régionaux (point de convergence des intérêts américains, chinois, sud-coréens et japonais) », La Russie appelée à la rescousse, Mars 2015, pages 10 et 11, http://www.monde-diplomatique.fr/2015/03/PONS/52700
  5.  “Rusya ile Kuzey Kore’nin arası açıldı”, 12.03.2015, http://m.sabah.com.tr/dunya/2015/12/03/rusya-ile-kuzey-korenin-arasi-acildi
  6.  « 2 septembre 2007 : la Corée du Nord accepte de détruire ses installations nucléaires », Les dates clés du programme nucléaire nord-coréen, 06.01.2016, http://mobile.lemonde.fr/asie-pasifique/article/2016/01/06/un-seisme-en-coree-du-nord-fait-craindre-un-nouvel-essai-nucleaire_4842201_3216.html
  7.  “Rusya’dan Kuzey Kore’ye Sert Tepki”, 6 Ocak 2016, http://m.haber7.com/haberDetay.php?id=1739626

Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Avrupa Gündemi Konferansları – II: “Bizi Bağlayan Göç” – AB-Türkiye Ortaklığını Yeniden Değerlendirmek

Kocaeli Üniversitesi’nin yürütücülüğünde düzenlenen Avrupa Gündemi Konferanslarının ikincisi 24-25...

Avusturya Seçim Sonuçları: Aşırı Sağ FPÖ’nün Zaferi Yeni Bir Dönemi mi İşaret Ediyor?

Avusturya’da 2024 seçimleri, ülkenin siyasi tarihindeki önemli dönüm noktalarından...

Afro-Avrasya Araştırmaları Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Yaz Okulu Tamamlandı

Afro-Avrasya Araştırmaları Enstitüsü tarafından düzenlenen "Uluslararası İlişkiler Yaz Okulu...

Afrika’nın Konumu ve Türkiye: BM 79. Genel Kurul Toplantısı

1945 Yılında kurulan BM’nin bugün dünya haritası üzerinde yer...