Önleyici Diplomasi

Önleyici diplomasi, Birleşmiş Milletler Güvenlik konseyi tarafından “önleyici diplomasi” yoluyla barış ve güvenliği sağlamak ve Birleşmiş Milletler ile daha çok işbirliği halinde çalışmak amacıyla nükleer silahlarını hemen hemen yarıya indirmek konusunda anlaşan ABD ve Rusya’ya ve başka ülkelere yönelik olarak 31 Ocak 1992de ortaya atılan bir gündem düsturudur.

Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterand Güvenlik Konseyi’ne hitap ettiği sırada, artık “Yeni Dünya Düzeni”ni kurmayı hızlandırmak için “önleyici diplomasi”ye ağırlık verilmesi gerektiğini belirtmiştir. Rusya Başkanı Boris Yeltsin, Konsey toplantısının ardından 1 Şubat 1992de Camp David’de, ABD Başkanı George Bush ile nükleer ve konvansiyonel silahların indirimi ve Birleşik Devletler Topluluğu (BDT) üyeleri arasındaki barış konularını görüşmüştür.

Soğuk savaşın son bulması Avrupa kıtasına barış, istikrar ve huzur getirmemiştir. Doğu ve Merkezi Avrupa ve eski Sovyetler Birliği topraklarında istikrarsızlık ve hatta savaşlar görülmüştür. Çok uluslu devletlerin dağılması, demokrasi ve pazar ekonomisine geçiş ile politik ve ekonomik değişimin sancılı olması, Balkanlaşma faktörü ve yükselen bir değer olarak milliyetçilik unsurunun istikrarsızlık yaratması Yugoslavya Cumhuriyeti özelinde açığa çıkmıştır. Eski Yugoslavya Cumhuriyeti’nden ayrılan devletlerin ortaya çıkardığı tansiyonun tırmanışa geçmesi uluslararası toplumu ve özellikle Avrupa ülkelerini 1990 sonrası dönemde meşgul eden bir unsurdur. Soğuk Savaş döneminde etnik ve kabile savaşları çok basitleştirerek süper güçler arası rekabet ve Soğuk Savaş sistemi çerçevesinde açıklanmakta idi. Fakat etnik farklılıkları Soğuk Savaş mantığı çerçevesinde bastırmak ve homojen devletler yaratmak artık mümkün değildir. Hükümetlerin istikrarı ve sınırların değişmezliği ilkesi artık tehlike altındadır.

Soğuk Savaş sonrası dünya, dünyadaki barış ve güvenliği tehdit eden büyük çatışmalar ile çatışmaların tarafları, uluslararası sistem ve ayrıca uluslararası örgütler arasındaki ilişkilerinin nitelik ve nicelik olarak değişmesi ile yenidünya düzenine doğru gelişim göstermiştir. Bu yeni özel ve uluslararası çevre ve sistemde liderler, yeni yeni ortaya çıkan etno-milliyetçi çatışmalar konusunda nasıl davranacakları ve ne tür tedbirler alacakları konusunda belirsizlik içinde kalmışlardır. Neil J. Kritz’in belirttiği gibi dünyadaki savaşların büyük bir çoğunluğu devletlerarası olmaktan ziyade iç savaşlardır. Kritz’e göre, etnik ve dini çatışmalar, ayrımcılığa dayalı kendi kendine yönetme (self-determinasyon) uyuşmazlıkları ile ülke içinde birbirine karşı olan muhalif güçler arasındaki güç mücadeleleri dünya üzerindeki çatışmaların yüzde 96’sını meydana getirmektedir. Uluslararası toplum bu tür çatışmaların temel nedenleri ile ilgilenmek zorundadır. Soğuk Savaş boyunca uygulanan insan haklarının güçlendirilmesi çabaları ve “geleneksel barış gücü” uygulamaları iç savaş ve devlet içi çatışmalara barışçıl çözümler bulunmasına yeterli olamamıştır.

Hükümetler ve uluslararası örgütler artan bir biçimde etno-milliyetçi çatışmaların çözümü konusunda daha masrafsız ve daha hafif güç kullanımı gerektiren barış koruma, barış inşası ve barış gücü stratejilerine yönelmiştir. Soğuk Savaş sonrası dönemde gerek nitelik gerek nicelik olarak devlet içi çatışmaların artması nedeniyle, bu çatışmaları konusunda uluslararası toplum ve uluslararası örgütler “önleyici diplomasi”ye vurgu yapmakta ve “çatışma önlenmesi” kavramlarını giderek uluslararası ilişkiler literatüründe daha fazla kullanmaktadır.

Önleyici diplomasi, çatışmaya erken müdahale etmesi sebebi ile en az karmaşık, insancıl ve maliyet-etkin yöntem olarak uluslararası çatışmaların çözümü için en uygun yol olarak öne çıkmaktadır. Birleşmiş Milletler sistemi barışı sağlama, barışı koruma ve barış inşası olarak sınıflandıran üç yaklaşımı içinde barındırmaktadır. Diğer uluslararası örgütler örneğin; Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Ulusal Azınlıklar Yüksek Komiserliği (UAYK) ve diğer hükümet dışı örgütler (HDÖ) önleyici yaklaşımlara maliyet ve risklerin azaltılması sebebi ile daha sıcak bakmaktadır.

Uluslararası önleyici diplomasi rejimi şiddet içeren tüm çatışmaların çözümüne yönelik alternatifleri güçlendiren faaliyet, norm ve kurumları tasarlayan bir uluslararası rejim sistemidir.

Büşra Avşar

TUİÇ Staj Programı

Kaynakça

1)http://iibfdergi.karatekin.edu.tr/Makaleler/449410488_Sezai%20%C3%96z%C3%A7elik.pdf

2) http://www.uiportal.net/sozlukler/ui-sozluk/ui-m-n-o

Sosyal Medyada Paylaş

Previous article
Next article

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Teknolojinin Göçmen Havaleleri Üzerindeki Etkisi: Gelişmekte Olan Ülke Perspektifi

Gökçen Ayzıt Kırkali  Göç Çalışmaları o-Staj Programı Giriş Yurt dışında çalışan göçmenlerin...

Kosova Avrupa Konseyi Üyeliğine Bir Adım Daha Yaklaştı

Avrupa Konseyi'nin Siyasi İşler ve Demokrasi Komitesi, 31 ülkenin...

Bosna Hersek Seçim Yasası Değişti

Bosna Hersek, Dayton Barış Anlaşması sonrasında kurulan karmaşık siyasi...

Dijital Araçların Göç Süreçlerindeki Rolü

Hazırlayan: Büşra KEŞLİ TOROSLU Özet Bu araştırma, dijital teknolojilerin göç ve...