Sosyal Devlet Bitti, Yaşasın Piyasa

‘Sosyal Devlet Bitti, Yaşasın Piyasa’ adlı bu eser, Songül Sallan Gül tarafından kaleme alınmış ve 2006 yılında ikinci basımına hazırlanmıştır. Songül Sallan Gül, kitabında Liberal sistemin tarihsel gelişimi ve Liberal sistem ile gelen değişiklikleri, bununla bağlantılı olarak değişen piyasa tür ve işleyişlerini ayrıntılı bir şekilde açıklayabilmek için konuları sekiz ayrı bölümde ele almıştır. Liberalizmin gelişimi ve farklı ülke dönüşümü doğrultusunda ortaya çıkan liberalizm türlerinin anlatıldığı eserde klasik liberalizmin ( “Laissez faire, laissez aller, laissez passer”) gelişim süreci ve yeni liberalizme dönüşümünü incelenmiştir.

Eserde yeni sağ uzlaşının dayanaklarından olan muhafazakarlığın 20. yüzyılda kazandığı anlam ve yeni liberalizmle olan ilişkisi sorgulanarak yeni sağ içerisinde oluşturdukları uzlaşı ele alınmıştır. Yeni liberalizmin temel değerleri ve refah devletine bakışı, özgürlük, demokrasi, adalet ve eşitlik kavramları çevresinde sorgulanmış ve sunduğu alternatifler tartışılmıştır. Yazar sosyal devletin gelişim sürecinde Keynesci refah devletinin yeri, kurumsallaşması, geliştirdiği sosyal güvenlik sistemi ve yeni liberal doğrultudaki dönüşümü sorgulamış, refah devletini ve dönüşümünü açıklamaya yönelik yaklaşımları değerlendirerek eleştirel bir bakışla sunmuştur. Aynı zamanda yazar çalışmasında ekonomik, siyasal ve toplumsal yaşamın ana öğesinin birey olduğu düşüncesine dayanarak yeni liberallere göre serbest piyasa sisteminin devletten üstün olduğunun altını çizmiştir.

Eserde İngiltere, Amerika Birleşik Devletleri ve Türkiye tecrübesinde piyasa-refah devleti ilişkisi, Keynesci ya da devletçi kalkınma modelinden, yeni liberal ekonomik politikalara ve piyasa merkezli refah anlayışına geçiş açıklanmıştır. Yazar bu açıklamayı, İngiltere’de Thatcher (1979-1991), Amerika’da Reagan (1981-1989) ve Türkiye’de Özal (1983-1991) iktidar yıllarını baz alarak yapmış ve çalışmasını genel bir değerlendirme ile noktalamıştır.

 ‘Liberalizmden Yeni-Liberalizme’ başlıklı ilk bölümde, tarihsel gelişim, liberalizm ve faydacılık, liberalizm sınıflamaları ve klasik, sosyal ve yeni liberalizm konuları altında, liberalizmin tarihi, geçiş dönemleri ve yeni liberalizmin doğuşu ele alınmış, okuyucular için aydınlatıcı teknik bilgiler sunulmuştur.

         İkinci bölümde ‘Muhafazakarlık ve Yeni Sağ’ isimli başlık ile inceleme alanı bulmuş olan konu üç grupta ele alınmış olup geleneksel muhafazakarlık, yeni muhafazakarlık ve yeni uzlaşı, yeni sağ şeklinde açıklanmıştır. Yazar bölümde belirtilen konular altında çeşitli yönlerden yeni liberalizmi inceleyerek onun gelişimini, onunla ilişkili olan ideolojik yapıyı ve yeni liberalizmin bu bağlamda işleyiş biçimini ele almıştır. Yazara göre, liberalizm kapitalist toplumlarda hayat bulduğundan dolayı, kapitalist sınıfın ekonomik ve politik çıkarlarını savunan bir öğretiye dönüşmüş, ideolojik bir hal almıştır.

         ‘Yeni-Liberalizm, Temel Değerler ve Refah Devleti’ başlıklı üçüncü bölümde yeni özgürlük anlayışı, yeni liberalizmde demokrasi, yeni liberalizmde adalet ve eşitlik ve piyasaya devlet müdahalesi sorunu konuları incelenmiştir. Bu başlıklar altında verilen bilgiler liberalizmin her türünün kapsadığı temel değerler kümesi ve bununla bağdaştırılan Refah Devlet modelinin Keynes piyasasına geçmeden önceki olağan durumunu biz okuyuculara geniş bir yelpazede sunmaktadır.

         Keynesci refah devletinin gelişimi ve dönüşümünü anlatan bölümde, klasik liberalizmde hakların nasıl yürütüldüğü, klasik liberalistlerin refah anlayışı ve Keynesci refah devletinin gelişim evresini incelemeye alınıyor. Yazar, okuyucuyu Keynesci model çerçevesinde klasik liberalizmden sosyal liberalime geçiş ve sonrasında yeni liberalizmin doğuşu konusunda aydınlatıyor. Ona göre, Keynesci refah devleti modelinde yoksulluk sorunu bireysel bir hata ve sorumluluk olmaktan çıkarılarak, toplumsal bir olgu olarak görülmüş ancak bu süreç diyalektik bir biçimde gelişmiştir. Refah devletinde devlet müdahaleciliğiyle insanlığın yoksulluktan kurtarılması, sosyal ve ekonomik güvenceye sahip olması amaçlanırken, tam tersine, devlet bürokratikleşmeye ve bireylerin özel alanlarını kontrol etmeye başlamış ve bu sorunların başı çekmesiyle birlikte yeni sağ düşünürler tarafından bu sistem en sonunda yeni liberalizme dönüşmeyi başarmıştır. Bu bağlamda şekillenmeye başlayan yeni liberalizmin toplumun temelindeki yapı taşlarını hangi değerler çerçevesinde nasıl bir şekle oturttuğunu bu çalışmada kapsamlı olarak görmek mümkündür.

Beşinci bölüme bakıldığında, ‘Keynesci Refah Devletinin Oluşumunu ve Dönüşümünü Açıklayan Yaklaşımlar’ konusu altında ele alınmış olan yapısal işlevsel yaklaşım, yeni sağ yaklaşımlar, Marksist kökenli yaklaşımlarla birlikte, bu yaklaşımlara karşı oluşturulan eleştirel bakış dikkat çekmektedir. Yazar üzerinde durduğu kurgulamada yeni sağ yaklaşımların, yeni liberalizm ile yeni muhafazakarlık ifadesi temeline dayanarak teknik bilginin kapılarını okuyucuya ardına kadar açmıştır. Yine bu bölümde sosyal demokrat yaklaşım ve klasik Marksist yaklaşımı anlatan yazar hegemonya kuramı ve dünya sistem teorisinin sosyal devlete bakışını değerlendirmiştir.

Yazarın ‘İngiliz Refah Devletinin Dönüşümü: Thatcherizm ve Refahın Piyasalaşması’ konusunu ele aldığı altıncı kısımda, Keynesci dönem öncesindeki refah anlayışını, Keynesci refah devletinin gelişimini ve sosyal güvenliğin kurumsallaşmasının ayrıntılı olarak incelemiştir. Yazar İngiltere’yi ele alarak yoksulluk, sosyal güvence, sosyal sigorta sisteminin kurulması, kamuda sosyal güvenlik ve Thatcherizmde refahın piyasadaki işleyişi gibi kavramları bu bölümde okuyucuyla buluşturmuştur.

‘Amerika’da Keynesci Refah Devletinden Reaganizme Geçiş’ ana konusu altında işlenen, Keynesci dönem öncesindeki refah anlayışı, Amerika’da Keynesci refah devleti ve reaganizmde sosyal güvenlik anlayışı isimli başlıklar, yedinci bölümün temel taşlarını oluşturmuştur. Yazar yine bu bölümde Amerika’da Keynesci refah devletinin nasıl geliştiğine de değinerek sosyal güvenlik sisteminde oluşturulan sigorta programları ve reaganizmde sosyal güvenlik anlayışının nasıl işlediği hakkında okuyucuyu bilgilendirmiş ve bunun ışığında reaganizmin temel özelliklerine de inerek sosyal sigorta programlarında yeni liberalizmin dönüşüm evrelerini okuyucuya aksettirmiştir.

‘Türkiye’de Sosyal Devletten Özalizme Geçiş’ başlığı sonrası, Türkiye’nin Cumhuriyet öncesi refah anlayışını, ülkenin tek parti döneminde sosyal refahının nasıl olduğunu, 1946-1980 döneminde sosyal güvenlik kurumlarının gelişimini ve Özalizmde yeni refah politikalarını anlatan yazar bu bölümde, Turgut Özal’ın Türkiye’de Başbakan olduğu dönemlerde uyguladığı yeni liberal politikaları içeren bir kavram olan ‘Özalizm’i inceleme konusu yapmıştır. Aynı zamanda bu dönemde izlenmiş olan refah politikalarını ve yine Türkiye’de bu dönemdeki sosyal sigorta dönüşümünü, kamuda yeni liberal uygulamaya nasıl geçildiğini ve sosyal hizmet yardımlarında nasıl bir yol izlendiğini ayrıntılarıyla yazıya geçirmeye özen göstermiştir.

Eserin tümünde değinilen konulara yazar kendi bakış açısından ziyade bilimsel bir yaklaşım sergileyerek ayrıntı öğelere yer vermeye dikkat etmiş, devamında da kendi sentezlerinden yola çıkarak öngörülerde bulunmuştur. Kitap nesnellik ve öznelliğin birlikte harmanlandığı teknik bir çalışma olarak okuyucuya sunulmuştur. Yazarın gerek başarılı bulduğu gerekse eleştirel yaklaştığı kısımlara bakılarak okuyucuyu sorgulamaya ve düşünmeye yönlendirdiği bir dünyanın kapılarını araladığı görülmektedir. Konusu gereği ağır bir dil kullanmak durumunda kalan yazar, sistematik ve açık biçimde yazmaya çalıştığı bu eserle okuyucuya kolaylık sağlamayı da hedeflemiştir. Aynı konuları farklı bölümlerde birkaç kez ele almış olması konuların pekişmesi yönünden iyiye yorulabilirken eserin eleştirilebilir bir tarafı olarak da değerlendirilmeye açıktır.

 

Yelda ÖZTAŞ

UİÇ Derneği Stajyeri

 

Kitabın Adı: Sosyal Devlet Bitti, Yaşasın Piyasa

Yazar:  Songül Sallan Gül

Ebabil Yayıncılık, 2006, Ankara

Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Avrupa Gündemi Konferansları – II: “Bizi Bağlayan Göç” – AB-Türkiye Ortaklığını Yeniden Değerlendirmek

Kocaeli Üniversitesi’nin yürütücülüğünde düzenlenen Avrupa Gündemi Konferanslarının ikincisi 24-25...

Avusturya Seçim Sonuçları: Aşırı Sağ FPÖ’nün Zaferi Yeni Bir Dönemi mi İşaret Ediyor?

Avusturya’da 2024 seçimleri, ülkenin siyasi tarihindeki önemli dönüm noktalarından...

Afro-Avrasya Araştırmaları Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Yaz Okulu Tamamlandı

Afro-Avrasya Araştırmaları Enstitüsü tarafından düzenlenen "Uluslararası İlişkiler Yaz Okulu...

Afrika’nın Konumu ve Türkiye: BM 79. Genel Kurul Toplantısı

1945 Yılında kurulan BM’nin bugün dünya haritası üzerinde yer...