Topraksızlar

Dünyanın Sokakları, bir film-kitap projesi olarak Metin Yeğin tarafından oluşturulmuştur. Dünyanın Sokakları’nın, bu bölümünde Metin Yeğin Brezilya’da Topraksız Köylüler Hareketi’nin (Movimiento de los Trabajadores Rurales Sin Tierra- MST) içinden bize sesleniyor, gördüklerini bu belgeselle belgelendiriyor. Belgesel Brezilyalı bir köylünün sözüyle başlıyor: “Brezilya öyle zengin bir ülkedir ki aynı zamanda yoksulluk açısından da çok zengindir.”

Yeğin MST bu yoksulluğa karşı yaşamı savunuyor diye aktarmakta, neoliberal politikalara karşı yapılan yürüyüşü bize aktarmaktadır. Brezilya’daki toprak eşitsizliğini, bir kişinin Danimarka kadar toprağı olmasına karşın pek çok kişinin topraksız olarak açlık sınırının altında yaşadığı örneğiyle anlatmaktadır. Topraksız Köylü Hareketi’nin ortaya çıkışı da bu eşitsizliğe karşı topraksızların örgütlenerek büyük toprak sahiplerinin topraklarını işgal etmesiyle başlamış olur.

Bu işgalle beraber MST, bu topraklarda kolektif tarımı geliştirmiştir. MST hareketinin üyeleri alternatif eğitim, tıp ve herkesin içselleştirebileceği bir demokrasi anlayışı geliştirmeye çalışmışlardır.  İrlanda’dan büyük bir coğrafyada bulunan yaklaşık 3 milyon nüfuslu bu insanlar, kendilerine böyle bir yaşam biçimi inşa etmişlerdir.  Devletten bu toprakların kamulaştırılması talep edilmiştir, eğer devlet tarafından onlara bu topraklar için tapu verilirse kolektif bir tapu olmasını ve kolektifi terk edenlerin bundan yararlanmamasını istemişlerdir. Çünkü onlara göre toprak kolektifin; yani herkesindir. Herkesin sekiz saat çalışıp aynı ücreti alması gibi bazı kurallar oluşturmuşlardır. Ancak istisna olarak ev işleri hala kadınların üzerinde olduğu için kadınlar dört saat çalışarak aynı ücreti almaktadırlar. Organik tarıma önem vermektedirler, bunu da “ürettiklerimizi önce kendimiz yiyoruz” motivasyonuyla yapmaktadırlar.  Büyük tarım şirketlerinin kendini tekrar üretmeyen tohumlarına karşı küçük çiftçilerle beraber tohum üretimi yapmaktadırlar. Ayrıca, neoliberal tarım politikalarına karşı dünya çiftçilerinin sendikasının kurucu unsurlarından olmuşlardır.

Belgesel, başlangıçta MST’nin de desteklediği Başkan Lula’nın tarım politikalarına karşı başlatılan uzun yürüyüşten görüntülerle devam etmektedir.  Bu yürüyüş 273 km, yaklaşık 13 bin kişiyle yapılan ve 17 gün süren uzun bir yürüyüştür. MST Kolektif Liderlik’ten Baggio, bu yürüyüşün tarım reformu için hükümetin politikalarına ve uluslararası sermayenin konjonktürüne karşı yoksul Brezilya için yapıldığını söylemektedir. MST’yi yoksul Brezilya’nın işbirliği mücadelesi olarak aktarmaktadır.

Tarımın önemli geçim kaynaklarından olduğu Brezilya’da, topraksızlar toprağın kolektifleştirilmesinin yanı sıra ayrıca yaşamın doruk olduğu başka bir toplum kurma hayallerini de dile getirmektedirler. Hükümetin toprağı dağıtması fikrine bu nedenle karşı çıkmaktadırlar. Çünkü istedikleri sadece toprak değil; farklı bir yaşam biçimidir. Bunun da kapitalist bir modelde mümkün olmadığını belirtmektedirler.

Bu harekette Devrimci Hristiyanlar da yer almaktadır. Devrimci Hristiyan lider Leonardo Boff, MST’nin ideolojik olarak sosyalist olduğunu ve sosyalizmin Doğu Avrupa sosyalizminden farklı olarak demokrasiyi her alanda içerdiğini belirtmektedir. Ayrıca dayanışmanın, beraber hareket etmenin, yoksullar için mücadele etmenin bütün gücünü insandan aldığını ve aynı zamanda bunun dinle dayanışmak olduğunu, bu nedenle din ve sosyalizm arasında böyle bir uyumun var olduğunu iddia etmektedir.

Uzun yürüyüş başkent Brasilia’ya kadar danslar, şarkılar, sloganlarla dolu pek çok renkli görüntülerle devam etmektedir. Çevreden pek çok kişinin de bu yürüyüşü desteklediği görülmektedir. Bu belgesel, gerek sahadan verdiği bilgiler ve gerekse de röportajlar açısından önemli bir kaynaktır.

Nazlıcan DEMİR

Latin Amerika Staj Programı

Sosyal Medyada Paylaş

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Uluslararası Göç Dalgaları ve Kentsel Kalkınma: İstanbul Örneği

Bu yazıda, öncelikle Türkiye’nin göç ile kalkınma sürecinin anlaşılması ve kalkınmanın nasıl bir seyir izlediği, ardından İstanbul'un tarihsel süreç içerisinde dış göçler tarafından nasıl şekillendiği, 21. yüzyılın uluslararası en derin göç meselesi olan Suriyeli mülteci akınının etkisi vurgulanarak değerlendirilecektir.

Röportaj: Gülüm Özçelik ile Uluslararası Hukuk ve İnsan Hakları Bağlamında Göç

Bu röportaj, Gülüm Özçelik ile Uluslararası Hukuk ve İnsan...

Göçün Feminenleşmesi: Toplumsal Cinsiyet Perspektifinden Kadın Göçmenler

Bu çalışma, göç deneyimi yaşayan kadınların toplumsal cinsiyet rollerinden kaynaklanan mağduriyetlerini ortaya çıkarmaya, bu kadınların göçlerinin nedenleri ve yöntemlerine, göç esnası ve sonrasında karşılaştıkları risklere ışık tutmaya çalışmaktadır. 

Suriye İç Savaşı Sonrası Yaşanan Göçün Terör Bağlamında AB’ye Etkileri

Bu yazıda AB kuruluşu ve gelişim süreci kısaca ele alındıktan sonra Suriye İç Savaşı’nın patlak vermesiyle başlayan süreç ve iç savaşın şiddetlendiği yıl olan 2015 ve sonrasında Avrupa ülkelerinde görülen terör olayları üzerinde durulacaktır. Aynı zamanda bu süreçte oluşan göç dalgalarının Avrupa’da aşırı sağın ve İslamofobinin yükselişi üzerindeki etkileri ele alınacaktır.