Ukrayna-Rus İkileminin Tayvan Sorununa Yansıması

24 Şubat 2022’de Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişimi tüm dünyada yankı uyandırdı. Bu silahlı çatışma, Soğuk Savaş’ın ardından dönemin önemli jeopolitik gelişmelerinden biri oldu. Dünya genelinde kaçınılmaz olarak insanlar bu durum hakkında çeşitli yorumlar yapmaya başladı. Bu tartışmalar içinde önemli bir benzetme yapıldı: Çin’in Tayvan için aynı müdahalede bulunacağı… 

Gündemde sık sık yer alan bu benzetmenin bir algı mı yoksa böyle bir durum gerçekleşme ihtimali var mı?

Öncelikle Çin-Tayvan sorununu kısa bir şekilde hatırlamakta fayda var. II. Dünya Savaşı’nın ardından Çin Komünist Partisi ve Milliyetçi Parti arasında bir iç savaş yaşanmıştı. Milliyetçi Parti, iç savaşın galibi olan Çin Komünist Partisi’ne 1949 yılında gerçekleşen devrim sonucunda iktidarı teslim etmişti. Komünist Parti’nin aynı yıl Çin Halk Cumhuriyeti’ni (ÇHC) ilan etmesinin ardından Milliyetçi Parti liderleri Tayvan’a kaçmış ve 1912 yılında Tayvan adasında Çin Cumhuriyeti’nin devam ettiğini duyurmuşlardı. (Stratejik Ortak, 2015). Çin’in en köklü ilkelerinden biri olan ‘Tek Çin’ politikası ise Tayvan’ı kendi topraklarına katma isteğini açık bir şekilde göstermektedir. Ancak o zaman bu zaman mıdır? Çin, Tayvan’ı kendi topraklarına Rusya’nın Ukrayna işgalinden güç alarak mı katacaktır? 

Çinli siyasi liderler, Ukrayna krizinin alarmları çalmaya başladığı günden itibaren çeşitli açıklamalarda bulunmuşlardır. Liderlerin ısrarla vurguladıkları şey: “Tayvan’ın Ukrayna olmadığı, Çin’in ayrılmaz bir parçası” olduğudur (Euronews, 2022). Ancak ABD’nin Rusya-Ukrayna krizinde önemli aktörlerden birisi olması göz ardı edilmediğine dikkat çekmekte fayda var. Çünkü Tayvan’ın işgal edilmesi hususundan ısrarla söz eden ABD yönetimidir.

ABD yönetiminin, Rusya’nın Ukrayna işgali için sürekli tarihler vermesini birçoğumuz hatırlarız. Bu, taraflar arasındaki gerilimi yatıştırmaktan ziyade diri tutma niyetinde oldukları şeklinde yorumlanabilir. ABD’nin buradaki önemli stratejisi ise, Rusya tehdidinin arttığına dair bir algı oluşturmak istemesidir. Nitekim Rusya, Ukrayna’ya saldırarak bir nevi ABD yönetimini doğruladı. Ancak 24 Şubat 2022 tarihinin hemen ardından ABD, yeni bir propaganda ile Çin’in Tayvan’a askeri müdahalede bulunacağı iddiasında bulundu. 

ABD’nin algı yaratmasındaki ilk adımı Çin’e bir uyarı niteliğinde olan, ABD Başkanı Joe Biden’ın Tayvan’a eski üst düzey savunma ve güvenlik görevlilerinden oluşan bir grubu göndermesiydi (Aydınlık, 2020). Daha sonra, Çin Küresel Televizyon Ağının (CGTN) 7 Nisan 2022’de yaptığı haberde ABD Temsilciler Başkanı Nancy Pelosi’nin 10 Nisan 2022’de Tayvan’a ziyarette bulunacağı iddiası ABD-Çin gerilimini artırdı. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zhao Lijian, Pelosi’nin Tayvan’a yapacağı ziyaretin Tek Çin ilkesini ihlal edeceğini vurguladı (CGTN, 2022). ABD’nin sürekli olarak bu ihtimali güncel tutması, Çin’e Tayvan’ın her daim yanında olacağına dair bir mesaj vermek ve Çin-Tayvan sorununu dünya gündeminde tutma niyetini göstermektedir. 

ABD’nin Rusya’nın ardından Çin’e yönelmesinin elbette ki sebepleri vardır. Çin, son yıllarda var olan dünya barışı içerisinde kendine oldukça fazla fayda sağlamıştır. Ekonomik olarak hızla gelişmesi Çin’i ABD için yükselen bir ekonomik rakip konumuna getirmektedir. Bu durumdan ABD rahatsızdır. Onun için Çin’in ‘güvensiz’ ve ‘tehditkar’ bir ülke olduğu algısını yaratmaya çalışmaktadır.  

ABD’nin bu söylemlerini sıklıkla tekrar etmesi, Çinli yetkililerden yapılan açıklamaları beraberinde getirmiştir. Çin Dışişleri Bakanı, Tayvan sorununun Ukrayna’dan farklı olduğunu belirtmiştir. İki sorun arasındaki en önemli farkın Tayvan’ın Çin’in kendi iç meselesi olduğu ve topraklarının ayrılmaz bir parçası olduğu; Ukrayna sorununun ise iki ülke arasında olan anlaşmazlıklar üzerinden çıktığını vurgulamaktadır (Aytekin, 2022). 1949’da ÇHC’nin kuruluşunun ilanının ardından, Milliyetçi Parti kurucusu Çan Kay Şek ile birlikte yaklaşık iki milyon kişi Tayvan Adası’na gitmiştir. Çan Kay Şek, burada Çin Cumhuriyeti’ni devam ettirerek yönetimde başkan olmaya devam ettiğini duyurmuştur. Bu dönemde ABD’nin Çan Kay Şek yönetimi ile ilişkileri daha güçlüydü ve BM’de Çin’i temsil eden yönetim ise Tayvan yönetimiydi. Soğuk Savaş döneminde ÇHC ile ABD’nin ilişkileri gelişmiştir. 1972 yılında dönemin ABD başkanı Nixon’ın Çin ziyareti ikili arasında olan ilişkileri ilerletmiştir. BM’de Tayvan tarafından temsil edilen Çin, bu dönemde ABD desteği ile ÇHC tarafından temsil edilmeye başlamıştır (Çakı ve Fidan, 2020:189-190). Tayvanlı yetkililer, kendilerinin 1949 yılında Çin anakarasından ayrıldığını ve Tayvan’ın egemen bir devlet olduğunu iddia etmektedir (World Population Review, 2022). Çin ise Tayvan’ı 23. eyaleti kabul etmekle birlikte hiçbir zaman Tayvan’da kontrolü elinde bulunduramamıştır. Doğu Asya ülkesi olan Tayvan (Çin Cumhuriyeti) pek çok ülke tarafından tanınmamaktadır (Alperen, 2021).  

Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişimi, başlarda Çin’i cesaretlendirmiş olsa da Çinli yetkililerin şu günlerde ders çıkardığı öngörülebilir. Öncelikle ABD’nin hegemon güç olma isteği ile Ortadoğu, Asya-Pasifik ve Asya bölgelerindeki askeri ve siyasi varlığı Çin-Rusya ilişkilerini güçlendirmeye etkili olmuştur. Ancak Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişiminin, Çin’i oldukça rahatsız ettiği de dikkatten kaçmamalıdır. Çin, hem Moskova’yı kızdıracak bir açıklamada bulunmak istememekte hem de Washington ve Avrupa başkentleri ile var olan ilişkilerine zarar vermek istememektedir. Böyle bir durumda Çin, Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı işgal girişimine dair yaptığı açıklamalarda sürekli belirsiz ifadeler kullanmaktadır. 

Ukrayna ve Tayvan’ın başlıca benzerliği, her iki tarafın da tehditkar komşulara sahip birer demokrasi olmasıdır. Ancak önemli farklılıkları da bulunmaktadır. Öncelikle Tayvan, Ukrayna gibi BM üyesi değildir. Ukrayna, 180’den fazla ülke ile diplomatik ilişkileri bulunan bir ülkedir. Tayvan’ın ise bir düzine kadar ülke ile diplomatik ilişkisi bulunmakta ve o ülkeler de güçlü değildir. Ukrayna, uluslararası platformlarda tanınmış bağımsız bir ülke konumundadır (Scobell ve Steveson-Yang, 2022). 

Çin ve Rusya da birbirine benzememektedir. Rus silahlı kuvvetlerinin son yıllarda sınır ötesine yaptığı ilk müdahale Ukrayna değildir. Gürcistan ve Suriye deneyimlerinin ardından son olarak Ukrayna’ya sınır ötesi müdahalede bulunmuştur. Yakın zamanda sivil ayaklanmanın bastırılması için çağrılan Rus askeri birlikleri Kazakistan’da da kendini göstermiştir. Moskova, karışıklık çıkan ülkelerin bazılarında silahlı grupları aktif olarak desteklemektedir. Çin ise, 1979 Vietnam işgalinden bu zamana dek kitlesel işgallerden kaçınmayı tercih etmiştir. Çin’in Soğuk Savaş’ın ardından sınır ötesindeki en büyük asker konuşlandırması BM Barış Gücü görevleri dahilinde olmuştur (Scobell ve Steveson-Yang, 2022). Rusya’nın sınırları dışında 8 askeri üssü, 17 farklı ülkede ise garantör ülke ve ikili anlaşmalar doğrultusunda askeri varlığı bulunmaktadır (A Haber, 2019). Buna karşın Çin’in askeri üssünün bulunduğu tek ülke Cibuti’dir (Çalışkan, 2021). Ancak bu bilgilere dayanarak Çin’in insan haklarına saygılı olduğu çıkarımı da yapılmamaktadır. Tibet, Hong-Kong, Sincan Çin’in kendi içinde zor kullanarak müdahale ettiği bölgelerdendir. Avrupa Birliği ile Çin gündeminde sıklıkla insan haklarına uygun davranmama sorunu yer almaktadır.  

Rus-Çin liderleri arasında da farklılıklar göze çarpmaktadır. Vladimir Putin genel olarak dünyanın geri kalanındaki olaylara dahil olma ve kendini oldukça güçlü biri olarak gösterme niyetindedir. Xi Jinping ise daha çok –en azından bugüne kadar-  uluslararası platformda ekonomisini geliştirmeye çalışan devlet adamı olma profili çizmektedir. Xi, uluslararası alanda kendini yapıcı olarak göstermektedir. Genelde kazan-kazan politikası uygulamaya çalışmaktadır. Bu duruma örnek olarak Kuşak ve Yol Girişimi (KvY) ve Asya Altyapı Yatırım Bankası (AAYB) gösterilebilir. KvY, 2013 yılında Xi Jinping tarafından duyurulan, eski İpek Yolu’nu canlandırma amacı olan Çin’in dünya pazarına açılmayı hedeflediği projedir (Atawulla, 2020:141). AAYB’nin küresel ekonomik sisteminin daha adil yönde gelişmesine katkı sağlayacağı Xi Jinping tarafından ifade edilmektedir (Academia China, 2016). 

Çin’in 1979’dan itibaren ısrarla önem verdiği alanı ekonomisidir. Çin, Rusya’nın Ukrayna işgal deneyiminden elde ettiği bir öngörü ile Tayvan ile yaşayabileceği bir sorunda ekonomik bir yalnızlığa terk edilebileceğini öngörmektedir. Ön görüsünü güçlendiren olay, Rusya’nın özellikle SWIFT’ten çıkarılmasıdır. SWIFT dünya genelinde kullanılan güvenilir finansal sistemdir. Çin, her ne kadar kendi finansal sistemi olan CIPS ödeme ağını geliştirmeye kararlı olsa da sınır dışında önemli bir başarı elde edememiştir (Scobell ve Steveson-Yang, 2022). Çin’in SWIFT’ten çıkarılması demek kendi ekonomisi için oldukça yıkıcı etkilere sahip olması demektir. 

Batı’nın Rusya’ya uyguladığı kapsamlı yatırımlar, Çin’in Tayvan’a yapacağı herhangi bir saldırıda ekonomik bir sancıyla karşılaşacağının göstergesidir. Batı’nın Ukrayna’ya yaptığı silah yardımları, tehdit altındaki bir ülkeyi desteklemeye istekli olduğunu gösterir. ABD her ne kadar Ukrayna sorununda geri planda durmayı tercih etse de oluşabilecek bir Tayvan krizinde Çin ile ekonomik rekabeti sebebiyle daha ön planda duruş sergileyebilir. Tayvan ve ABD arasında kurulmuş olan resmi bir ittifak bulunmamaktadır. Ancak Pekin, ABD’nin Tayvan ile sıkı bir ilişkide olduğunu kabullenmiştir. Pekin’i ikna eden şey ise, ABD yönetimlerinin Tayvan’ın herhangi bir Çin saldırısına karşı destekleyeceklerine dair taahhütte bulunmaları ve düzenli olarak silah satışı yapmalarıdır. (Scobell ve Steveson-Yang, 2022). 

ABD’nin Çin’in kırmızı çizgi olarak nitelendirdiği ‘Tek Çin’ ilkesine karşı hareket ederek Rusya’ya karşı Ukrayna’yı kullandığı gibi Tayvan’ı da Çin’e karşı kullanabilir.  İlerleyen günlerde, Çin ve ABD arasında Tayvan krizinin giderek tırmanışa geçtiğini görebiliriz. Ancak Çin’in Rusya’nın yaşadıklarından edindiği deneyimlere göre hareket edeceğini de göz önünde bulundurabiliriz. 

Çin-Rusya arasında farklılıkların bulunmasına rağmen Ukrayna’daki işgalin seyri Çin-Tayvan ilişkileri üzerinde de etkisini gösterecektir. Rus askerlerinin Ukrayna’da uzun bir süre kalıp bir çıkmaza girerse Çinli yetkililerin durup düşünmesine neden olacaktır. Ayrıca bölgede Rus ordusunun yaşayacağı bir yenilgi ve ağır sonuçlarla karşılaşması, Çinli liderlerin Tayvan işgalini derin bir şekilde düşünmeye sevk edebilir.  

Çin’in son yıllarda küreselleşen dünyada ekonomik bir dev olarak yerini alması, olası bir Tayvan müdahalesinde ekonomik yalnızlık bu düzeni bozabilir. Çinli yetkililer güncel açıklamalarında Tayvan’a askeri bir müdahalede bulunmayacaklarını ifade etmektedirler. Ancak Pekin’in Tayvan için güç kullanımına karşı duruşu değişiklik gösterebilir. Bu nedenle bölgedeki gelişmeleri takip etmek ve Çin-ABD ilişkilerini göz ardı etmemekte fayda var.  

Marcus Tullius Cicero ‘nun da dediği gibi:

En kötü barış en haklı savaştan daha iyidir

Ecem GÜVEN



Kaynakça 

Academia China. (2016, 17 Ocak). Asya Altyapı Yatırım Bankası Resmen Açıldı. http://tr.academiachina.org/asya-altyapi-yatirim-bankasi-resmen-acildi/ (Erişim 07.04.2022).

Alperen, Ü., (2021, 1 Kasım). Çin, Tayvan, Pasifik’te Yeni Dengeler. Yeni Krizler. Fikir Turu. https://fikirturu.com/jeo-strateji/cin-tayvan-pasifikte-yeni-dengeler-yeni-krizler/ (Erişim 08.04.2022).

Atawulla, M. T., (2020), Çin: Ulusal Güvenlik Politikaları ve Küresel Rekabet Stratejileri: Ankara: Seçkin.

Aydınlık. (2022, 4 Mart). Ukrayna’da Silahlar Patlarken Tayvan’a ABD Çıkarması. https://www.aydinlik.com.tr/haber/ukraynada-silahlar-patlarken-tayvana-abd-cikarmasi-304028 (Erişim 06.04.2022). 

Aytekin. E. (2022, 7 Mart).  Çin Dışişleri Bakanlığı: Tayvan sorunu, Ukrayna’dan farklı. Anadolu Ajansı. https://www.aa.com.tr/tr/dunya/cin-disisleri-bakanligi-tayvan-sorunu-ukraynadan-farkli/2526777 (Erişim 05.04.2022). 

A Haber. (2019, 16 Aralık). Rusya’nın nerelerde askeri üssü var? Son yıllarda sayılarını artırdı. https://www.ahaber.com.tr/dunya/2019/12/16/rusya-nerelerde-askeri-ussu-var-son-yillarda-sayilarini-artirdi (Erişim 07.04.2022)

CTGN. (2022, 7 Nisan). China to take strong measures if Pelosi visits Taiwan region. https://news.cgtn.com/news/2022-04-07/China-to-take-strong-measures-if-Pelosi-visits-Taiwan-region-192omGiONLa/index.html (Erişim 07.04.2022). 

Çakı, Caner; Fidan, Yusuf (2020). “Çin Propagandasında Çin-Tayvan İlişkilerinin Sunumu:  Mao Zedong Dönemi Üzerine İnceleme”. İstanbul Gelişim Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 7(1), 185-202. 

Çalışkan, G. (2021, 21 Ekim). Çin’in Dünyada Askeri Üssü Bulunan Tek Yer: Cibuti, ANKASAM. https://www.ankasam.org/cinin-dunyada-askeri-ussu-bulunan-tek-yer-cibuti/ (Erişim 07.04.2022). 

Euronews. (2022, 2 Şubat). Tayvan Ukrayna Değil, Ülkenin Ayrılmaz Bir Parçası. https://tr.euronews.com/2022/02/23/cin-tayvan-ukrayna-degil-ulkenin-ayr-lmaz-bir-parcas (Erişim 03.04.2022). 

Scobell, A. Stevenson-Yang, L. (2022). China Is Not Russia. Taiwan Is Not Ukraine. United States Institute Of Peace. https://www.usip.org/publications/2022/03/china-not-russia-taiwan-not-ukraine (Erişim 6.04.2022). 

Stratejik Ortak. (2015, 4 Kasım). Çin-Tayvan Sorunu Nedir?. https://www.stratejikortak.com/2015/11/cin-tayvan-sorunu-nedir.html (Erişim 6.04.2022). 

World Population Review. (2022). Countries That Recognize Taiwan 2022. https://worldpopulationreview.com/country-rankings/countries-that-recognize-taiwan (Erişim 08.04.2022). 

 

Sosyal Medyada Paylaş

Ecem Güven
Ecem Güven
2019 yılında Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Uluslararası İlişkiler lisans bölümünü tamamladı. 2021 yılında başladığı İnönü Üniversitesi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler tezli yüksek lisans eğitimi hala devam etmekte. Çin ve AB ilişkileri, Kuşak ve Yol Projesi ve Orta Asya ilgi duyduğu konular arasında yer almaktadır.

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Covid-19 Sonrası Yeni Normal: Dijital Göçebelik ve Güneydoğu Asya

Ecem Hayırcı  Göç Çalışmaları O-Staj Programı ÖZET Günümüzde teknolojinin gelişmesi, küreselleşme, iş verenlerin...

”Deontolojik değil sonuççu liberteryenim” – Dr. Merve Karataş

Bu röportaj Zeynep Naz Terzi tarafından Liberal Demokrat Parti...

Hırvatistan’da Seçim Rüzgarları: Cumhurbaşkanı Milanović, Başbakanlık Koltuğu İçin Yarışa Giriyor

Hırvatistan'da Seçim: Hırvatistan siyasi sahnesi, Cumhurbaşkanı Zoran Milanović'in, Nisan...

İklim Değişikliğinin Göç ve Kalkınma Üzerindeki Etkileri

Esranur Tekin Göç Çalışmaları Stajyeri  GİRİŞ Göç, dünyanın hemen her ülkesini etkileyen...